Daha önce öpüşmemiş değilim de daha önce hiç amaçsız olarak öpüşmedim. Bu kadın beni niye öpüyor, düşüncelerimi mi duydu yoksa ? Düşüncelerimi duysa onu yatağa atmaya çabaladığımı anlar ve benden uzak dururdu bence. Kadın beni niye öpüyorsun ? Dahası ben niye bundan bu kadar çok zevk alıyorum? Düşüncelerim ve beni öpmesi toplasan on saniye sürmüştür ve ben karşılık vermeye fırsat dahi bulamadan benden ayrıldı. Yüzümdeki şaşkınlığı tahmin edebiliyordum " Alex çok çok çok ama çok özür dilerim. Ben bir an eski ortağıma gitti aklım yani biz o kadar yakın değiliz çok üzgünüm gerçekten " Niye özür diliyor beni öptüğü icin pişman mı ? " Lauren sakin olur musun ne dediğini anlamıyorum " yutgundu kafa salladı " Nemo tarafından fark edildik sanırım ve ben panik yaptım. Yani burada olanların amacı belli ya kusmak ya da.. anladın işte. Romantik olmak için iyi bir mekan değil ve biz fazla romantik duruyorduk. Dedigim gibi panikledim. Seni öpmek en akıllıca fikir gibi geldi özür dilerim " siktir ben o on saniye icinde neler düşündüm biliyor musun ? Yanımızdan geçenler Taylor ve Nemo muydu yani ? Birde Taylor'un diline düşücem şimdi of " Ta-tamam sorun değil. Görevdeyiz sonuçta Taylor'a dediğin gibi her şey mübah " zoraki şekilde de gülümsedim. Salak Lauren bana bunu yapmaya ne hakkın var ? Hoşuma gitti bide zaten off be kadın. Biz konuşurken kapıdan Taylor ve Nemo çıktı. Taylor'un yüzüne baktığımda kurtarın beni bakışları vardı. Ahh Taylor şu durumda olmasam ne dalga geçerdim seninle ama neyse. Onlar önden gitti Lauren ve ben hemen arkalarında takip ediyorduk. Lauren elimi tuttu ya dikkat çekmemek için ya da etraftaki kadınlardan korktuğu için. Bilmiyorum umrumda da değil. Kapının önüne bir araba durdu Nemo Taylor arkaya bindiler. Bende motoru kapının biraz gerisine park etmiştim hızlı adımlarla oraya gittik. Motorun önüne geldiğimizde elini bıraktım sonuçta Nemo falan yoktu değil mi? Kaskı elime aldım. Sonra Lauren'e baktım suratında endişeli bir ifadeyle " Arabasız geldim " dedi. Kafa sallayıp elimdeki kaskı ona verdim. Bende arkadakini taktım. Motora bindik hızlıca. Arabayla aramız biraz açılmıştı. Yetişmek için biraz gaza bastım. Lauren'in motora bindiğimizde gevşek olarak tuttuğu belim ben bastıkça bana sarılmasıyla devam ediyordu. Onun bana mecburende olsa sarılması tuhaf bir huzur kaplattı bana. Arabanın durmasıyla bende yavaşladım. İçeri girerlerken bizdr motordan indik. Kaskımı çıkartıp arkaya koyarken özenle sakladığım silahımı çıkardım belime yerleştirdikten sonra Lauren'in de kaskını koydum. Ona silah yoktu zor durumda kalırsak ne yapıcaktık bilmiyorum. Gerçi merkezdekilerin haberi vardı çoktan kapının önüne pusu kurmuştular. Otele girerken yine el eleydik, Nemo gibi bir adam gay olduğunu burada saklamıyorsa bir bildiği vardı sonuçta sevgili gibi davranmaliydik. Kapıda tahmin ettiğim gibi bir dedöktör yoktu, onun yerine bir koruma vardı. İkimizi süzdükten ve ellerimize baktıktan sonra içeri geçmemize izin verdi. Nasıl bir oteldi ki burası? Lauren oda tutmamızla ilgili kulağıma bir şey fısıldadı. Tam resepsiyona giderken biraz ileri baktığımda bar kısmında Taylor'un kafasını gördüm. " Bu taraftan " diyerek Lauren'i yönlendirdim. Bar kısmına doğru hızlıca yürüdük. Nemo ve Taylor siyah deri koltuklardan birine oturmuş birer viski içiyorlardı. Yani Nemo içiyordu Taylor ise boncuk boncuk terler döküyordu. Bu haline gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Bizde bar kısmına oturduk. Bende bir viski istedim Lauren ise ickisiz kokteyl. Fazla dikkat çekici olmamak adına Lauren'le birbirimize dönüktük. Nemo'lar Lauren'in arkasında kalıyordu bende Lauren'le konuşuyormuş gibi yapıp onları kontrol ediyordum arada. Yine onları kontrol edip Lauren'e dönerken bir anda göz göze geldik. Gülümseyerek bakıyordu bana. Yutgundum, bende ona gülümsedim. Gözleri bir anda nefesimi kesmisti. Gözlerinden ayrılmak için bahane ararken Nemo ve Taylor'un kalktığını fark ettim. Barmene kısa bir bakış attım, bizim başımızda dikiliyordu bir saattir bardakları kuruluyormuş gibi yapıp. Ama Lauren'i kesiyordu eminim ki, yer miyim ben bunları? Lauren'in yanağındaki saçını kulağının arkasına tıkıp minik bir öpücük kondurdum yanağına. Nefesim kesilerek yapmıştım bunları. Kulağından fazla uzaklaşmadan ama barmenin de duyabileceği şekilde " Artık odamıza gidelim mi bebeğim? " dedim. Oda nefes alıp kafa salladı ardından benden önce elimi tuttu. Fazla kaptırdık biz kendimizi bu işe bence. Nemo ve Taylor gitmeden onlarla aynı asansöre yetiştik. Asansör büyük olduğu için dordumuz yan yanaydik. Taylor yavru köpek bakışlarıyla bize baktı. Ben bu haliyle eğlenirken bir şey oldu, Taylor'un ifadesi birden değişti, daha kendine güvenir bir hâl aldı ve gülümsedi ama bana değil. Lauren'e döndüm yavaşça, Taylor'a gülümsüyordu ama çok masumca, sanki ne bileyim işte. Kafamı bir santim ileriye uzatsam ikisinin arasındaki elektrik akımı beni çarpacakmış gibi hissediyordum. Bu durum sinirimi bozmuştu nedensizce. Asansör durduğunda Nemo hızlıca gitti önden tabi Taylor'da. 417 numaralı odaya gittiklerini fark ettiğimi bilmeden. Lauren'den elimi çektim bunun üstüne kaşlarını çattı " Artık rahat olabilirsin, görev sonu malum " diyerek sinirli bir şekilde gülümsedim. Kafasını salladı ve eğdi. Bozulmuş muydu ? Sen git Taylor'un elini tut! " İçeri girelim mi artık? " diyerek bana döndü. " Biraz daha durmalıyız belki Taylor mühim şeyler öğrenmeye devam ediyordur " bok ediyodur. Ne öğrenicek daha ne öğrenicek? Saldırsın Nemo üstüne! Diye bekliyorum ben burda. Yoksa görevi çoktan tamamladık " Tamam " diyerek gene gülümsedi. Gülümseme be kadın gülümseme! Bir kac dakika gectikten sonra sinirle derin bir nefes aldım. " Gidelim, arkamda kal silahlı olan benim " diye komut verdim. Göz devirse de arkama geçti, haklıyım sonuçta. Kapının önüne hızlıca geldik. Bir kaç kere kapıyı calsamda açılmadı. Ama icerdelerdi ? En sonunda sinirlenerek kapıya omuz attım ve kapı kirilarak yere düştü. Tekrarlıyorum; nasil bir yer burası? Kapı düştüğünde tam karşıya baktım elimdeki silahı dahada sıkarak. Taylor ve Nemo kafalarını kapıya cevirdiler. Bi dakika ben bunların öpüşmelerini mi böldüm? Dudaklarımı birbirine bastırdım. Gülme Alex ciddi bir iş üstündesin. " Si-sizde kimsiniz ? " Nemo ustundeki düğmeleri açılmış gömleğiyle ayağa kalkarak sormuştu. Biz kapının orda o kadar uzun kaldık mı ki ya ? Demekki az daha dursak Taylor elden gidicekti. " Bir dost diyelim " diyerek göz kırptım. Lauren'e dönüp " Şunu sen paketle bu bende " dedim. Taylor'unda kurbanmış gibi gözükmesini istedim başı belaya girmesin diye. " Şimdi biz buradan sorunsuz bir şekilde çıkıp gidicez, sende gıkını çıkarmayacaksın anlaşıldı mı ? Yoksa yersin beynine kurşunu " kafa salladı korkuyla. Böyle ödlekler nasıl mafya oluyo be ? " Güzel yürü şimdi " diyerek Nemo'yu odadan sürükledim. Fazla dikkat çekmemeye çalışarak otelden çıktık ardından Nemo'yu teslim ettik ekibe. Aklıma Taylor'un korku dolu halleri geldikçe kahkaha atıyordum ve Taylor biraz daha devam edersem beni gebertecegine dair bir şeyler zirvalıyordu. Tam olarak işimiz bittiğinde gecenin ikisiydi. Lauren'in de arabası yoktu. Taksiyle falan gitmesini istemiyordum bu saatte. Tam ona onu bırakabileceğimi söyleyecekken bir araba yanımızda durdu. İçinden ekipten biri indi ve Taylor'a yöneldi " Buyrun Bay Taylor arabanız " diyerek anahtarı uzattı. Taylor teşekkür ederek adamı yolladı. Bir şey düşündükten sonra Lauren'e döndü " Lauren, sen arabasız gelmiştin dimi ? İstersen seni bırakabilirim? " oha! Sen az önce Nemo'nun yanında kıvranan herif ! Şimdi beni teklifimi mi çalıyorsun ? Lauren bana kısa bir bakış attı. O kısa bakışta vicdan azabı gördüğüme yemin edebilirim. Ama neden ? Demeye kalmadan konuştu " Olabilir aslında taksiyle uğraşmam " diyerek gülümsedi Taylor'a. " Tamam o zaman hadi atla " diyerek arabaya bindi. Lauren binmeden önce bana döndü ve sarıldı evet bana sarıldı! Ne yüzle ne hakla acaba ? Dikkat çekmemek için ellerimi bende beline koydum. " Alex bugün için tekrar özür dilerim. Yani ben -- " ellerimi belinden ayırarak sarılmamızı bitirdim ve sözünü kestim " Önemi yok Lauren biliyorsun ki görev. Üstelik bizde görev arkadaşıyız. Yani sorun etme bile " arkadaşıyız lafının üstüne bastırarak söyledim. Kendini gülümsemeye zorladı " Evet arkadaşız. Neyse gitmeliyim görüşürüz Alex " diyerek arabaya bindi. Taylor'da camı açıp " Görüşürüz " dedikten sonra kafamla görüşürüz gibi bir şey yaptım ve arkamı döndüm. Taylor ise hızlıca gaza bastı. Sinir küpü olmuş beni arkasında bıraktığını bilmeden....
Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) Biraz ilham sıkıntısı yaşadığım doğrudur ama sizi bekletmemeye çalışıyorum. Olumlu veya olumsuz tüm yorumlar benim için çok değerli :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...