Başlangıç...

18.3K 808 192
                                    

Merhaba millet.

Yine, yeniden burada olmak güzel. Çoğunuz hala Ölüm Meleği'nin devam etmesini istediğinizi biliyorum ama biraz olsun bana güveniyorsanız, bu hikayeyi de en az onun kadar seveceğinize eminim.

Benden beklediğinizden farklı bir konusu olacak ama lütfen ön yargıyla ya da "yine mi" diye başlamadan önce sadece devam edin. Sıradan hikayeleri sevmediğimi biliyorsunuz. Bu yüzden yine sırların, gerilimin, aşkın, dostluğun hat safhada olduğunu bir hikaye olacak. Şimdiden iyi okumalar... (Not: İlk bölüm için sevdiğim bir animeden esinlendim. Ön yargıyla başlamadan önce devam edin.) Tam destek, full destek :})

Medyada ki parça - Hinder - Lips Of An Angel

Buraya nasıl, ne zaman geldim? Neredeyim ben? Elimi sıkı sıkı tutan bu kadın kim? Hala o gün yaşadıklarımı ilk günkü kadar net hatırlıyorum.

Yürüdüğümüz uzun koridorda arada bana bakıp, gülümseyen yüzü güven verir gibiydi. Garip ama korkmuyordum. Henüz on yaşında olmama rağmen hiçbir şeyden korkmuyordum. Sadece merak ediyordum. Burası neresi? Ben kimim? Annem ve babam nerede?

Sorularımı unutturan adımlarımı durduran yanımdaki kadındı. Önünde durduğumuz kapıyı hafifçe tıklattıktan sonra yavaşça içeri girdi. Hemen arkasından da beni çekti. Büyük ahşap masanın karşısındaki koltuğa oturttuktan sonra adama dönüp;

"Onu size getirdim. Adı Ema. Ona iyi bakacağınızdan şüphem yok." dedi. Hemen karşımızdaki kır saçlı yaşlı adam gözlüğünün üzerinden bana bakıp, gülümsedikten sonra yavaşça kalkıp, hemen önümde diz çöktü. İçimi ısıtan gülümsemesiyle başımı okşarken;

"Ailemize hoşgeldin Ema." dedi. Aileye mi?

"Ema geçmişi ve ailesiyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyor. Adı dışında, lütfen ona iyi bakın." kadın benimle ilgili yaptığı açıklamayla neden hiçbir şey hatırlamadığımı anladım. Başımı okşayan adam ayağa kalkıp, kadına bakarken;

"Gerekte yok zaten. O artık yeni bir başlangıç için burada." dedikten sonra bana dönüp;

"Sana daha mutlu ve daha büyük bir aile vereceğim Ema. Sakın korkma." dedi.

"K-Korkmuyorum." dedim zorda olsa. Sesimi ilk defa duyuyor gibiydim. Yaşlı adam başını olumlu anlamda sallarken buna memnun gibiydi.

Beni getiren kadın gider gitmez, yaşlı adam elimden tuttuğu gibi beni karanlık koridorda bir yere doğru sürükledi. Merakla nereye gidiyoruz diye düşünürken, önünde durduğumuz kapının büyüklüğüne ve eskiliğine baktığımı hatırlıyorum. O an buraya geldiğimde beri ilk defa ürktüğümü hissetmiştim. Yaşlı adam elimi bırakıp bana bakarken;

"Yeni ailenle tanış Ema." dedikten sonra büyük kapıyı iki eliyle iterek açtı. Bir süre içeriden gelen ışıkla gözlerim bir süre kamaştıktan sonra nihayet içeriyi net görebilmiştim. Benimle yaşıt ve benden küçük bir sürü çocuk kahkahalarla gülüp eğleniyorlardı. Orada öylece kalıp, onları izlerken sırtımdan iten yaşlı adamla kendimi aralarında buldum. Hepsi oyunu kesmiş şaşkınlıkla bana bakarken;

"Bu yeni kardeşiniz Ema. Ona iyi davranın çocuklar." dedi. Anında etrafımı sarar çocuklarla hepsine tek tek bakmaya çalışırken, hemen önümdeki çocukların kenara çekilmesiyle aralarından benden çok az daha uzun sarışın çok tatlı bir çocuk hemen karşıma dikildi. Gülümsemesi güneş kadar parlak ve muhteşemdi. Onunla ilgili ilk düşüncem buydu. Bana uzun uzun baktıktan sonra hızla yaşlı adama dönüp;

"O kaç yaşında?" dedi.

"10 , seninle aynı yaşta Leo." demek o benimle yaşıttı. Sonra tekrar bana dönüp;

Underworld #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin