Tüm hazırlıklarımı yapmıştım. Ne kadar istemesemde bikini de koymuştum. Denize girerim belki, madem tatile gidiyorum. İşlerimi bitirdikten sonra Mark'ı aradım. Öğle yemeği sözüm hâlâ geçerliydi sonuçta. Benjamin motorumu yollatmıştı. Canım motorum. Atlayıp Mark'ın kaldığı otele gittim. Dışardan fazla güzel duruyordu. Restoran bölümüne geçtiğimde içerinin daha güzel olduğuna karar verdim. Mark'ı gördüğümde yanına gidip yanağından öptüm ve karşısına oturdum. " Selam nasılsın görüşmeyeli ? " diyerek sırıttı. " İyi değilim Mark. Tanrı aşkına sen ne kadar maaş alıyorsun? Burada bir gece için aylığımı vermem gerekir sanırım " dediğime ufak bir kahkaha attı. Önümde duran suyu yudumlamaya başladım " Tek başıma değilim. Sevgilimleyim. O karşılıyor, ben ne kadar istemesemde " sevgilim kelimesinden sonra gözlerim irileşti ve öksürmeye başladım. Biraz öksürünce Mark endişelenss de kısa zamanda nefesim düzene girmişti. " Ahh hadi ama Alex kıskanma beni. Biz zaten olmazdık " diyerek dalga geçti. Yine önümde bulunan peçeteyi ona fırlattım. " Yakınız sanıyordum. Bir sevgilin olduğunu ne zaman söyleyecektin acaba bay çok bilmiş? " tekrar sırıttı " Hayatımdaki tüm kadınlardan trip yemek zorunda mıyım? " kaşımı kaldırdım bu bizim aramızda bir çeşit sözsüz dialogtu. Başka kim demek istemiştim oda bunu anladı. " Ahh sevgilim Emily. Ona görevi anlattım ve hatunun çıldırışını izledim " bu sefer kahkaha atan ben oldum " Oh olmuş sana " dilini çıkardığında gülüşüm daha da şiddetlendi. Bu adamı kesinlikle çok özlemişim! Siparişleri verdik " Ee bana Emily'den bahset " önünde bulunan sudan büyük bir yudum aldı " Bir hukuk firmasında çalışıyor. Oldukça büyük bir firma. Bir suçluyu yaka paça hapse tıkınca adamda çok zengin olunca durumu avukatına bildirdi ve bil bakalım avukatı kimdi ? " gözleri ışıl ışıldı ve ben sanırım Mark'ı ilk kez böyle görüyordum. " Ee siciline işleyen bir durum oldu mu ? " , " Hayır. Adamdan özür diledim ve sayesinde Emily'den randevu kaptım. Sonu yatakta biten randevulardan olmadığı için inan ki çok mutluyum " siparişlerimizi masaya koyarlarken biz devam ediyorduk " Yani Emily kolay lokma değildi ve bu durum beni fazlasıyla cezbetti. Şimdi altıncı ayımız bitti " gözlerimi büyüttüm " Seni lanet herif! Altı ay oldu ve sen bana hiç bir sikim anlatmadın mı ? " cidden sinirlendim. " Sakin ol. Sadece duygularımdan emin olmak istedim. Yani Boston'a gittiğimden beri çapkın biriydim. Onunda öyle olmasından korktum. Ama Tanrıya şükür ki öyle değil. Yani onu çok seviyorum " lanet herif içimdeki siniri yatıştırmayı başardı " Ne demeliyim ki ? Her ne kadar anlatmasanda senin adına çok mutluyum " gülümseyerek teşekkür etti. Yemeklerimizi yerken devam etti " Peki ya sen ? " , " Ne ben ? " , " Hadi ama Alex. Lauren'le aranda ne var ? " Hiç bir şey yok. Sorunda bu hiç bir şey yok. " Hiç bir şey. Ne olması gerekiyordu ki ? İş arkadaşım gördüğün gibi " büyük bir kahkaha attı " Hadi ama seni yıllardır tanıyorum. Bir kızı yatağa atmaktaki bakışınla duygu dolu bakışın farklı. Ama itiraf etmeliyim ki ona Luna'ya baktığın gibi bakmıyorsun. Yani farklı ve daha hoşuma giden bir şey " elimle alnımı ovuşturdum " Saklamıycam evet ondan hoslanıyorum. Ama bir o kadar da çıkmazdayım. Kadın Heteroseksüel. Bir çocuğu var. Ve ben kendimi ona kaptırmamak için büyük çaba sarf ediyorum " , " Çabaların boşa gidiyor desene " haklıydı. Ne kadar uzaklaşırsam o kadar içine çekiliyordum " Bunu itiraf ettiğim ilk kişisin " dedim yemeğimle oynarken " Olması gerekende bu Alex. Ben boktan bir hata yapmasaydım hayatının her anı böyle olacaktı. O sürtük gittiğinde de yanında olabilecektim " masada tıkırdattığı elini tuttum " Bu senin suçun değil. Ve ben olanları zaten unuttum. Boş ver gitsin. Ve artık yanımdasın, yanındayım. Mühim olan bu. Sen benim sonsuza kadar en yakın arkadaşım olacaksın Mark " burukça gülümseyerek elini tutmama karşılık verdi. Sonra bu romantik anı bozarcasına elimi çektim " Yeter bu kadar romantizm bayım. Açım ben " diyerek yemeğe gömüldüm kıkırdadı " Hesaplar benden " ardından yüzünü buruşturdu ben ise haince sırıttım " Sıçtın Mark " yemekten sonra hesabı dediği gibi Mark ödedi. Fazlada yememiştim 100 dolar dediğin nedir ki canım? Mark'la ayrıldığımızda saat yediydi. O kadar zaman ne yaptık hiç bir fikrim yok. En son Emily'nin ona evlilik sinyalleri verdiğinden söz ediyordu. Evlilik, ah bana ne kadarda uzak bir kelime. Evet Amerika'da eşcinsel evlilik artık yasal ama benim evlenmek istediğim biri yok. Yani şimdilik en azından. Eve geldiğimde saat yedi buçuktu. Evden on bir buçukta çıkacaktık. Ve daha saatler vardı. Aman ne hoş! Ben gene bir şeyler atıştırırken telefonum çaldı. Elimdeki sandviçi zorlukla yutup telefonu elime aldım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Yine de açtım " Efendim ? " , " Ah selam Alex ben Lauren " tanıtmana gerek yok ben senin sesini nerde olsa tanırım " A-a selam Lauren nasılsın " , " Ah iyiyim Teşekkürler. Şey diycektim Jack uyumadan önce evden ayrılmam gerekiyor. Yani aramızda bir çeşit güven gibi bir şey. Onu uyurken bırakıp gidersem güveni kırılabilir. Saat dokuzda da gidebilecek bir yerim yok. Sana gelebilir miyim ? " bana ? İstersen ömür boyu bende kalabilirsin. " Ta-tabi yalnızım bende iyi olur uçak saatine kadar vakit geçiririz sevgilim. Bekliyorum " sevgilimi sıkıştırmam lazımdı Üzgünüm. Kıkırdadı " Tamamdır görüşürüz " , " Görüşürüz " kader bizi bir şekilde bir araya getiriyor ve ben bu durumdan oldukça memnunum. Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. Açtığımda Lauren'i iki bavulla birlikte bulmayı beklemiyordum. Tıslayarak iki bavuluda kapıdan içeri çekti ve kapının kenarına koydu. Ardından bana sıkıca sarıldı. Tabi bende ona. Kulağına " Hoşgeldin " diye fısıldadım. Sarılmamız biraz uzun sürmüştü ve ben bu durumdan şikayetçi değildim. Sarilmamız bittiğinde cevapladı " Hoşbulduk " gülümsemesine karşılık bende gülümsedim. " Kahve içer misin " , " Olur alırım " , " Tamam geç otur, hemen geliyor " diyerek kahve makinesinin başına geçtim. Kahve olduktan sonra fincanlarımızı alıp yanına geçtim ve fincanları masaya koydum. Bunları yaparken beni izlemişti. " Ee anlat bakalım Jack nasıl? " , " Sinirli " , " Neden ? " , " Onu bırakıp gitmemi istemiyor " benide bırakacak olsan bende istemezdim. Anladım dercesine kafa salladım. " Sen ne yaptın peki ? Yani Mark'la. Eskiden arkadaştınız anladığım kadarıyla? " kahveden bir yudum aldım " Evet. Mark benim çok yakın arkadaşım. Eski kız arkadaşım yüzünden bir süre görüşemedik. Ama artık o yok " kafasını salladı kahvesini yudumlayıp geri yerine koydu " Şu kız arkadaşın " , " Eski " diye atıldım " Tamam eski kız arkadaşın. Nasıl biriydi? Yani tabiki bahsetmek istemezsen susarım. " , " Sorun değil. Terk edildim Lauren. Rütbe uğruna hemde. Fazla canımı yaktı bu durum. Biz Luna'yla yetimhanede büyüdük. Gözümü açtım o vardı yanımda, hayatımda. Birlikte keşfettik duygularımızı. O biseksuel olduğunu savunurken ben hiç bir şekilde penis sevmediğimi savundum. Tecrübeyle sabittir sevmiyorum. " kıkırdadım sonra susup devam ettim. Ah yıllarını geçirdiğin kişinin güvenilmez biri çıkması en çok üzen. Ama geçiyor. Bir şekilde atlatıp yoluna devam ediyorsun. Sanki hiç hayatında olmamış gibi sadece bıraktığı yaranın hafif izi kalıyor " , " Ve o yarada ara sıra sızlıyor. " kafa sallayarak onu onayladım. Ardından derin bir nefes aldım. Gözüm kapıya gitti. Iki büyük bavul fazla değil miydi ? " İki büyük valiz neden ? Benim çantam seninkinin biri etmez " baktığım yere baktı " Bakım kremlerim, iç çamaşırlarım giyeceklerim, ayakkabılarım, bikinilerim gözlüklerim hepsi gerekli şeyler Alex " , " Hı hı eminim öyledir " önümüzdeki yastığı kafama yavaşça vurup " Öyle dedim " diyerek mızmızlandı. Nasıl yapıyor acaba hem sexi olup hem tatlı olmayı? Beni buraya bırakırken yaptığımız gibi yine havadan sudan sohbet etmeye başladık. Bir ara konu bavuluma ne koyduğum bile geldi. Bikiniyi sevmediğimi söylediğimde şaşırdı " Ne demek bikini sevmiyorum ben bayılırım " omuz silktim " Sevmiyorum ama başka şansımda yok. Tabi sevmemem giyenlere bakmayacağım anlamına gelmez " diyerek sırıttım. Yine yastıkla vurdu " Sapıksın Alex " bir vuruş daha yaptı " Ama yinede benden daha iyi bir vücut göremeyeceksin " kıkırdadım " Oo bayan Porter, ego seziyorum " , " Ego değil gerçekler bayan Kelley " gözlerimi kıstım " Görmeden bir şey diyemiycem " sırıtarak bakmaya devam ederken birden dediğim dank etti. Salak Alex! Kaşlarını kaldırıp indirdi ama çokta bozulmamıştı yüz ifadesi yüzümdeki gulumsemeyi yavaşça silip kafamı çevirdim ve yutgundum. Ne yapabilirim kendi kaşındı! O kadar bikini mevzusu yapıp vücudunu överse bende kirli düşüncelerime engel olamam. Ya da olmak istemedim oda bir seçenek. " Haklısın " dedi gülerek. Boka batırdığım durumu kurtarmaya çalışırcasına. Derin nefes almak için kafamı kaldırdığımda saatle göz göze geldim. Saat 23.20 ydi yani on dakika sonra Ben'in yollayacağı şoför gelecekti. " Lauren şoföre buraya geleceğini söylemiş miydin ? " , " Hı hı " dedi koltuğa sinerken ve gözlerini kapattı. On dakikamız vardı ve ben o on dakika boyunca onu izleme şansını sonuna kadar değerlendirdim.....
Multimedya - Taylor
Yazar burada keser milyonlarca küfür yeme pahasına :) ya çoğu yazar karakterlere soru cevap yaptırıyor hoşuma gidiyor benimde. Sizde ister misiniz yapalım mı öyle bir şey? Ha birde Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...