9. Bölüm''Ben...''

9.5K 766 44
                                    

Merhaba:) Söz verdiğim üzere geldim...Biraz zor oldu bu bölümü yazmak malum hastalıklar kol geziyor ve benim küçük kızım hasta olunca bu saate kaldı. Bahar ve aldığı kararla baş başa bırakıyorum sizleri... Birde bölüm sonu için şimdiden söyleyeyim korkmayın oldu mu?:)

Medyaya eklediğim şarkıyla dinlemenizi tavsiye ediyor ve oylarınızı,yorumlarınızı bekliyorum... Keyifli okumalar..:)


9.Bölüm ''Ben''

''Ayrılık Diye Bir Şey Yok.Bu bizim yalanımız.

Sevmek Var Aslında...Özlemek Var...Beklemek Var...''

Ümit Yaşar Oğuzcan


''Bahar...sen olsam... Yaraların benim olsa...Kızların kızım olsa..bana gelsen canın yandığında...sarsam seni..koklasam... Bana aşık olsanız üçünüz de olmaz mı Bahar?''


Murat Erdem Mirza...

Aklımda Murat'ın pamuklu şeker kadar çocukluğuma ait bir şey olması mı yoksa o genç adamın büyüyüp hala bana pamuklu şekerlerin varlığına inandırmasından mıydı hayır diyemeyişim.

''Murat..'' Başını iki yana sallayıp gözlerini kısarak bana bakarken daha ne kadar hızlı atabilirdi kalbim...

''Düşün,hemen cevap verme...Beklerim...'' Yanıma biraz daha yaklaşıp alnımdan öptüğünde dondum kaldım. Öptüğü için değildi donup kalmam,alnımdan öpmesiydi donmamın nedeni... O beni böyle güzel sevdikçe anlıyordum aslında böyle güzel seven adamlar olduğunu.

Aldatmadan,kırmadan,dökmeden seven adamlar.

''Tamam... '' Gözlerini kısıp her baktığında içim ona doğru koş ve bırak kendini Bahar diyordu. Ama tek değildim,benim de sorumluluklarım vardı. Babam vardı,kızlar vardı.

'' Bir söz daha vermen lazım..'' Dikkatle baktım ona...

''Sadece sen olacaksın o korkularla yüzleşirken...Anne olan Bahar,kız çocuğu olan Bahar,aldatılan Bahar değil... Beni tanıyan,bilen Bahar gibi...''

''Ben bu saydıklarının hepsiyken tek bir Bahar gibi düşünüp karar veremem,beklemene gerek olmadan cevabımı verebilirim...'' Kaşlarını çatıp burnumun dibine girdi.

''Söyle bakalım cadı..'' Hah...

''Hayır...'' Gülmemek için dudaklarımı ısırıp başımı yere eğdim ki görmesin diye.Çenemden tutup yüzümü kaldırdı. O kadar nazikti ki...Sanki elinden her an kaçacakmışım gibi... O kadar naif bakıyordu ki sanki kırılıp dökülecekmişim gibi.

''Gerçekten mi?'' Alnı çizgi çizgi olmuş çenesi kasılmış ama o kara gözlere hüzün dolmuştu. Kıyamadım. Gülümseyip başımı hayır dercesine salladım. Kara gözlerindeki bulutlar dağılıp beni kendine çekerken öyle bir sarıldı ki...

Tüm özlemlerim yıkıldı birer birer...

Tüm yaşanmış çirkinlikler küçüldü içimde...

Sıcacıktı göğsü..şefkatliydi beni saran kolları... Beni biraz uzaklaştırıp inanmaz bakışlarıyla yüzümü taradı gözleri. Elleriyle yüzümü avuçlayıp alnımı bir kez daha öptü ya...Artık biliyordum ki ya o olacaktı bundan sonra hayatımda,alın yazımda ya da hiç kimse olmayacaktı...

''Yarın akşam benimle bir yere gelir misin?'' Başımı kaldırıp onunla göz göze geldim. Ah kara gözlü adam bilsen o karalar ne güzel bağırıyor bana,içimdeki korkuları,yaraları parmak uçlarıyla üfleyerek geçiriyor ve ben her seferinde o yaraların geçmeyeceğini bilsem de sen bana yeniden başlamam için güç veriyorsun ya...

İkinci Bahar - Kadın Serisi (I)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt