İş için mi öpülüyorum yani şu an? O zaman bende iş için istediğim gibi öpebilirim dimi ? Saniye içinde öpüşüne karşılık verdim ve ellerimi beline doladım ve elimde olmadan sırıttım. Alt dudağını resmen emdim. Bir karar vermem gerekiyordu ya duygularımın bedenimi teslim almasına izin vericem ki artık dayanamıyorum. Ya da şimdi Lauren'den ayrılıp bir şey çaktırmadan odada onu uyarıcam. Ne ? Ha-hayır Alex hayır hayır dilini devreye sokma kendine hakim ol! Desemde olamadım ve dilimi alt dudağına değdirdim. Sanki bunu bekliyormuş gibi ağzını araladı ve dilime izin verdi. Bu da mı iş için yani ? Ben burada alev alev yanarken yine mi iş için? Bir kaç saniye sonra ayrıldık ayrılır ayrılmaz gözlerimi açtım ama onunkiler kapalıydı. Bu öpüşme işten fazlasıydı. Buna eminim ama neden ? Neden kahretsin ki neden ? Gözlerini açtığında ta içine baktım. Bir duygu aramak adına. Ya da pişmanlık görmek istedim gözlerinde bilmiyorum. Ama hiç bir şey yoktu ne pişmanlık ne de başka şey. Düşüncelerimden Elizabeth'in bize seslenişiyle sıyrıldım " Sizler bence odanıza gitmelisiniz. Hava yeterince sıcak ve ateşiniz daha da yükseltiyor " kıkırdadım " Bende öyle diyorum ama Helena kabul etmiyor. Buraya tatile gelmiş yüzecekmişmiş " gözlerimi devirdim. Bu kadar hızlı duygu değişimi neden ? Sen sadece acı çektiğinde böyle olursun Alex. Ve kasıklarındaki ağrının bu duygu degisimine sebep olacağını sanmıyorum. Bu durumu Lauren'de fark etmiş olacak ki kaşlarını çatıp bana döndü bir süre gözlerime baktı. Umursamaz bir tavırda olduğumu görünce Elizabeth'e döndü. " Evlenmeden önce de yaptığımız şeyler sonuçta. Ama ilk defa birlikte tatile çıkıyoruz tadını çıkarmak hakkım değil mi ? Sabretsin biraz " diyerek omuz silkti. He çok yapıyoduk evlenmeden. Kadın kahkaha attı " Karın haklı Alison sabırlı ol. Ha bu arada sen dememde sakınca var mı sizlere " , " Tabiki yok " diyerek gülümsedi Lauren " Peki siz güzel bayanlara akşam yemeğinde beraber yemeyi teklif etsem beni reddeder misiniz ? " canım sen bizim hedefimizsin. Sen ne dersen o yani şu an sana yakın olmak için Lauren benimle sevişir bile çünkü görevimiz sensin ! " Ne dersin hayatım? Elizabeth'i kırmayalım derim ben ? " dedi Lauren bana. İçimde ona oluşan Lauren siniri beni ele geçirmeden bir şeyler yapmam lazımdı " Ta-tabi neden olmasın ? " yapmacık bir şekilde gülümsediğimde Black anlamadı ama Lauren bana dönüp tek kaşını kaldırmıştı bile " Ben biraz uzanıcam sen eğer yüzmek istiyorsan yüz. Şezlongtayım " diyerek kollarımdan destek alıp hızlıca havuzdan çıktım ve havluyla kurulanıp serip uzandım. Sinirimi bozuyordu bu kadın. Ya da ben kendi sinirimi bozuyorum bilmiyorum sonuçta korkak olan benim. Bok varda açılamıyorum kıza. Heteroysa hetero napalım yani ? Kadınında düşüncelerimi bilmeye hakkı var. O beni arkadaşı olarak görüyor ben onu ne olarak. Mark gibi cesur olmalıyım. Ama ya onu kaybedersem ? Düşüncesine kapılsamda. Zaten gerçekten arkadaşıysam beni kırmadan benden uzaklaşmadan düşüncelerini söyler. Yani umarım öyle olur. Biraz daha düşündükten sonra uykumun geldiğini fark ettim ve ikiletmeden kendimi rahatsız şezlongta mükemmel bir uykuya bıraktım. İki dudağın yanağıma tatlı bir öpücük kondurmasıyla uyandım. Lauren olduğunu fark ettiğimde aslında gülümseyecektim ama sol tarafımda Elizabeth'in olduğunu görünce içimdeki istek geri kaçtı " Amma uyudun aşkım. Hadi kalk üstümüzü değişip yemeğe gidelim " diyerek Lauren elini uzattı. Uzattığı eli tutup şezlongtan kalktım gözlerimi ovuşturdum " Başım ağrıyor sanırım " dedim homurtu gibi çıkan sesimle. Lauren kaşlarını çattı ve ellerini şakaklarıma koyup ovdu. Sonra ellerini çekip havluları ve çantasını alıp ellimi tuttu. " Biz odaya çıkıyoruz Eliza yemekte görüşürüz " deyip gülümsedi ve benide çekiştirerek götürdü. Çocuğuymuşum gibi hissettim o an. Asansöre binince elini bırakıp kendim başımı ovmaya başladım. Lauren'in yüzünde endişe vardı " Çok mu ağrıyor? Otelin revirine gitmek ister misin ? " kafamı iki yana salladım " Gündüz uyuyunca oluyor bazen böyle. Dengem şaşıyor geçer birazdan " anladım der gibi başını salladı. Asansör bizim ineceğimiz katta durunca indik ve hızlıca odaya geçtik. Yatağa oturdum " Sen gir duşa ilk ben burda beklerim Lauren " ellerini yine şakaklarıma koyup masaj yapmaya başladı " Tamam biraz ovayım girerim. " deyip gülümsedi. Bir kaç dakika sonra " Yeterli " diyerek başımı çektim. Kaşlarını çattı " Neyin var Alex? " , " Bir şeyim yok " elini çeneme koyup kafamı kaldırdı " Bu yüzden mi benden kaçıp duruyosun ? Sorun ne ? " ağzımı bir şey demek için açtım ama sonra vazgeçip kapattım " Bir şeyim yok. Kaçtığımda yok. Sadece başım ağrıyor tamam mı ? Sen duşa gir bende jakuzide biraz oyalanıcam sonra da çıkarız tamam mı ? " derin bir nefes aldı " Bu konu burada bitmedi. Ama tamam şimdilik susuyorum Black'i bekletmemek için " kafa salladım ve jakuziye gitmek için ayağa kalktım. Onun çekilmesini beklerken çekilmedi ve ben kalkınca burun buruna geldik gözlerinin içine baktım. Oda sanki gözlerimde bir duygu arar gibi bakıyordu. Nefesi dudaklarıma çarpınca yutgundum. Kaşlarını çattı bu hareketime. Derin bir nefes aldım " Ge-geçebilir miyim ? " kaşları hâlâ çatıktı ama bir adım geriye atıp çekildi bende jakuziye geçtim. Bir şeyler düşündü ardından dolaptan iç çamaşırlarını alıp duşa girdi. Jakuziye kendimi bıraktım bende. Ama içimdeki siniri atamıyordum. Sinirin kendime olduğunu fark etmiştim zaten çoktan. Lauren çok geçmeden duştan çıktı. Üzerinde siyah dantelli straplez bir sütyen altında da sütyeninin takımı vardı. Saçlarını havluyla sarmıştı. Bilerek mi yapıyordu ? Amacı neydi beni delirtmek falan mı? Öyleyse amacına ulaşamayacak! Göz ucuyla ona baktıktan sonra dolabın önüne geçip bende çamaşırlarımı aldım ve duşa girdim. Soğuk bir duş şuan tam ihtiyacım olandı. Buz gibi suyun altına girip düşüncelerimden on dakikacıkta olsa uzaklaştım. Raftaki havlulardan birini alıp üstümü kuruladım iç çamaşırlarımı giydikten sonra saç havlusunu elime alıp banyodan çıktım. Havluyu saçıma sürterek aynanın karşısına geçtim. Lauren'e bakmadım ama beni izlediğini fark ediyordum. Saçımı biraz daha kurulayıp taradım. Arkamı dondüğümde Lauren'in siyah straplez ve süper mini bir elbise giydiğini gördüm. Arkasındaki fermuarla cebelleşiyordu. Bir şey demeden yanına gittim ve fermuarını çektim. Teşekkür gibi bir şeyler mırıldandı. Dolaptan siyah dar bir pantolon ve siyah biraz dekolteli ve sıfır kollu tişört çıkardım. Hızla üstüme geçirdim ikisinide. Siyah spor ayakkabılarımıda giyip boynuma bir kolye taktım. Evet bir elbise giymemistim ama dikkat çekici ve güzel olmuştum. Gözlerimin altına siyah göz kaleminide sürdükten sonra işin içine tehlikeli görünümde girdi. Tüm işlerimi bitirince Lauren'e döndüm. Bana bakarken yakaladığımda istemsiz bir şekilde gerildi ama gözlerini çekmedi " Hazırsan çıkalım Lauren? " kafasını salladı. Yanıma gelmeden önce kırmızı rujunu sürüp topuklularını giydi ve çantasını eline aldı. Telefonumu cebime koydum ve kapıdan çıktım. Lauren'de çıktığında kapı kartınıda cebime koydum. Elini uzattığında tuttum. Aramızdaki bu sessizlik beni çileden çıkarsa da bende susmayı tercih ettim asansöre bindiğimizde bana döndü " Elizabeth arsız tavırlarını seviyor devam et bence " kafamı salladım " Tamam " ardından önüne döndü. İneceğimiz katta durunca indik. Sol elimi cebime soktum ve Lauren'in beni gideceğimiz yere yönlendirmesine izin verdim. Tabiki koskoca otelin sahibi herkesle yemeyecekti. Sahile doğru gidiyorduk, iskelenin orada özel bir masa olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Black çoktan gelmişti ve iki garson emrine hazır bulunuyordu. Biz geldiğimizde nazikçe gülümsedi " Hoşgeldiniz " ikimizde gülümsedik " Hoşbulduk, cok beklettik mi ? Helena bir türlü hazırlanamadı da " dedim pis sırıtışımla " Ah hayır yeni geldim bende. Ee ne yiyelim ? " Açık büfe olan bir otelde masamıza yemek gelecekti. Otel sahibi olmak böyle işte sen ne istersen olur kendini tatilde bile yormazsın " Ben balık istiyorum sen Alison? " , " Olur bende balık alayım o zaman " diyerek garsona gülümsedim " Yanında ? " diye sordu Black. Bu sırada diğer garson onun kadehini kırmızı şarapla dolduruyordu " Bende kırmızı şarap istiyorum " dedi Lauren ve ben ona döndüm " Merak etme bitanem sadece bir bardak içicem " bugün gördüğüm en tatlı haliyle söylemişti bunu. Gülümseyip tamam dedim ve beyaz şarap istedim. Black'de bize uyup balık istemişti. Aslında çok güzel ve çekici bir kadındı. Ses tonu desen mükemmeldi. Ama ben yanımdaki kadından alamıyordum aklımı. Bardaklardaki şaraplar bitince Black garsona birer tane daha koyması için işaret verdi. Benim ve Black'inkini doldurunca Lauren'inkine geçti ama garsonu durdurdum " O başka içmeyecek " garson Lauren'e baktı Lauren kafasını salladı ve garson şişeyi geri çekti Black anlamayınca açıklama gereği duydum tabi " Helena'nın içkiye pek direnci yok. Bir bardak daha içerse uyuyup kalır. Öyle olmasını istemiyorum, daha gece uzun " pis pis sırıtarak Lauren'e döndüm. Black'in hoşuna sahidende gidiyordu bu tavırlarım. Lauren utanıyormuş gibi yapınca yanağına minik bir öpücük kondurdum " Hah Eliza bu utangaç tavırlarını yiyor olabilir ama ben yatakta nasıl olduğunu biliyorum karıcığım " diyerek fısıldadım ama Elizabeth'in duyacağı şekilde tabiki " Fazla yaramaz bir karın var Helena " diyerek üzülüyormuş gibi yaptı Black. Bende pis sırıtmama devam ettim. Lauren'de bana dönüp " Öyle ama şikayetim yok " deyince sırıtmam bir anlık söndü ama sonra kendime geldim. Gece boyu sohbet ettik, benim nerede çalıştığım Lauren'in neyle uğraştığını falan sordu. Ben Büyük bir şirkette çalışıyorum Lauren'in ise çiçeklerle uğraşıyordu ve bir dükkanı vardı. Bize nasıl tanıştığımızı sorduğunda biraz gerilsemde Lauren'in hikayesi hazırdı " Ben yine çiçeklerle ugraşıyordum ve dükkanı kapatmak üzereydim. Tam o an bir kadın telaşla içeri girdi. Sevgilisinin doğum günü olduğunu ve unuttuğunu söyledi. Tabi ben o kadın içeri girdiği an çarpılmıştım o ayrı. O zamanlar duygularımın farkında değilim tabiki kendimi düz bir kadın sanıyorum. Sevgilimde vardı hatta. Kendime itiraf sürecim biraz sancılı oldu bu yüzden " deyip sustu kaşlarını çattı bir yudum su içti ve devam etti " Kadının istediği buketi hazırladım. Tabi kadın çok mutlu olmuştu. Buketin parasını ödeyip gitti. Ertesi hafta anneler gününde tekrar gelip annesi için bir buket aldı. Yüzünü o ikinci görüşümde ezberlemiştim zaten ama o beni hatırlamadı bile öküz. " Elizabeth kahkaha attı. Ben ise yüzümdeki gulumsemeyle onu dinliyordum " Daha doğrusu ben onun hatırlamadığını sanıyormuşum. Bir gün kahve almak için bir kafeye gitmiştim kahvenin parasının ödeyip arkamı döndüğüm anda biriyle çarpısıp kahveyi üstüne dökmem bir oldu " kıkırdadı " Kadın yandı tabi. Kafasını kaldırdığında o olduğunu anladım. İsin tuhafı o da beni tanıdı özür dilemelerime karşı çıkıp onunla bir kahve içersem affedeceğini söyledi. Sonra ben ona yeni gömlek aldım falan derken birde bakmışsınız ki ben solumdaki kadına kör kütük aşık olmuşum " istemsizce elim eline gitti ve tuttum. Ellerimize baktı ve gülümsedi Lauren. " Ahh Helena Alison'a ne kadar aşık olduğunu gözlerinden anlayabiliyorum " Lauren yine gülümsemekle yetindi. Ben şaraptan sonra bir iki bardakda viski içtim Lauren'in de ısrarlarına dayanamayıp iki bardak daha şarap içmesine izin verdim. Biraz sohbetten sonra da saatin on olduğunu gördüm yüzüme sırıtışımı ekleyip Elizabeth'den izin istedim. Bizi sevişecek sandığı için ikiletmeden iyi akşamlar diledi ve Lauren'le ben odamıza geçtik. Lauren çakır keyiften biraz daha fazlası olmuştu ve ben onu odaya biraz sürüklemek zorunda kalmıştım. Odaya girince Lauren'i yatağa oturttum ve dolapta pijamalarını aramaya başladım " Bence Elizabeth'le yatmalısın Alex " Lauren tıslamayla karışık söylemişti. Ona dönme gereği duymadım bile " Ne saçmalıyorsun Lauren ? " sonradan kafama dabk etti pijama değil gecelik giyiyor bu kadın " Diyorum ki Black'le yat. Senden hoşlandı. Hem istihbarat toplarsın hemde benden daha iyidir performansı eminim ki " son dediğinden sonra hızla ona döndüm " Saçmalamayı kes Lauren sarhoş olmuşsun sen " yapmacık bir kahkaha attı " Saçmalamıyorum Alex. Beni yatağa atmak istiyorsun ve bu gözlerinden anlaşılıyor " başımdan aşağı kaynar sukar aktığını hissettim o an. Hızlıca Lauren'in karşısına geçtim " Gözlerimden ne okunuyormuş anlamadım ? " derin bir nefes aldı " Benimle yatmak istemiyor musun ? Hormonlarını alt üst ediyorum ve bunu lanet olsun ki yeni anladım ama üzgünüm beni yatağa atamazsın " bu sefer kahkaha atan ben oldum " Gerçekten gözlerimden bunu mu okudun ? " kafasını salladı " Çok aptalsın Lauren " , " Ne ? " dedi kaşlarını çatıp " Çok aptalsın. Sana aşık olmuş birini seni yatağa atmaya çalışmakla suçlayacak kadar çok hemde... "
Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) Elimden geldiğince hızlı yazıyorum arkadaşlar. Lütfen bana yeni bölüm ne zaman diye mesajlar atmayın olur mu ? Size olumlu cevap veremeyince üzülüyorum çünkü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...