ÖN BİLGİ 1

21.6K 873 97
                                    




Keltler, ırk olarak vahşi barbarlar olarak bilinse de savaşlarla ilgili bazı kuralları vardı. Öncelikle İrlanda ve İskoçya'nın kuruluşuna kadar, tarihin sayfalarında hiçbir zaman bir devlet olmayı başaramasalar da, savaşlarda tüm klanlar bir araya gelirdi ve klanları savaşlarda idare edecek bir savaş kralı seçilirdi. Daha sonra, uzak diyarlara düzenlenen bu yağma ve istila savaşları için aileleri ile birlikte harekete geçerler, en iyi ihtimalle on beş, yirmi sene; bazen bir aşıra yakın topraklarına geri dönmezlerdi.

M.Ö. 287 yılında, Druidler bir ayin hazırlığına başladılar. Sabırsızlanan Kelt savaşçılarının hedefi, tanrıları insan figürlerine sokan ve dini değerlere saygısızlık eden Yunanlılara derslerini vermekti. İşaret geldiğinde; kuşlar, yönlerini rüzgârın aksi istikametine çevirip uçmaya başladığında Druidler, Kelt savaşçılarına bekledikleri izni verdi. Pek çok klan, Alp'lere doğru, Yunanistan'ın tepesine binmek için harekete geçti.

Büyük saldırıları, Delphine Tapınağı'na yapıldı ve tapınak yağmalandı. Bu arada, Delphine Tapınağı'na kadar Yunanistan'da taş taş üstüne bırakılmadı.

Fakat Delphine Tapınağı saldırısından sonra bazı klanlar ganimetleri tanrılarına hediye etmek üzere, Ren Nehrine dökmek için geri dönüş yoluna girerken, bazıları istilalarını doğuya çevirmeye karar vermişti.

Bu sebeple, Anadolu topraklarına iki koldan giriş yapan dört büyük Kelt klanı Tolesto – Boii'ler ve Volg – Tectosages'lar; ve Trocmi gibi daha küçük klanlar; yüzyıllarca sürecek efsanelere, kültürel etkileşimlere ve yanlış bilinen doğrulara sebep oldular.

Volg'lar, Tolesto'lar, Boii'ler ve Tectosages'lar aslında birbiri ile akraba olan klanlardı ve akrabaların yakınlıklarına göre savaşta ilerledikleri şekilde istilalarını sürdürdüler.

Tarihi kayıtlardan biliyoruz ki Volg'lar ve Boii'ler Anadolu topraklarında takılı kalmamış ve kendi yollarına devam etmiştir. Volg'ları, daha sonra Britanya'nın kurtuluşunda, Boii'leri ise, isimlerini verdikleri Bohemya ve bölgedeki halka birleşmelerinde görüyoruz. Anadolu'ya giriş yapan ve ilk saldırı sonrası dönmeyen bazı Keltler'in izine daha sonra İspanya'da, İber'lerle yaptıkları birleşmede Kelt-Iber'ler olarak rastlıyoruz.

Fakat ilginç olanı, kendi topraklarına dönmüş olarak gözükseler bile Tolesto'lar ve Tectosage'ların Anadolu topraklarında bıraktığı izlerdir.

Konya civarında Tavium isimli bir yerleşkeleri olan Kelt klanları, Ankara'yı merkez alarak yüz yıl kadar bu bölgede hüküm sürmüşler ve Galatlar olarak anılmışlardır.

Ankara da ismini bu istiladan almıştır. Keltler, tam kervanların geçiş rotası üstündeki bu stratejik yeri tutmaya başladıklarında, Yunanlılar, başlarından savdıkları bela konusunda kervanları uyarabilmek adına, günümüzde Ankara'nın olduğu bölümü Ancyra (Ölüm Bölgesi) olarak işaretlemişler ve şehir ismini buradan almıştır.

Fakat çok araştırmacının araştırdığı başka bir konu vardır ki aslında bu konu, başlı başına benim tezim ve uzmanlığımı kapsamaktadır...

Doğu Karadeniz'deki Keltler!


Alb: Keltçe çok yüksek da anlamına gelmektedir.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KELTLER - SON ESİR | ARUNAS - 1 (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin