Bölüm 5: Doğaüstü Dünyası

10K 729 121
                                    

Selamünaleyküm,

Geldik yeni bir bölüme daha.... Merak etmeyin yavaş yavaş hikayeye giriş yapıyoruz. Şimdi karakterlerimiz giriş yapıp onları tanıyoruz. Malum onlar olmadan hikaye de olmuyor.

Resimde ECMEL var. ;)

Oy ve yorumları alayım. :)

__________

Sabahın ışıması ile birlikte Akça ve diğerleri doğruca revire gidip Melodi'yi çıkartarak yurt binasına getirdiler. Açlıktan öldüğünü iddia ederek ilk önce sabah kahvaltısı için yemekhaneye gitmek isteyince çaresiz dediğini yaptılar. Neyse ki gittiklerinde kahvaltı büfesi kurulmuştu.

"Yavaş yesene. Boğulacaksın."

Melodi, Ecmel'i umursamadan omuzunu silkti. Bir ekmek alıp çikolata sürüp lüpletti. Akça kızın bu halini görünce gülümsemeden edemedi. Yemeği seven obur bir arkadaşları vardı. Aslında genel olarak Akça ve Melodi dahil Ecmel ve Meylis de boğazına düşkündü. Bu yüzden fazlalıklarına katlanmak zorundaydılar.

"Amma da obur çıktın sen. Bu kaçıncı ekmek?"

"Herhalde az önceki parçasıyla şu an bir bütün ekmek yemiştir." dedi Bengi.

"Yavaş, Melodi. Yavaş!" Meylis kızın elindeki ekmeği zorla aldı. "Bu sefer de mide zafiyetinden seni revire kaldıracağız."

"Ay, Allah korusun! Hastalıktan nefret ederim. Sevmiyorum hastaneleri falan."

"Biz çok seviyoruz zaten." dedi Ecmel.

Akça ciddi bir ifadeyle Melodi'ye doğru eğildi. Parmaklarını kızın gözleri önüne şıklatarak dikkatini üzerine çekti. "Bak, şu Yara ile ağız dalaşına bir daha girme! Sık dişini bu sene mezunsun."

"O bana bulaşıyor. Geldi omuz çarptı."

"Offf!"

"Kız da amma kindar çıktı ama." dedi Meylis. "Yani sırf ismi ile dalga geçtin diye bu kadar da düşman kesilir mi bir insan?"

"Ne dedin sen ona ya?" dedi Akça.

"Şimdi bu siren ya; adalarda yaşıyor bunlar. Bir çeşit su perisi yani. Anası doğma büyüme Avustralyalı. Gurbetçi. Etkilenmiş Aborjinlerin dilinde Yara demiş. Yara da martı demek. Buna takıldım işte. Bazen simit atasım geliyor ama daha o kadar evcilleşmedi, dedim. O kadar. Duyunca delirdi. Sen misin böyle diyen!"

Akça güldü. Kızın öyle bir ismi vardı ki gerçekten de takılmamak güçtü. Hele Türkçe manası 'yara' olması daha kötüydü. Muhtemelen annesi bunu düşünememişti. Ailelerin çocuklara isim verirken daha özenli davranması gerektiğini düşünüyordu. Sonuçta isim, dua idi ve ömür boyunca onu marka gibi üzerinde taşıyacaklardı. Çok insanın isim veya soy ismi yüzünden mahkemeye başvurup değiştirdiğini haberlerde görmüştü. Hatta babasının tanıdıkları arasında bile böyle kişiler vardı.

"Ee, o gorgona ne oldu? Kesin kodese tıktılar mı?" dedi Melodi.

Bengi başını salladı. "Müdür kesin emir verdi. Arkadaşlardan duydum önce sesini kapatmışlar sonra kodese götürmüşler."

"Okulda özel güvenlik yok muydu? Polisler nereden çıktı?" Yeni bir ekmek dilimi alınca; Akça, Melodi'nin elinden ekmeği alıp kendine çikolata sürmeye başladı. "Yani insan dünyasında polis üniversiteye girdiği zaman deliren bazı kesim mensubu öğrenciler var."

"Eğer suç işlemeyeceksen polisten rahatsız olmana gerek yok. Suçun olmadığı bir yere de zaten polis girmez." dedi Ecmel. "Doğaüstüler dünyasında her üniversitede küçük bir karakol vardır. Gördün, sahip olduğumuz güçler bazen tehlikeli şeylere sebep oluyor. Emniyet Birimleri de bize bu konuda desteğini sunuyor."

Hayalet Lise [Hayalet Serisi #1] (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin