Cesaret

1.7K 104 7
                                    

Kapıyı çarparak evden çıktım ve siyah spor arabasının yanında bekleyen Alex'e yöneldim. Eğitimim henüz tamamlanmamıştı ama kendimi neredeyse hazır hissedebiliyordum. Yine de hata lüksüm olmayacaktı. Bu yüzden hiç ses çıkarmadan bana söylenene uyuyordum. Kasvetli ruh halim ise hiçbir şeyi kolaylaştırmıyordu. Güneş şehri selamlamaya başlayıp, tüm insanları sıcaklığıyla kucaklarken ben farklı bir başlangıç yapmak istedim ve arabanın kapısına yürümek yerine birden parmak uçlarıma kalkarak Alex'in boynuna sarıldım. Bu tepkime şaşıran Alex kıkırdadı , kollarını sıkıca belime sardı.
"Beni şaşırttınız Lucy Thomson."
Kollarımı indirip kendimi; onun yüzünü görebilmek için geri çekerken gözlerine baktım. "Biliyorum." Deyip sırıttım. Alex'e olan hislerim artık karşı konulamaz boyuttaydı. Onu seviyordum ve ona delicesine değer veriyordum. Bunu anlatmanın bir yolu yoktu. Bende mümkün olduğunca dile getirmekten uzaktım. Yine de bu gerçek değişmezdi. Olayların onu incitmesinden korkuyordum. Ancak onu korumak için söz vermek dışında elimden gelebilecek bir şeyde yoktu.
Aklımdan geçen düşünceler beni boğarken , elimde hissettiğim serinlikle kendime geldim.
"İyi misin?" Dedi Alex derin bakışlarıyla.
"İyiyim " dedim başımı sallayarak. Saçımı kulağımın arkasına ittirdim.
"Hadi ! Arabaya ."
Yan koltuğa oturduğumda gördüğüm korkunç kabusu Alex'e anlatıp anlatmama konusuna ise hala çözüm bulamamıştım.
*********************************

"Edmund !" Diye tısladı dişlerinin arasından Lucas. "O alçak herif bize ihanet etti!"
Chris kardeşinin yanına eğilmiş, kolunu kendi omzuna atmasını sağlamaya çalışıyordu.
"Ne demek istiyorsun sen?"
"Edmund... O , kızdan yana!"
"Lanet olası" diye bağırdı Chris. Edmund'a inanmak için bir sebebi yoktu. Özleri kötülüktü. Kötülükten varolmuşlardı. Ve o pisliğin özelliği de belki de buydu. İhanet...
Lucas ayağa kalktıktan sonra ise sendeledi. Vücudu toparlanmaya başlıyordu ancak çok kötü benzetilmişti ve tabiki şu an canı yanıyordu.

"Bir kurban gerekiyor. "Dedi Lucas alnına düşen kıvırcık saçlarını ittirerek. "Ayini tamamlamak için. "
Chris çenesini sıvazladı. "Lucy bizden değil. Bizim gibi değil. Tamamlayamacak. İnsan öldüremez. "
Lucas kardeşinin bu sözlerine güldü. Üzerindeki tozu silkelerken kardeşine baktı." Konu bir melez ise hiçbir şeyden emin olma kardeşim. "
************************************

Kurumuş yaprakların üzerine bastım. Alex yanıma gelerek elimi tuttu. Gözlerime baktı. "Ne olursa olsun ona güvenme"diye geçirdi içinden. Başımı salladım. Ağaçlar bizi sarıp , şahitlik ederken Edmund gölgelerin arasında göründü. Başında eski bir kırmızı kasket vardı. Üzerine ise siyah bir kapuşon geçirmişti. Kızıl saçları omuzlarına dağınık bir şekilde dökülüyordu.
Kıstığı gözleriyle Edmund 'a odaklanan Alex 'in sırtı gerilmişti. Fark etmeden kavradığı elimi sıkmaya başladı. "Alex!" Diye geçirdim içimden. "Sakin ol."
Ama beni hiç duymamış gibiydi.
Edmund bize iyice yaklaştı.
"Hazır mısın Lucy?"
"Ha-hazırım."dedim kekeleyerek. Sesim güçsüz çıkmıştı. Edmund'ın pürüzsüz yüzü ufak bir gülümseme ile aydınlandı.
"Eğitimini tamamladığımızda sana küçük bir sürprizim olacak."
"Bunu neden yapıyorsun ?"dedi Alex neredeyse hırlayarak. "Niye ona yardım ediyorsun?" "Söylesene !"
Edmund sakince bakışlarını ona çevirdi.
"Benim olayım bu dostum. Diğer melezlerden sıkılmış olabilirim.
Ayin Lucy , ayinde senden istenenden bahsettin mi ?"
Başımı hayır anlamında salladım.
"Ne istendi Lucy , bana anlatmadığın ne var?"
"Bir kurban. Bir kız. Sanguinis Hançeri ile ölecek bir kız. Ve bu insan saf iyilik içermek zorunda."
Alex sinirle kasılıp saniyeler içinde Edmund'u ağaca sıkıştırırken haykırdım.
"Dur! O ben değilim dur!"
Alex kısacık bir an başını bana çevirdiğinde , Edmund onu delice bir güçle üzerinden itti. Alex dengesini saglayamayarak yere düştü ve aniden tekrar kalktı.
Edmund yavaş yavaş ona doğru yürüdü.
"Bak melek çocuk kazanmak istiyor musun? Öyleyse benimle hareket edeceksin."

LUCIFERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin