" Bak Lauren biz ortak olamayız yani birlikte çalışamayız. Bir kere tarzlarımız bile farklı. . " ahhh tarzların ne alakası var gerizekalı? Ben ne zaman bu kadar gerizekalı oldum ? Dünden beri ayna karşısında Lauren'e söyleyeceklerini kurguluyorum ama hep sacmalıyorum işin kötüsü birazdan işe gidicem ve çalışmamız gerekecek. Ben yapamam yani öyle biriyle çalışamam. Bir kere her şey farklı ve bu iş kesinlikle onun gibi bir kadına göre değil. O topuklularla nasıl koşacak ? Manikürlü tırnaklarıyla silah nasıl kullanacak ? Düşünsene kelepçe takarken tırnağının kırıldığını ah dünyayı başımıza yıkar. Düşüncelerimle boğuşurken elime döktüğüm kahveyle kendime geldim ve çığlığı bastım. Sakar biri de değilim neden böyle oldu ? Hep o kadın yüzünden benim dengemi bozuyor! Kahvaltımı ah pardon atıştırmamı yaptıktan sonra evden çıktım. Elim kızarmıstı ve biraz acıyordu ama ne yapalım. Bu kadından kurtulmam gerekiyordu hemde acilen. Tabi bu iş benimle bitmiyordu. Yani Lauren yaşı gereği benden daha kıdemliydi bu yüzden benim değil onun sözü geçerli olurdu. Yani Lauren Ben'e gidip benimle ortak olmak istemediğini söylerse bu ortaklık olmaz. O yüzden ortak müsveddesini bu işten vazgeçirmem gerek. Tabi bunu nasıl yapıcam hiç bir fikrim yok. Motoruma atladım ve hızla sürmeye başladım. Kafamı dağıtabildiğim tek yer burası zaten. Yani motorum. Asfaltın altımdan hızla kayıp gitmesi bana huzur veriyor kısaca. Doğaçlama yapmaya karar verdim bu arada. Yani bi anda ne olacaksa olsun bitsin. Hızlı sürmem ve iş yerinin eve fazla uzak olmaması sayesinde çabuk geldim. Her zaman ki rutin şeyler üniformalı polislerle selamlaşma falan diyerek odama geçtim. Odayı Taylor'la birlikte kullanıyorduk. Taylor bile ortak olabilecek kadar güçlü bir adamken neden Lauren ? Hayır yani neden Benjamin anlatır mısın? Alex'e garezin mi var yoksa Ben ? Ahhh yakın dostum olmasan büyük küfürler yerdin Ben. Odaya girdim girmesine ama bir tuhaflık vardı yani iki masa yerine üç masa. Bizim masalarımız karşılıklı dururdu zaten ama arada on metre falan vardı. Yeni gelen masa da bizim ortamıza ama tabiki biraz geriye koyulmuştu. Üstündeki çanta ise pahalı bir markaya aitti. Lauren'in olduğunu tahmin etmek zor olmadı dolayısıyla. Ama o ortalarda yoktu nedense içimden ' banane nerdeyse nerde ' deyip Taylor'a günaydın deyip masama geçtim. Her sabah aynı saatte işe geldiğimden masamda kahvem hazır bulunurdu. Ve tabiki gelişmelerden haberdar olmam için yanında da bize özel gazete. Gazeteye göz attım kahvemi yudumlarken. İlk sayfada ki büyük puntolarla yazılmış " PARKER YİNE İŞ BAŞINDA " başlığı hoşuma gitti. Ahh Parker; tek idolüm. Aslında hakkında pek bir bilgim yok. Yani yaptığı işler dışında ha birde bayan olduğu dışında. Gerçek adını bile bilmiyorum. Ama idolüm. Çünkü tek başına bir çeteyi çökertebiliyor, istihbarat birimine yardım edebiliyor ya da bir çok şey. Kısaca bu şehrin kahramanı gibi bir şey. Gerçek kimliğini çalıştığı birin dışında kimse bilmiyor. Yani yüzünü kim olduğunu. Gerçi çoğu kişi kimin kim olduğunu bilmiyor. Yani benim bile istihbarat için çalıştığımı göstermelik olarak sivil polis olduğumu çoğu kişi bilmiyor. Ama Parker'ın durumu farklı. Ya da Parker'ı tanıyan çok çok az kişi olduğu için ben öyle sanıyorum bilmiyorum. Tek bildiğim bir gün benimde Parker kadar başarılı olacağım, yani umarım. Gazeteye dalıp gitmişken masamın önündeki karaltıyla kafamı kaldırdım. Kahvemi tekrar yudumlarken Taylor'a ne oldu dercesine baktım. Sanki çok basit çok değersiz bir şey söylüyormuş gibi duygusuz dümdüz bir şekilde " Parker buradaymış " dedi. Dediğini duyar duymaz içtiğim kahve boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım. Ben öksürürken içeri Lauren girdi. Hah söylemeyi unuttum Taylor tam bir öküz olduğu için ona göre ne Parker önemlidir ne de benim neredeyse ölecek derece de öksürüyor olmam. Lauren'in girdiğini görünce gidip yerine oturdu hatta. Lauren'i görünce öksürmem de geçti tabi o ayrı konu. Kısa bir baş selamı verip Taylor'a döndüm " Ne demek Parker buradaymış? " , " Basbaya. Burada çalışacakmış artık. Ama hangi birimde kiminle tek mi belli değil. Gizli tutuluyor tek bildiğim kapının önünden geçen birinin bile Parker olabileceği. " yine dümdüz söylemişti. Offben bu adamı boğarım. Parker'dan bahsediyosun ulan belki de şehrin en mühim insanından! Bir dakika ne dedi o ? Kapıdan geçen biri bile Parker olabilir. Hadiii ben şimdi bu kuşkuyla nasıl yaşiycam ? Iyi halt ettin Taylor. Düşüncelerimin arasından beni sıyıran Lauren oldu " Parker da kim ? " diyerek. Ona yuh dememek için kendimi zor tuttum. Ama tanıması gerekirdi. Kafam karıştı şimdi bu kadın benimle istihbaratta da çalışmayacak mı? Bi dakika ya ne çalışması postaliycam ben bu kadını bugün. " Parker şehrin kahramanı. Yani Alex'e göre " dedi Taylor aynı hödük tavırlarıyla. Yani Parker'ı benim abarttığımı ima ediyordu aklınca. " Ha şu bayan olan tamam hatırladım. Burada mı çalışıyormuş ? " , " Hı hı " dedim kısa kesmeye çalışarak. Oda anladığını ifade eden bir baş sallamasıyla yerine oturdu. Saçlarını sıkı bir at kuyruğu yapmıştı üstünde boğazlı kırmızı bir kazak siyah dar bir pantolon ve siyah topuklu botları vardı. Birde kendime baktım; salaş bir bluz kot pantolon zımbalı ayakkabılar ve zımbalı deri ceket. Lauren'e bakınca ben onun yanında erkeksiden çok çocuksu duruyordum bence. Ama banane, sonuçta benim tarzım bu. Hem acaba Parker nasıl giyiniyordur? Bence benim gibidir kasmadan falan giyiniyodur. Gerçi Lauren de bugün kasmamış yinede şık olmuş ama neyse. Ahh Lauren tabi ya konuşacaktım değil mi onunla ? Ne desem acaba ? Hani doğaçlama takılacaktım deyip bir anda konuşmaya karar kıldım " Lauren " diye çağırdım. Önündeki dosyadan kafasını kaldırıp bana baktı " Efendim " dedi ve kafasını dosyaya geri çevirdi. " Şu ortaklık meselesini konuşmak istiyorum. Yani bence sende en az benim kadar rahatsızsındır bu konudan? " dosyayı kapattı ve sandalyesini çevirip bana tekrar baktı. " Neden bu konudan rahatsız olayım ? " evet Alex neden bu konudan rahatsız olsun ? " Yani şey bizim çalışma tarzlarımız farklı. İkimizde bayanız ayrıca. Bilmiyorum Lauren kısaca seninle çalışmak istemiyorum. ", " Anlıyorum ama bu konuda yapabilecek bir şeyim yok. Bu yüzden alışsan iyi olacak " ne demek yapacak bir şeyim yok ya off sen istersen Benjamin kabul eder. " Lauren bak eğer sen ortak olmak istemediğini Ben'e söylersen oda gerekeni yapar ve bu ortaklık işi son bulur. Yani yapabileceğin bir şey var. " derin bir nefes aldı söylediklerimden sıkıldığı belliydi. " Bak Alex sen ya da bir başkası fark etmez. Buraya birilerine yardımcı olmak için gönderildim ve Benjamin seni seçti. Bu yüzden bir şeylere itiraz etme hakkım yok. Lütfen sende bunu kabullen ve işimize bakalım olur mu ? " bu sefer derin nefes alan kişi bendim. Sinirlenmemek için alt dudağımı ısırdım ve aldığım nefesi hızla geri verdim. Bu kadınla işimiz var belli oldu. " Peki " dedim kendimden beklemediğim bir sakinlikle. Yavaşça yerimden kalktım Taylor'a göz attığımda şok olmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Çünkü normalde olsa fazlaca sinirlenir bir kaç küfür ederdim. Ama karşımdaki öyle bir kadın ki birbirimizi sadece bir kaç saat görmüş olmamıza rağmen kadın benim kültürümü değiştirdi. Bendeki sert elektriği aldığınında farkındayım. Daha sertine hazırlansa iyi olur çünkü yıldırma politikasına şu andan itibaren başlıyorum. Ama önce Benjamin'le konuşmalıyım son kez. Zaten o yüzden kalktım yerimden ve odasına gittim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim oda tıpkı Lauren gibi kendini dosyalara gömmüştü. Dosyalardan kafasını kaldırmadan " Efendim Alex? " , " Benjamin seninle konuşmam gerekiyor " kafasını salladı bu ' seni dinliyorum ' demekti " Benjamin ben Lauren'le çalışmak istemiyorum. Bana yeni bir ortak ver hatta direk söylüyorum bana erkek bir ortak ver. Ya da hiç ortak verme tek başıma da gayet iyiyim. Yeter ki beni bir Barbie bebekle çalıştırma " tek seferde söylediğim cümleler karşısında Ben bıkkınlıkla nefes verdi " Alex fazla önyargılı değil misin ? Yani Lauren'le daha göreve bile çıkmadın. Nasıl biri olduğunu bile bilmiyorsun. Belkide tam istediğin biridir ? Bunu bilemezsin. Ona biraz zaman tanımalısın çünkü hak ediyor " haklıydı onunla hiç çalışmadım nasıl biri bilmiyorum ama bu bana bir şey ifade etmiyor. Tam bunu söylemek için hazırlanırken Benjamin bir kez daha konuşup beni susturdu " Bak Alex, Luna'yı unutamamış olabilirsin ama bu Dünya'daki bütün kadınlardan uzak durman anlamına gelmiyor. Hem Lauren'e bir şans verirsen belki ödülün Parker olur ne dersin ? " ahh bunun Luna'yla ne alakası var Ben ? Bir dakika! Parker mı dedi o ?!
Multimedya - Alexandra Kelley -
Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) İlk bölümler.. Biraz kaygılarım var.. ama yinede tüm yorumlar benim için çok değerli :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...