Bölüm 24 / İkinci Aşama

81.5K 2.9K 146
                                    

“Senin yemeğin burada olabilir ama,” diye mırıldandım kendimi ondan zorlukla ayırarak. “Benimki dışarda keyfini bekliyor.”

Yüzünü buruşturdu ve beni süzdü. Ardından pijamalarımı gösterdi. “Kapıya sen bak.”

Hızla üzerimi giyindim ve koşarak kapıya gittim. Pizzacı oldukça öfkeli görünüyordu. Beni görünce bakışları değişti ve sırıtmaya başladı.

“Kusura bakmayın,” diye mırıldandım. “Çok beklettim.”

“Böyle güzel bir bayanı beklemek benim için onurdur,” dedi ve elindeki büyük paketle reverans yaptı.

“Aslında benimde payım var.” Aniden arkamda beliren Tyler elini belime koydu ve beni kendine çekti. “Bu güzel bayan benimle sevişiyordu. Tabii sen gelmeseydin.”

Pizzacının beti benzi atarken Tyler paketi elinden aldı ve fazlasıyla para verip kapıyı suratına kapattı. Pizzayı ayakkabılığa koydu ve ellerini belime sararak tekrar kendine çekti. “Nerede kalmıştık?” diye mırıldandı dudaklarını bana uzatarak.

O sırada üzerine soluk sarı bir tişört ve siyah bir eşofman altı giydiğini fark ettim. Kahretsin, bunlarla bile benim gözümde Orlando Bloom’dan farksızdı.

Hadi canım. O kadarda değil. Abartmayalım lütfen.

Onu ittirdim ve kollarının arasından sıyrılarak pizzayı aldım. “Sen yemeğini yedin. Sıra bende.”

Omuz silkti ve kolunu boynuma attı. Salona gidip televizyonun karşısına kurulduk. Filmi açmayı unuttuğumuzu fark ettiğimde inledim ve Tyler’ı dirseğimle dürttüm.

“Hadi CD’yi tak.”

İç çekti ve dudağımı öptü. “Bana emir verme.”

Sözlerine rağmen yerinden kalktı ve mutfağa gitti. Döndüğünde elinde bir şişe Rolling Rocks vardı. Kaşlarımı kaldırdım CD’yi oynatıcıya koymasını izledim.

“Yedi yirmi dört bira mı içiyorsun?” diye mırıldandım elindeki şişeye bakarken. Omuz silkti ve yanıma gelip tekrar oturdu. Kolunu omzuma attı ve ayaklarını sehpaya uzattı. Pizza kutusunu kucağıma alarak açtım ve dumanı tüten yemeğimin kokusunu içime çektim.

“Rüya gibi,” diye mırıldandım zevkle bir dilim alırken. Sıcak olmasını umursamadan koca bir dilim aldım. Ağzımın içinden ‘cosss’ sesi çıktığına emindim.

O kadar sıcaktı ki gözlerim yaşardı, hayattan nefret ettim, ölmek istedim. Serçe parmağımı sehpaya vurmuşçasına canım acıdı. Ah benim güzel ağzımın içinde resmen yangın vardı!

Tyler elindeki şişeyi uzattığında hiç düşünmeden elinden kaptım ve koca bir yudum içtim. Tam rahatladım dedim, içtiğim şeyin bir olduğunu fark ettim. Yüzümü tiksintiyle buruşturarak pizza dilimini kutuya attım ve ağzımdaki tadın geçmesini bekledim.

“Bu iğrenç!”

“Bira mı?” Tyler şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Kafamı salladım ve tadının aslında o kadarda kötü olmadığını fark ettim.

“Sen ağzının tadını bilmiyorsun,” diye mırıldandı yüzünü buruşturarak. Aman Tanrım hayatımda ilk defa içki içmiştim! Kötü kız Hailey! Yakında bir motor alırsam şaşırmayın.

“Ağzımın tadını bilmeseydim seninle olmazdım,” dedim ve pizza dilimini tekrar elime aldım. Kıkırdadı ve pizzadan bir dilim aldı.

“Bu bana söylediğin en güzel şey olmalı.”

Ben hâlâ kendimi deri ceketlerle, motorcu çocuklarla geceleri takılırken düşünürken Tyler neler söylüyordu. Ah yazık yavrum. Hayatı bira ve okul arasındaydı. Masum ve asosyal çocuk. Şöyle bir düşündüm de, Shaun ve Camille’den başka arkadaşı yoktu. Sevgilisi benim gibi odunun tekiydi. Okul dışı bir faaliyeti yoktu, kurslara gitmiyordu. Aman Tanrım gerçekten asosyaldi!

Dudaklarımı büzdüm ve Rolling Rocks’a bir bakış attım. “İlk defa içtim.”

Kıkırdadı ve şişeyi şerefine der gibi kaldırdı. “Fark ettim.”

Somurtarak kumandayı elime aldım ve filmi başlattım. Az önceki macera yerini sakinliğe bırakmıştı. Tamamen yayılmıştık. Rahatlamıştım ve itiraf etmek istemesem de ağzımdaki tat hoşuma gitmişti.

Bunca yıl neden içmediğimi merak ediyordum.

Pizzanın çoğunu ben yedim. Arada sırada Tyler’ın birasından minik yudumlar aldım. Boş pizza paketini yere bıraktım ve kafamı Tyler’ın omzuna yasladım. Testere’nin mide bulandırıcı sahnelerini sırf Tyler’a inat olsun diye izledim. Ancak en sonunda dayanamadım ve yüzümü Tyler’ın omzuna gömerek gözlerimi kapattım. Hızlı ve Öfkeli izliyor olsaydık böyle olmazdı ama!

Televizyondan gelen çığlıkla sıkı sıkı Tyler’a sarıldım. Sonunda amacına ulaşmış gibi birayı yere bıraktı ve kıkırdayarak kollarıyla beni sardı.

“Bunu sana ödeteceğim,” diye mırıldandım ona iyice yaklaşarak.

“Heyecanla bekliyorum,” diye mırıldandı ve saçlarımı öptü.

“Kapat artık şu filmi. İstediğin oldu işte.”

Kucağımdaki kumandaya uzandı ve televizyonu kapattı. Ancak yine de onu bırakmak istemiyordum. Sonsuza kadar kollarının arasında durabileceğimi hissediyordum. Hem de bunu yaparken sıkılmazdım.

Tyler koltuğa uzandı ve beni de yanına yatırdı. Yüzümü göğsüne gömdüm ve bu huzurlu anın tadını çıkarmaya başladım. İkimizde havaya girmişiz, ikimizde romantiğiz, bu fırsat kaçmaz.

“Sence ikinci aşamaya geçmeli miyiz?” dedim kısık bir sesle.

“Bu bir teklif sanırım.” Kıkırdadı ve beni daha sıkı sardı. “Biliyorsun asla hayır demem.”

Kafamı salladım ve kolumla belini sardım.

“Sen istemeden sana asla dokunmam,” dedi yavaşça. “Söz veriyorum.”

Romantik ve anlayışlı Tyler’a bayılıyorum.

Hadi ama. Tyler’ın her haline bayılıyorum!

“Teşekkür ederim,” diye fısıldadım ve biraz yukarı kayarak boynunu öptüm.

Hafifçe inledi ve beni tutan elleri kasıldı. “İşimi zorlaştırıyorsun,” dedi boğuk bir sesle.

“Seni zorluyor muyum?” Boynunu tekrar öptüm. Sigara, tıraş losyonu ve hafif bir alkol kokusu.

“Evet, beni zorluyorsun.”

Sesinden gerçekten zorlandığını anlamıştım. Onda bıraktığım etki hoşuma gitmişti. Onun üzerinde böyle bir gücümün olması, ona dokunduğumda kendinden geçmesi bana haz veriyordu.

Onu böyle görmek beni delirtiyordu.

Şahdamarına dişlerimi sürttüm. Sırtımdaki saçlarımın uçlarını yakaladı ve uyarırcasına çekti.

“Ben bakireyim.”

“Ben değilim.”

Bu sözleriyle kıkırdadım burnumu boynuna sürttüm. “Çok tatlısın.”

“Hailey,” dedi inlercesine. “Şunu hemen kesmezsen -Ah Tanrım.”

Şahdamarının bulunduğu yere dilimi bastırdım. Saçlarımı yumruğuna doladı ve başımı geriye çekti.

“Bunu gerçekten istiyor musun?” derken sesi ciddi, bakışları sertti. Kasılan çenesini gördüğümde dudaklarımı yaladım.

“Evet.”

“Söyle.”

“Evet istiyorum.”

Saçlarımı daha sert çekince hafifçe iç çektim ve gözlerimi kapattım. “Evet Tyler, seninle sevişmek istiyorum. Oldu mu? Bütün gece. Durmad-“

Dudaklarıma sertçe kapandığında devam ettiremedim. Dudaklarını benden ayırmadan beni kucakladı ve yatak odasına götürdü.

Artık geri dönüşü yoktu.

Eheheheh yorumlarınızı bekliyorummm :D

Sarı BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin