1.Bölüm- UYANIŞ

1.5K 57 31
                                    


                                                                   UYANIŞ

Gri havada sıraya dizilmiştik. Oksijen yerine pis, kirli bir havayı soluyorduk. Arkamdaki çocuğun acı dolu inlemesini umursamamak istedim.

Yerle bir olmuş gökdelenlere baktım. Zenginliğin ışıltısı karanlık bir deliğe çekilmişti. Eskisi gibi dolup taşan AVMler yoktu. Yerini moloz yığınları almıştı. Duvarları kaplayan posterler, reklam panoları, indirim afişleri hepsi bir hiçti.

''Onlar bize ne yapacak?'' dedi çocuk. Arkamdan gelen hırıltılı sesi hiçte ümit vaat etmiyordu.

Gökyüzünde süzülen disk'e baktım.

''Onlar değil.'' dedi sanki neye baktığımı görmüş gibi.

''Robotlar.'' Sıranın başında, burada olmamızı sağlayan insanoğlunun en büyük hatasına baktım.

''Bilmiyorum.'' Dedim, oysa bildiğim o kadar çok şey vardı ki.

Hayal ettikleri gibi gelişmemişti gelecek. Mükemmel hayatlar, hastalıksız bir yaşam. Sonsuzluk. Hiçbiri, hiçbiri gerçek olmamıştı. Keşke bundan öncesine gidip bütün insanları uyarabilsem diyordum içimden.

''Eskiden...''diye başladı arkamda ki çocuk.

''-her yer yeşilmiş.'' Gülümsedim. Belki de zamanda verilebilecek en nadir tepkiydi.

''Çocuklar park denilen yerlerde oyun oynarlarmış.'' Sanki dudaklarım eski halini özlemişler gibi tekrar sarktılar.

''Hiç merak etmedin mi öncesini?'' kan kusmadan önce zar zor kurmuştu cümlesini.

Şimdiyi düşündüm. Ve teknolojinin getirdiklerini. Bir zamanlar robotları geliştirmek için çok çaba harcamışlar. Bunun üzerine fuar denilen etkinlikler düzenlemişler. Ne büyük komedi. Bugün onların yönetiminde olduğumuzu bilseler acaba yaptıkları işe devam ederler miydi?

''Söylese, hiç bu bahsettiğim günler hakkın da bir bilgin var mı?'' sıra ilerliyor. Küçükken annemin bana ninni okurken ki kadar ince sese yaklaşıyorduk. Aslın da ölümün sesine.

''Evet. Ama bunu bilmen tehlikeli olabilir.'' öksürerek bana yanaştı.

''Sen ciddi misin?''

''Şaka yapılacak bir ortamda mıyız?'' çocuğun yüzünü görmek adına arkamı döndüm.

''Bakma, gece rüyalarına girebilir.'' Alnının ortasından çenesine kadar uzanan bir çizik vardı. Kıl payı gözünün altından geçmişti.

''Daha kötü şeyler görüyorum.'' önüme döndüm.

''İltifatın için teşekkürler.'' O da mı gülmüştü? Ardından öksürdüğünü anladım.

''Anlat hadi.'' Dedi.

''Buraya toplanışımızın amacı bu.'' dedim. Anlamasını umarak.

''Anlamadım?''

''Sus ve sıranı bekle.'' etrafıma bakındım. Robotlardan biri zarif ve kibar adımlarla ilerliyordu. Sıradakileri tek tek inceliyordu.

Yanımda durduğu sırada derin derin nefes aldım.

''O şey niye burada durdu.'' Hafifçe kafamı çevirdim.

''Kapa çeneni.''

''Adın ne?'' robot donuk gözleriyle gözlerimin içine baktı. İşte bizi onlardan ayırmaya yetecek en büyük özellikti bu. Ne kadar çalışsalar da elde edemeyecekleri şey. Duygu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Our Place In Space (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin