6

70.5K 3.6K 242
                                    


YENİ BÖLÜMÜ DE BU GECE ATIP BİR KIYAK YAPMAYA KARAR VERDİM 😊 HEPİNİZİ ÖPÜYORUM LÜTFEN VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN! ❤

Duygu elini uzattığı sırada Marika bir tabağa özenle dizilmiş çöreklerle çayları elindeki tepsiyle masaya koymuştu. "Hava yine bozdu... Ah, fal baktırmaya karar verdin demek! Bu arada büyükannemin ismi Nadya."

Duygu büyük bir özenle sol elini kavrayan kadına baktı. "Memnun oldum."

Kadın ise cevap vermeyip kafasını sallamakla yetinmişti. Duygu, kadının elindeki çizgilere bakıp bir yorum geliştireceğini düşünmüştü ama yaya kuvvetli bir şekilde Duygu'nun elini tutarken bir yandan gözlerini kapatmıştı. En sonunda konuşmaya karar vermiş gibi dudaklarını aralayan kadın, birden gözlerini açarak Duygu'nun doğrudan gözlerinin içine baktı. Duygu rahatsızca yerinde kımıldanırken birden elini çekme dürtüsü hissetmişti ancak kadın Duygu'nun elini hiç bırakmayacakmış gibi büyük bir kuvvetle tutmaya devam ediyordu.

"Büyükanne?" Büyükannesinin bu davranışına alışık olmayan Marika elindeki çayı bırakarak kadına doğru eğildi. Normalde büyükannesi Marika'nın sol elini avcunun arasına alır ona yaşayacağı büyük aşkla ilgili sözleri şarkı gibi mırıldanırdı. Şimdi ise büyükannesinin alnında boncuk boncuk terler birikmişti.

Sonunda kadın tuttuğu Duygu'nun elini gevşeterek serbest bırakmıştı. Duygu ise hiçbir yorumda bulunmayan kadına beklentiyle bakmaya devam ediyordu.

"İyi misiniz?"

"Geçmişin... Acı dolu. Yoğun ve insanı içine çekecek türden karanlık bir acı. Aileni ne zaman kaybettin güzel kızım?"

"Şey ben... Altı yaşındayken..." Duygu sadece elini sıkarak bunu anlayan kadına huzursuzca bir bakış attı.

Marika ise iri gözlerini daha da açmış, anlayışlı bir tavırla Duygu'nun koluna uzanmıştı. "Sahi mi? Bende ailemi küçükken kaybetmiştim. Adına üzüldüm..."

"Ama senin kalbinin derinliklerinde bir başka acı daha yatıyor. Zihninde sadece bir gecenin acısı var. Yüzleşmekten kaçındığın, unutmak istediğin bir gece bu..."

"Doğru mu bu?"

Duygu onu buraya kadar takip eden gecenin hatıralarını aklından çıkarmaya çalıştı. "Geçmişimi zaten biliyorum."

"Geleceğe dair bir şeyler mi duymak istersin? O zaman cesaretli olmayı öğren kızım. Çünkü yakında korktuğun şeyle yüzleşeceksin."

Bu cümlelerin içinde barındırdığı gizli anlamı fark eden Duygu, hayretle kadına bakmayı sürdürüyordu.

"Cümlenin içindeki anlamı hala tam olarak idrak etmiş değilsin... Ama edeceksin."

Duygu irkilerek kadının zihnini okuyup okuyamadığını merak etti.

"Ah, yaya ne kadar da karamsar bir fal bu böyle. Zaten buraya şehirden taşınan birinin bir şeylerden kaçmış olduğu aşikar değil mi! Hem söylesene, aşktan ne haber?"

Marika Duygu'ya göz kırparken ortamdaki gergin hava yerini neşeli bir havaya bırakmıştı.

"Aşk konusuna gelince... Bir insan her zaman kendi kaderine kendisi yön verir. Duygu zamanı geldiğinde yaptığı seçimlerle kendi kaderini belirleyecek. Umalım ki doğru tercihi yapmış olsun..."

Sonra büyükanne Nadya, tekrar Duygu'nun düşüncelerini okumuşçasına konuyu büyük bir ustalıkla başka bir yöne çevirdi. Duygu fal konusunda oldukça rahatsız hissetmişti. Birlikte bir saat kadar havadan sudan muhabbet ettikten sonra, Duygu içindeki huzursuzluğu bastıramayarak kalkmak için izin istedi. Eve gidip uyumaya çalıştığında bile aklında kadının sözlerini dönüp duruyordu. Yoğun ve insanı içine çekecek türden karanlık bir acı...

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin