Son Söz

708 79 26
                                    


"Ön söz olmadan son söz olur mu?" demeyin. Gayet olur.

Uyku Evi'ni yazmak için bilgisayar karşısına ilk geçtiğim akşam hikayenin 3-4 bölümden fazla sürmeyeceğini düşünüyordum. Hatta aklımdaki kurguyu 3-4 bölüme aktarabilmek için küçük bir plan dahi yapmıştım. Daha sonra o plan kağıdını kaybettim. Kaybetmem bir bakıma iyi oldu çünkü planın dışına çıkmak gibi bir düşüncem yoktu ve eğer yazmaya o plana bağlı olarak devam etseydim Uyku Evi, ilk bölümün ilk kelimesi olan, "Uyan!"ı yazdığım sırada karar kıldığım üzere 4 bölümü geçmeyen, kısa bir hikaye olacaktı.

Planı kaybettiğimi fark edince açık konuşmam gerekirse biraz üzüldüm, çünkü pek çok gelişmeyi o kağıda yazmıştım. "Ne yazacağımı bilmeden nasıl yazabilirim ki? diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bu düşünce ardından bir bekleyiş sürecine soktu beni. İlk bölümü tamamlamadan yazmayı bıraktım ve yaklaşık üç hafta boyunca hiç dokunmadım. Sonra içimden bir ses yazmaya devam etmemi söyledi. Hiçbir zaman bu sesi duymazdan gelmedim. Nitekim Uyku Evi'nde de böyle oldu. Sese kulak verdim ve ilk bölümü tamamladım. Hemen ardından ikinci ve üçüncü bölümün tamamını doğaçlayarak yazdım ve hikayenin ana hatları kafamda az çok belirdi. Dördüncü bölümü yazmaya başladığım sırada aklımda oturmuş bir kurgu, bana son derece gerçek görünen iki karakter ve benim uydurduğum Sükut Ormanı ve çevresi vardı.

Bunları size anlatmamın nedeni severek okuduğunuz Uyku Evi'ni (belki de okudunuz, ama sevmediniz; ben sevdiğinizi umuyorum) yazarken nasıl bir yol izlediğimi az çok öğrenmenizi istemem. Hikayenin konusu aklıma nasıl geldi hatırlamıyorum ve bundan şikayetçi değilim, ama yazdığım anları hatırlıyorum ve bu da benim için yeterli bir ödül.

İlk bölümden başlayarak son bölüme kadar yanımda olan, yazdıklarımı okuyan ve bana eleştirileriyle hem yol gösterip hem de mutluluk kaynağı olan arkadaşlara çok teşekkür ederim. İsimlerini yazmayacağım çünkü birinin bile adını yazmayı unutursam kendimi suçlu hissederim.

Genel olarak ortaya iyi bir iş çıkardığımı düşünüyorum. Elbette bazı hatalarım, kusurlarım var ancak bunları da yaza yaza en aza indireceğimi umuyorum.

Bu arada unutmayın... Uyku Evi'nin kapısı size daima açık.

Uyku EviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin