Kan Uçurumu Savaşı 2

59 12 0
                                    


T9SK 20233 – OeuirtîGarr – Ouğgur Komutanlık Çadırı.

Ağzında ilkel büyülerle dolanan yaşlı şifacının kırışık yüzünden bir damla yaş, zemini kaplayan kalın halıya düştü. Jarit, çıkışın önünde durmuş, üzülmüş rolü yapmak için kendini zorlarken bir yandan da sedire boylu boyunca yatmış, çadırı küçük gösteren devi inceliyordu... Aâr tarafından oluşturulmuş beyninde dönüp duran yegane düşünce, dışarıda kendilerini bekleyen büyük tehlikeydi. Hayrakh içerdeki hasır yatağında ateşler içinde yanarken yarı baygın sayıklıyor, arada gözlerini açıp, omuzundan bastıran yardımcıları onu zar zor tutarken korkunç bir haykırış savurarak yine döşeğine seriliyordu. Zehirli bir kiklops okuyla yaralanmıştı. Sol elinden çenesine kadar her yanı mosmor şişmiş, küçük küçük yarılmıştı. Şifacı kadın iniltilerine eşlik ederek yaralarından fışkıran irinleri temizliyordu. Özel Guru Birliği'nin komutanı Joker Hayrakh'ın yaveri Jarit, çadırın aralığından tedirgin bir tavırla ilerilere baktı. Aâr'ın muzip oyunlarından birinin kurbanı olmuşlar, gezici Kan Uçurumu'nun önünde üç ordu tarafından kıstırılmışlardı. Arkalarında uzanan dipsiz uçurum, neredeyse iki kathtır ölümcül yankılarla derinleşiyor, düşman ordularının yarım daire duvarı her an biraz daha yakınlarına sokuluyordu. HayraKan hizmetkarlarına görünmüyordu uzun süredir. Ouğgur ordusu güç durumdaydı. Jarit ondan gelecek emirleri beklerken düşman ittifakının bir süre daha saldırmaması için belleğine yerleştirilmiş, kimbilir hangi arkaik uygarlıktan alınma komik dualardan okumaktaydı.

Yûlû şeytani kulaklara sahip siyah aht başlı uzun âsâsıyla, üstünden çeşitli kemiklerin sarktığı siyah cüppesinin eteklerini savurarak hışımla içeri daldı. Jarit'in yanına yaklaşıp "Daha fazla bekleyemeyiz, efendi ne yapmak istiyor?" diye kısık sesle hırladı.

"Bunu kendisine sorsan daha iyi değil mi?" dedi Jarit.

"Daha ne kadar bekleyecek. Bir şeyler söylemeli. Hepimiz yokolacağız, savaş kaybedilecek," dedi Yûlû hafif bağırarak. Şifacı kadın kendilerini dinlemediğini belirtmek istercesine mırıltılarının şiddetini arttırdı hemen.

"Seni şaman bozuntusu. Boş boş konuşacağına Hayrakh'ı iyileştir," dedi Jarit. Ardından yüzünü kaplayan pis sırıtışla, sinirlenmeyi pek bilemeyen sinsi şamanı arkasında bırakarak dışarıya doğru seğirtti. Guru Birliği'nin yönetimi Bayog'a geçmişti, kendisine soracağı bir şeyler olabilirdi. Çadırın içinden kafasını çıkarttığında bir terêth kadar ilerde kurulmuş kamplardan çıkan dumanlarla karşılaşacağını zannediyordu, ama adımını atar atmaz üstüne vuran gölge yüzüne yanıldığını haykırdı. Önünde, her şeyi heybetiyle kaplayan kasların sabırsızca oynaştığı bir beden duruyordu. Gözleri yukarıya kalktığında OeuirtîGarr zamanına uyum sağlama aşamasında, üstüne rüzgâr verilmiş sanal bir görüntü gibi titreyerek , her an biraz daha netleşen HayraKan'ın soluyan burnu, sinirden tel tel olmuş siyah sakallarıyla karşılaştı. Efendi gelmişti. Ama bu sefer hologram olarak değil, resmen karşılarındaydı. Aklarından sinir fışkıran delici gözler jokerinin yaverine bakıyordu.

Jarit havada savrulup çadırın diğer duvarına çarptı ve düştüğü yerde dizlerini karnına doğru çekerek acı içinde büzüştü. HayraKan içeri bir alev topu gibi dalıp "Hepinizi ellerimle geberteceğim salaklar!" diye bağırdı.

Yûlû şaşkınlık içinde efendisine bakıyordu.

"Efendim, ama siz, siz, buraya gelmemeli..." derken HayraKan'ın eli boğazını yakalayıp mengene gibi sıkmaya başladı. Boyun damarları şişmiş, kolunun üstündeki kaslar halat gibi gerilmişti. Şamanın boynu iğrenç çatırtılarla kırılıp, yüzünde oluşan yırtıklardan devreler fırlarken, bir gözü yuvasından fırlayıp yere düştü. Şifacı kadının komutanının aynısını karşısında görerek altüst olan mantığı organik beynine yüklenen bilgilerde rastlamadığı bu diğer hiper gerçeklik karşısında iyice kontrolden çıkmış, korkuyla yere kapaklanıp dualarına bolca iniltiler karıştırarak secdeye varmıştı. HayraKan, elinin altında elektronik devreleri çatırdayan ve loş odayı kıvılcımlarla dolduran kullanım dışı kalmış androide bakarak konuştu.

ATARAANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin