'' Kaç kişinin gözyaşlarıyla temizlenir bu Dünya ''
DURUKAN
Gözlerimi burnuma gelen hoş kokular eşliğinde açtım . Yatak dan kalkıp önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra mutfağa yöneldim ama içeriden gelen sesle kapının kenarında durdum. Toprak içeride şarkı söyleyerek kahvaltı masasını hazırlıyordu. Hafiften baktım masa baya güzel ve dolu duruyordu. Toprak elinde bir sptura ile sessizce şarkıyı mırıldanıyor bir yandan kalçasını sallıyordu. O hafiften oynadıkça saçları da savruluyordu. Gördüğüm manzara keyfimi yerine getiriyordu. Hiç sesimi çıkarmadım biraz onu izledim . Sanki dün gece ki kızdan eser yoktu. O kadar şey yaşanmamış gibi normal davranıyordu.Yada böyle davranmaya alışmıştı. Toprak bu seferde tezgahın üstündeki domatesleri doğramaya başladı. Buradan beklemek den sıkıldığım için
-Toprak diye seslendim.
Keşke seslenmeseydim. Korkmuş olacak ki yerinden zıpladığı gibi bıçakla parmağını kesti.
- Seni korkutmak istememiştim toprak iyi misin.?
- Sorun değil Durukan bey dalgınlığıma geldi bir an . Ben kilerde yara bandı görmüştüm onu alıp geliyorum buyurun siz oturun masaya .
O kilere yönelirken ben masaya geçtim gerçekten hoş bir sofra . Umarım tatları da öyledir.Baya bir şey hazırlamış. Sofraya bakılırsa aç kalkmayacağız .
TOPRAK
Rezilliğim yetmez gibi bide elimi kestim off. Ne şanssız bir insanım ben ya. Yara bandını parmağıma sardık dan sonra mutfağa geçtim. Çayları koyduktan sonra bende sofraya oturdum. Kahvaltı boyunca hiç konuşmadık. Daha sonra Durukan beyin sorduğu soruyla oturduğum koltuğa çivilendim.
- O Enes piçi ne yaptı toprak sana?.
Sormasını bekliyordum bunu ama böle damdan düşer gibi bir anda soracağı da aklıma gelmemişti.Ne diyecektim şimdi ?. Nasıl anlatacaktım , ben bunu aileme anlatamazken iki günlük tanıdığım adama nasıl anlatayım. Yapamazdım. Düşündükçe ellerim titremeye başladı. Diyemezdim ki bir şey benim ağzım mühürlüydü bu konuda. Gözümden süzülen bir damla yaş masaya düştü. Sakın ağlama toprak sakın!!!!.
- Hiçç hiçbir şey olmadı Durukan bey.
Sesim benden izinsiz bir şekilde titreyerek çıkmıştı
-Emin misin ?
- Evet.
Bana inanmış gözlerle bakmıyordu. Ama anlatamazdım o pisliğin bana yaşattıklarını ,anlatamazdım..
-Hadi hazırlan da giderim.
-Tamam burayı hemen toplayayım çıkarız Durukan bey.
-Toplamana gerek yok. Ben arayıp birini gönderirim temizlerler.
Başımı sallamakla yetindim şimdi anlıyordum bu evin neden bu kadar düzenli olduğunu. Demek ki her geldiğinden sonra eve temizlikçi geliyordu. Neyse diyip odaya çıktım saçımı kıyafetimi düzelttik den sonra oturma odasına yöneldim.
-Ben hazırım Durukan bey
-Tamam sen arabada bekle ben hazırlanıp geliyorum.
Başımı tamam anlamında sallayıp arabaya binip , oturup beklemeye başladım.
DURUKAN
Toprağın evden çıktığına emin olunca hemen telefondan Kazımı aradım
- Efendim abi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİLENLER
Teen Fiction-Peki nasıl bu kadar iyi oynayabiliyorsun? Bu sorusunun üstüne bende bardağı kafama dikmiştim. '' Anlatayım o zaman Durukan bey '' dedim . oda boşalan bardakları dolduruyordu. Önce gözüm ormana kaydı. Sonra derin bir nefes aldım. -Uzun olacak. -Ben...
