✴ 1.Bölüm ✴

48.8K 1.3K 238
                                    

Yeni hikayemle karşınızdayım.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sizi seviyorum.

Medya Açelya:)

***iyi okumalar bir tanelerim***

Hayatın bize ne getireceğini kimse bilemez. Atılan bir adımın sonunda insanın ne yaşayacağını, sonuçlarının ne olacağı bilinmez mesela. Tüm mesele risktir. İş tam anlamıyla cesaret meselesidir. Hazır cesaret demişken gelelim bana. Böyle atıp tutsamda iş uygulamaya gelince tık yok bende.
Gel gelelim bu konuya nerden geldim. Yirmi iki yaşında gencecik ve savunmasız bir kızım ben. Üstelik evimde eli silahlı bir hırsız var.
Amaç belli evi soyacak. Hırsız yatak odamda iken salona canım önündeki koltuğun arkasına saklandım hızlıca.
Tek isteğim evde ne bulduysa alması ve bana bulaşmadan yok olmasıydı.
Adam evimde cirit atarken tabiki polisi aramayı denedim ama telefonumun yatak odamda yatağın içinde olması hiç yardımcı olması mesela.

Nefeslerimi düzenli almaya ve sessiz olmaya dikkat etmeye çalıştım.
"Evde olduğunu biliyorum," dedi tuhaf ve korkutucu bir sesle. Bende senin evime zorla girdiğini biliyorum. Ama korkudan ses çıkarmıyorum.
Hafif göbekli kafasında kar maskesi ile tüm odaları tek tek dolanıyor manyak.
Ayak seslerinin giderek yakınlaşması korkumu körüklerken ellerimde titremeye başlamıştı.

"Koltuğun arkasından çık," diyen Bet sesi sayesinde oluşan kusma isteğimi geri yolladım.
"Sen çıkmazsan ben ateş etmeye başlayacağım," deyince titreye titreye çıktım saklandığım yerden. Sanki dilim lal olmuştu. Bağırması bırak konuşacak mecalim yoktu. Hırsız önce beni baştan aşağı bir süzdü. Daha sonra elindeki silahı bana doğrulayarak konuşmaya başladı.

"Soyun!" dedi tek nefeste.
Lan ibne sen kimsinde bana soyun diyorsun? Diye adamın üzerine atlayıp tekmelemek vardı da sonunda yenileceğimi bir savaşa girmenin anlamı yok.
Bu pis hırsıza meze olacağıma camdan aşağı atlarım daha iyi. Evet ya kesinlikle atlamalıyım. Hem birinci katta oturuyorum. Fazla yüksekte değil. Yeterki kendimi kurtarayım. Kırkama daha sıkı sarıldım. Salonun camına döndüm. Şükürler olsunki cama demir taktırmaya üşenmişim. Camı hızla açıp, pervazlarından tutup hızla yukarı çektim kendimi. Aşağı bile bakmadan bıraktım kendimi yere.
Ve pat bir arabanın üzerine iniş yaptım. Sol kolumun üzerine düşmüştüm. Nefes alıyorum evet ama baş, bel, popo, kol, bacak gibi organlarımın hissini kaybettim. Uzun lafın kısası bedenimde hiçbir his yoktu.
Elimi oynatmayı denedim. Kıpırdayamıyorum bile.
Donmuş ve şok olmuş vaziyette. Arabanın kapısının açılma ve kapanma seslerini duydum. Ve öfkeyle solurken ateş püskürterek bakan o gözler.

"Arabamın içine sıçtın. Kim verecek bunun hesabını. Lan gidip külüstür bir arabanın üzerine atsaydınya kendini," diye kükredi kendini beğenmiş herif.

"Oğlum kafanmı güzel. Kızı hemen hastaneye götürmek lazım. Baksana kalakaldı Yavrucak. Hem o özelliklemi planladı sanki senin arabanın üzerine atlamayı. Hem sen niye onun evinin önünde durdun ki?" diye savunmaya geçen teyzeye gönülden teşekkür ettim.

" Hasbinallah bunca derdimin arasında bir sen eksiktin"
İri ve kuvvetli elleriyle hırsla çekti beni arabanın üzerinden. Sanki arabasının hıncını alışırcasına.
Acı bir feryat koptu dudaklarımdan.

"Domuz gibisin bir şeyin yok maşallah"
Sensin domuz. Dua et acıdan ölüyorum yoksa cenemden kurtuluşun yoktuda neyse.
Halime acımış olacak ki derince bir soluk verip belimden kavradığı gibi arabasına bindirdi. Arka koltuğa boyluca uzandım. Bakışlarım tavana geldiğinde ise içe doğru eğilme olduğunu fark ettim. Eh tabi hızla düştüm buna şükür.
İlk başlarda sıcaklığıyla fark etmediğim acım kaf dağına ulaşırken soluklarım kesik kesikti.
"Çok canım acıyor mu?"
Sesinde sanki merhamet ve acıma vardı. Tabi halim içler acısı.
Acı bir inleyişle verdim cevabını. Oda mesajı anlamış olacak ki hızlandı.
Ben daha ne olduğunun farkına varmadan kendimi sedye üzerinde buldum.
Pek çok film çekilmişti. Beyin tomografisinden detaylı röntgen çekimine kadar herşey. Doktorun kesin talimatıyla en azından sabaha kadar uyumam gerekiyormuş.
Saat gecenin bilmem kaçında odaya bırakıldım.
Tam derin bir nefes alacağım araba mağduru ve kurtarıcım odaya girdi korkutucu bakışlarla.
"Neden atladın?"
Kolumdaki serumdan gelen ağrı kesici sayesinde kendime gelmiştim. Şimdi beni konuşturduğu için pişman olacak.

✴ Aşk Başa Düştü! ✴KİTAP OLACAK✴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin