SİMSİYAH.. 37

11.3K 412 35
                                    

Bebeklerimmm..Bir dahaki bölümden sonraki bölüm final olacak.Artık bitiriyorum hikayeyi.Bu hikayeden sonra da uzun zaman yazmam diye düşünüyorum.Bakalım, zaman neler getirecek..Bilirsiniz, benim işim hiç belli olmaz :D Yarın bölüm atacam diyip 1 hafta bölüm yazmayan bi insandım ben :D Neyse hepinizi tek tek öpüyorum ve teşekkür ediyorum.Yorumlarınızı ve voteları eksik etmeyin.Bana da moral olsun :)

Yani bunu bayaaa uzun yazmaya çalıştım en azından bi 4 sayfa olmuştur dimi?

Sizi seviyorum ve yorumları merakla bekliyorummmm <3 Ayrıca vote sayısı +50 olursa yb gelir, sonlara doğru voteları yüksek tutalım lütfeeeğn :*

Edit: Oha 6 sayfa olmuşşşşşş :O o.O ve sizde beni kırmayıp yorum yapın aşklarrrrr

"Olaya çok farklı açılardan bakabiliyorsun cadı.Ama hayır, asıl sarışınlar uzmanlık alanım." demişti en sevdiğim gülümsemelerinden birini göndererek.Bu ben de sadece derin bir hüzün yaratmıştı, o başka.

"Ben..orası benim de odamdı.Benim de yatağım.." sonlara doğru sesim titremişti.AH, LANET GÖZYAŞLARI.Onda, onun kalbinde şu kadarcık da yerim yok muydu? Hiç mi düşünmemişti böyle üzüleceğimi? Paramparça olacağımı..

"Sanırım sana başka bir oda bulmamız gerekecek." dediğinde bir kez daha yakmıştı canımı.Her seferinde nasıl yapabiliyordu bunu? Kalbime kazık saplayıp beni öldürmeyi..

"Bütün söyleyeceklerin bunlar mı?" dedim son bir umut arayarak.Kafasını yere eğdi, yüz ifadesini göremiyordum ama biliyordum.Hep bilirdim..Şu kısacık zamanda ezberlemiştim ben onun her bir parçasını.

Asıl komik olan ne biliyor musunuz? Bundan 1 ay önce; bana bunları yaşatan serserinin birine aşık olacağımı söyleselerdi, onlara sadece güler geçerdim..Ahh, aşk bana da uğramıştı, en acısıyla.

"Özür dileyecek bir şey yapmadım." dedi kaşlarını çatıp tekrar kafasını kaldırıp yüzüme bakarken.Bu lafının üstüne yutkunup boğazımda oluşan düğümü geldiği yere geri göndermeye çalıştım.Olmadı, olmazdı da..Ağlamazsam kafayı yerdim çünkü.

"Özür dileyecek bir şey yapmadın öyle mi? Birlikte kaldığımız odaya kız attın sen! Birlikte yatacağımız yatağa..Bütün bunların senin için bir önemi olmayabilir ama benim canım yandı anlıyor musun? Nereden anlayacaksın ki? Sen sadece uçkurunu düşünen duygusuz odunun tekisin. Benim gibi aptalın teki de sabahki kavgada söylediği şeyler için özür dilemeye geliyordu. Sen düşündüğüm gibiydin Murat, inandığım değil.. Kendime bin defa o bu değil dedim ben.O bundan daha iyi dedim.Sen sadece göründüğün kişiymişsin.Üzgünüm, buraya hiç gelmemem gerekirdi." dedim son cümlede arkamı dönerek.Cevabını duymak bile istemiyordum çünkü.Beni geri döndürebilecek herhangi bir şey duyabilirdim, anca rüyamda tabii.Ben asıl onun hiçbir şey demediğini duymamak için gidiyordum.Gittiğimi kabullenmesini görmemek için.

"Sorun sensin.Senin dengesizliklerin." dediği anda olduğum yerde kaldım.Sonra ona doğru dönerek acı acı gülümsedim.

"Sabahki Deniz olsa senin bu lafına ortalığı ayağa kaldırırdı, değil mi? İnan, şuan seninle kavga etmeye bile gücüm yok.." dedim ona son kez arkamı dönüp sessizce uzaklaşırken.

Bana en iyi gelecek şey sessiz bir oda ve alkoldü sanırım.Kalabalıktan ve düşüncelerimden uzak olmak için.Kendimi ikisiyle de yüzleşemeyecek kadar bitkin hissediyordum.Bir enkaz gibi..

Murat'ın en çok parfümünü severdim ben..

Ama insan, önce güven, sonra parfüm kokmalıydı..

****

7 cevapsız arama.

Açar mıydım? Açmazdım. Azcık burnu sürtsün de akıllansın. Derin kolay kız değildir Doruk bey. Hıh.

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin