"Sende bende biliyoruz ki ayrılmamız hiçbir şeyi çözmeyecek." dedi Minho fısıldar gibi Kibum'un yüzünü avuçlarının arasına alıp derin derin gözlerine bakarken. 

"Biliyorum ama sadece ilerde benim yüzümden mutsuz olmanı istemiyorum." dedi Kibum kırgınlıkla geldiğinden beri savunmaya atağa kalkmadan kurduğu tek cümleydi bu.

"Olmayacağım, seninle mutsuz olmam ben. Seni seviyorum Kibum ve sadece seni seviyor olmak bile beni mutlu ediyor." dedi Minho ve yanakları sıkıştığı için öne çıkan pembe yumuşak dudaklarını öptü Kibum'un. İkisinin de nefesi açılmış gibiydi hayat öpücüğüydü sanki bu, değildi ama ilk öpücük gibi hissettirmişti öylesine yeni öylesine keşfedilmemiş bir duygu gibi.

"Bu sözlerini unutamazsın. Sorumluluğumu almak zorundasın." dedi Kibum Minho'nun omuzuna yaslanıp sımsıkı sarılırken, sanki ömrü boyunca tutabileceği öyle kalabileceği birşey gibi gülümsedi Minho sarılışına karşılık verirken, ancak bu kadar sevebilirdi iki insan birbirini çünkü yürekleri yumrukları kadar değildi, bedenleri kadardı.

Aşktı bu onları böyle yapan hem gitmesine izin verecek kadar hemde saniyenin onda biri kadar bile yanından ayrılmak istemeyecek gibi davrandıran. İçinin kalabalığı dağılmıştı Minho'nun, şimdi huzur(uy)la (Kibumla) uyuyabilirdi.

~~~~

Uyandılar... Gelecekten bir güne uyandılar. Zaman geçmişti onlar için birlikte bir şekilde. Mezun olacaklardı bu yıl, son seneleriydi arkadaş kalmak zorunda oldukları...Uyandılar dört aydır sürekli olarak birlikte yaşadıkları Minho'nun dairesinde. Zor olmuştu elbette Kibum için ama ayrılmıştı ağabeyini ve hüzünlerini içinde barındıran evden,  nereye giderse gitsin anılarını ve ağabeyinin sevgisini yanında götürebilirdi. Bir pazar sabahı kapısına dayanmıştı Minho birlikte yaşayalım diye ve öyle başlamışlardı işte. Bu bile tek başına bambaşka bir hikaye... Minho'nun dairesi Minho ve Kibum'un olmuştu, daire eve dönüşmüştü sevgiyle, sevgiliyle. Uyandılar... Minho ve Kibum'un Minho ile Kibum oluşunun ikinci yıl dönümüne uyandılar. 

Omuzundan öptü Kibum Minho'yu evden çıkmadan ve öpücüğe gözü kapalı sırıtarak cevap verdi Minho. "Kalk hadi artık bak geç kalacaksın" dedi Kibum Minho'nun yanağını dürtüklerken, parmağını canını yakmadan ısırıp tek hamlede Kibum'a sarıldı Minho. Ama bu popişine bir şaplak yemesine sebep olmuştu. "Choi Minho!" dedi Kibum kızıyormuş gibi yaparak. 

" 45 dakika içinde dersin başlayacak ve yataktan çıktığına emin olmak için biraz daha oyalanırsam kendiminkine geç kalacağım." dedi ardından sevgilisinin sırtını okşayarak.

 "Kaç gibi dönersin?" diye sordu Minho Kibum'un gitmesine izin verirken. 

" Galeride de işim var biraz sergi açılmadan önce yetiştirmemiz gereken projeler ile ilgili düzenmele yapacağız." diye cevapladı Kibum yataktan kalkıp üstünü başını düzeltirken. "Ama yine de senden önce eve gelmiş olurum." 

"Doğru bugün tek ders günündü. Akşam görüşürüz o zaman " dedi Minho doğrulurken.

"Tamam bak çıkıyorum ben kahvaltı masada seni bekliyor." dedi ve Minho'ya uçan bir öpücük yolladı Kibum kapı kapanmadan evvel. Kahvaltıyı pas geçip biraz daha uyumayı planlasa da kalktı Minho. Mutfağa gittiğinde bir not buldu masanın üzerinde. 

"Yeniden uykuya dönüp kahvaltıyı ziyan etmeyeceğini biliyordum. Bu güne özel  pancakeini kalp şeklinde yemelisin diye düşündüm. Bu notu da ola ki unutmuş olabilirsin diye yazıyorum. Lab yu. -Bummie'n ❤ " 

Kamera LensiNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ