Gözlerimi açtım ilk olarak nerde olduğumu algılayamadım. Sonra bilincim yavaş yavaş geri gelince hastahanede olduğumu anladım ama buraya nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yok. Biraz etrafa göz gezdirdikten sonra doktor odaya girdi durumumla ilgili birşeyler saçmalayıp durdu en son vücudunda kendine bilerek zarar verdiğine dair izler bulduk bu yüzden psikoloji bölümüne sevk edildin. Dediğini anladım gitmek istemiyorum iyiyim diye itiraz ettim ama doktorun pek umrunda değilmiş gibi görünüyordu. Bende pek umursamadım sonuçta her zaman ki donuk bakışlı hallerimi takınıp iyiymişim gibi davranacaktım ama bu zamana kadar sahteliğimle kandırdıklarımın arasına biri daha girecek diye pişmandım. Ben hep böyleydim okulda dışarda evde insanların kendini beğenmiş ukala içine kapanık dedikleri cinsten boyle olmayı seviyordum insanların dur noktası oluyordu çok insanla muhattap olmak zorunda kalmıyordun ama bir yandan da kimsenin bilmediği derin bir yalnızlığın oluyordu aile yok arkadaş yok yakın yok uzak yok hep yok yok yok. Doktor hastaneye yanıma kimsenin gelmediğini söylediğinde hiç şaşırmadım kim napsın elemi. Doktora peki ben buraya nasıl geldim diye sorduğumda acilde kiler ilgilenmiş seninle kimin getirdiğini yada nasıl geldiğini bilmiyorum dedi peki sağ olun doktor bey dedim. Doktor odadan çıktı üstümde ki kokuşmuş hastane önlüğünü çıkarmak için kalktığımda bir an basım döndü duvara tutundum ve o an gözümün önüne o geldi o gözler unutmadığım o gözler kimdi bu neredeydi niye aklımdaydı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLAT
Teen FictionÖzgürlüğe düşkün her istediği olan şımarık, egolu genç bir adam. Hayattan bir beklentisi olmayan varlıkla yokluk arasındaki ince çizgide yaşamını sürdüren genç bir kız. siyah ve bütün renklerin harmanlanmasından oluşan o ufacık beyaz masumiyet, t...