➿Bölüm 11➿

10.2K 632 382
                                    

Medya Altay. Birde sonunda okudukça Altay'ın kim olduğunu amlayacaksınız.
➿İyi okumalar➿

Müdür ile bakışıyorduk, Markoz ise bir açıklama bekliyordu. İçimden bin bir türlü dualar ediyordum, tek kurtuluşum olan bu durumu batırmasına izin veremezdim.

"Burs ister misin diye soruyor, bende gerek olmadığını söyledim markoz. Biraz başım ağrıyor eve gidelim mi ? "

Yüzümü biraz buruşturmuştum, stresten biraz ağrımıştı. Markozun yanında sakin olmak yetenek gerektirirdi, her zaman strese rahat girebilirdiniz.

Markoz biraz gülümsemişti, bu demek oluyordu ki durumu kurtarmıştım. Kafamı markozun omzuna bastırmıştım, oda kolunu omzumdan geçirdiği için rahat yaslanmıştım.

" Hadi gidelim o zaman, bu arada bizim bursa ihtiyacımız yok. Her kimi arıyorsanız aramayın. Durumumuz gayet iyi durumda, kötü olanlar düşünsün. Neyse arya zaten yorgun, iyi akşamlar. "

Kapıdan çıkmıştık, hala kolunu çekmemişti. Okulun önüne geldiğimizde sırasıyla yosun, mert, sera, uzay, şimşek, berk, nisa ve sabah gördüğüm o çocuk vardı. Bizim yaşımızda gibiydi, ama etkenin sevgilisi diye tahmin ediyordum.

Bana dik dik bakmıştı, daha çok bir şey sezmiş gibi ..

Yutkunmama neden olmuştu.

"Bugün çok neşeliyim. Bilin bakalım ne oldu ? "

Nisayı bu denli neşelendiren olay neydi ? Hayli merak etmiştim.

" Uzun zamandır yoktu, o geldi. "

Herkes şaşkın bir şekilde birbirine bakıyordu, bende olanları anlamaya çalışıyordum. Yosun bu halime gülmüş açıklama yapmak için kulağıma eğilmişti.

" Nisanın sevgilisi, problemleri olduğu için gitmişti. Ama nisayla iletişim halindelerdi, geri gelmiş ona seviniyor. "

Yosuna anladım dercesine kafamı sallamıştım, özlemiş olmalıydı her ne kadar iletişim halinde olsalar bile ..

"Ben bugün eve koşarak gelirim, hadi size uyuzlu yollar. "

Bu kız delirmiş olmalıydı, ev okula çok uzaktı ve koşarak gitmeyi düşünüyordu. Kaşlarım çatılmıştı, bu insanları anlamıyordum.

"Onun özel gücü hızlı koşmak. "

Markoz kulağıma fısıldamıştı. Nisa bir anda hıphızlı gitmiş, gözden kaybolmuştu. Bu inanılmazdı.

Biz hala aynı pozisyondaydık, kolu hala omzumdaydı. Çekmemişti, ne yapmaya çalışıyordu?

Tanımadığım o yabancı hala gözüme gözüme bakıyordu, sinirli gözüküyordu. Bir gariplik vardı, biran için kendimi suçlu hissetmiştim.

"Neyse hadi eve gidelim. "

Sera'nın söylemesi üzerine markoz kolunu çekmişti, bu sefer markoz ayrı ben ayrı arabadaydım. Arabayı mert sürüyordu, önde yosun oturmuştu.

Yanımda sera oturuyordu, cam kenarında da o tanımadığım çocuk vardı. Bende tam ortalarındaydım, düşünüyordu. Düşünmesi beni korkutuyordu, bu nedensiz his içime oturmuştu.

Fazla düşünmeyecektim, sonuçta yarın ellerinden kurtulacaktım. Beni o müdür kurtaracaktı, mutlaka aklında bir şeyler olmalıydı.

Eve gelmiştik, herkes arabadan inmişti. Bende dahil herkes markozu bekliyordu. Şuanlık sadece onda anahtar vardı, evin içine girmiştik.

Tanımadığım kişi hala bana bakıyordu, markoz da bunu fark etmişti. Benim odama çıkmamı söylemişti, bende itiraz etmeden odama çıkmıştım. Açelya ne kadar akıllı değil mi ?

MARKOZ    Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin