Bölüm 25

338 29 21
                                    

"Günaydın Selami abi."

"Günaydın da, siz kimsiniz?"

"Abi biz masallardaki gerçekleri araştırma bilim dalında ihtisas yapan hassas bireyleriz."

"Yeğenim siz daha isminizin içinde çelişiyorsunuz. Masallarda gerçek olur mu? Adı üstünde masal."

"Öyle deme abi ya, her masalın içinde bir gerçek vardır. Bize yardım eder misin?"

"Ne yapacağım yeğenim anlat bakalım."

"Selami abi Yamuk Prenses ve Yedi Bücürleri duymuş muydun?"

"O Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler değil miydi?"

"Hah işte biz de bunu araştırmak istiyoruz. Yamuk muydu pamuk muydu? Cüce miydi bücür müydü?"

"Ben nasıl öğreneceğim aslını?"

"Seni o masalın geçtiği zamana gönderip, gözlem yapmanı istiyoruz."

"Yazar yine senin başının altından çıktı değil mi?"

"Ne alakası var ya? Selami kafana taş düşse benden biliyorsun" dedim.

"Ah!"

"Ne oldu Selami?"

"Kafama taş düştü, sen atmadın mı?"

Ben hiçbir şeyden habersizmişim gibi ıslık çalarak havaya baktım.

"Yeğenim bu aralar canım sıkılıyordu zaten, gönderin beni bir bakıp döneyim."

"Peki abi, bunu kafana takıp telefon kulübesine gir ve *123# ye bas."

Selami adamların uzattığı alüminyum folyodan yapılan, tepesi huni şeklinde bükülmüş şapkaya baktı. Ardından telefon kulübesini aradı. Fakat o mahallede telefon kulübesi yoktu.

"Hadi şapkayı taktım diyelim, kulübe nerede oğlum?"

"Onu da sen bul Selami abi, her şeyi de devletten bekleme yani."

"Neyse sen o şapkayı tak ben sana kulübe ayarlarım" dedim.

Selami folyodan yapılan şapkayı takınca deliye benzemişti. Katıla katıla gülerken ona bir kulübe gönderdim. Selami ya sabır çekerek kulübeye girdi ve *123# ye bastı.

Ahizedeki ses "eksik veya yanlış numara çevirdin Selami gerzeği" dedi.

"Valla bunu sen yaptın yazar."

"Seninle uzun zamandır dalga geçemiyordum" diye itiraf edip Selami'yi masalın içine yolladım.

Selami yamuk prensesin üvey annesi olan kötü kraliçenin odasına gitmişti. Kraliçe aynanın karşısına geçmiş soru soruyordu.

"Ayna ayna söyle bana var mı bu dünyadan benden daha yamuğu?"

"Yok Kraliçem maşallah taş gibisin, seni sevmeyen ölsün, ööööölsün, seni sevmeyeeeeen öööölsün."

"Yazar bu kraliçe deli, ayna ondan daha deli. İki dakikada arabeske bağladı."

"Ses çıkarma, seni duyar da cellatlara verir."

"Cellatlar bana ne yapar?"

"Baştan aşağıya yalarlar gerzek Selami. Öldürürler oğlum. Kelle gider, mafiş, finito, dead yani. Kapiş?"

"Yarısını anlamadım ama kötü bir şey herhalde."

Kraliçenin şatosundan çıkıp ormana doğru giderken yıllar geçer.

Günaydın Selami abi (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin