honeylee: Bana çok çektirmeyeceğini söylemiştin. Evlenmeden önce bana vaatler vermiştin. Boş muydu hepsi?
whoami: Ne yaptım ki?
honeylee: Kıskançlığın zirvelerini yaşıyorsun resmen. Sırf daldım diye elime kahve dökmek zorunda mıydın?
whoami: Daldığın yerde vücut ölçüleri ideal bir kız olmasaydı zorunda değildim.
honeylee: Sayende kalem tutamıyorum şu an. Patron arada gelip tepemde dikiliyor.
honeylee: Hem ben o kıza dikkat etmemiştim bile.whoami: Tabi, kesin etmemişsindir. Yalan söylersen olacakları biliyorsun, şimdi dökül.
honeylee: Tamam, biraz dikkat etmiş olabilirim ama yemin ederim o gözle bakmadım. Sonra dalmışım zaten.
whoami: O kızla ilgili hayallere mi daldın?
honeylee: Pes yani ChangKyun. Cidden pes.
honeylee: Hem sen de kabul ettin yani vücut ölçüleri gayet idealdi bakılmayacak gibi değildi. Sen bile baktın kıza.whoami: Senin gözlerini oyup eline vermemi istemiyorsan kes sesini.
honeylee: Ama sen de baktın.
whoami: Ben senin neye baktığına baktım. Eşimin benim yanımdayken bir kızı kesmesini beklemiyordum. Ne tesadüf, o da sana bakıyordu.
honeylee: Özür dilerim.
whoami: Bu akşam yemek yok sana. Aç kal.
honeylee: Ama ChangKyun, sabahtan beri akşam yemeğinin hayalini kuruyorum.
whoami: O kızı kesmeden önce düşünecektin.
honeylee: Kafamı duvarlara vuracağım.
whoami: Daha bu fırçanın ev seansı var. Hazırla kendini.
honeylee: Hazırlanamam. Bunu kaldıramam.
ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ
Umarım severek okumuşsunuzdur. Bu zamana kadarki destekleriniz için teşekkür ederim.
Bu bölüme özel şu fotoğrafı da bırakıp gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bookstore [JooKyun]
Fanfictionhoneylee: Selam güzellik! whoami: Selam honeylee: Kim olduğumu sormanı bekliyordum. whoami: Pek de umrumda değil açıkçası. honeylee: Değişik bir çocuksun. whoami: Biliyorum, herkes öyle der.