~ Mavimsi ~

796 51 34
                                    

Kulağıma dolan iğrenç alarm sesini duyar duymaz ayağa dikildim. Bugün okulda sınav vardı. Yeni dönemin sıralaması yapılacaktı ve bana işkence! Üstüme okul kıyafetlerimi geçirip odadan çıktım.

초초초초

Yatılı bir kolejde tam burslu bir şekilde okuyordum. Servet Koleji... gözlerim yaşardı!! Burs sayesinde bu kolejde kalıyor olmam saçma ama annem burada okuyup buradan mezun olmamı istiyor. Bu hikaye öyle eziyet gören kızın hikayesi falan değil. Bu konu da anlaşalım. Zenginlerin beni küçük görmesi de var tabi ama kesinlikle onlara boyun eğen biri değilim. Kendi kuralları ile yaşayan birde annemin nutukları ile hayatına devam etmeye çalışan öğrenciyim. Dersler arasında sıkışıp kalan hangisine çalışacağımı kadar veremediğim için hiçbirine çalışmayan ben. Selam bunu okuyan güzeller güzeli (erkeksen yakışıklı, taş kaya meteor...) maviye aşık bir kızın hikayesine hoşgeldin!! İyi ki de geldin... :) :) :)

Kolejde amigo takımın olduğum ve okula birincilik getirdiğim için alıyordum bursu. "Liseler arası amigoluk yarışması!" Dans benden sorulurdu evet! Ama iş derslere gelince hiçbir şey olmuyordu. Lise 3 öğrencisi olarak 200 kişi arasında 195. Kişiyim. Evet, evet biliyorum annemde söyleyip duruyor. Ama 195. Olmakta bir ayrıcalıktır! -benim gibilerin kendini övme bahanesi-

Öğretmenlerle iyi geçinme gibi fobilerim var ve Müdüre hanımla ayrı bir kavgalıyım. Canım müdürem... Ne kadar da sevmez beni. Her fırsatta odasına konuk olduğum için artık benden bıkmış durumda. E yani ben olsam bende kendimden bıkardım. Şu tipime bir bakın kurşun sıksalar yön değiştirir.

Bizim kolejde özel olduğu için bir ceza puanı var ve bu ceza puanının bir sınırı. 200 ceza puanı alan kişi okuldan atılıyor. Tabi bu her dönem için ayrı. Yoksa çoktan atılmıştım okuldan.

Parası olan zengin aile çocukları her kolejde olduğu gibi burdada kayırılıyordu. Ve o zengin çocuklardan nefret ediyordum. Kolejin ilk 6 kişisi tarafından kurulan bir kulüpte sabah akşam ders çalışıyorlardı. Aaay ders demişken... uykum geldi bile! Peki ben ne yapıyorum? Kesinlikle vücuduma iyi gelen bu eşsiz şeyi: yatmak ve hiçbir şey yapmamak...

Adım Mavi Sungu! Adımdanda anlaşıldığı gibi maviye aşık bir kızın hikayesi bu! Mavi gözlülere her zaman bir zaafım vardır. Çünkü benim mavi gözüm yok! Annemin gözleri mavi iken benimkilerin kahverengi olması çok koyuyor be. Bir mavim bile yok anlıyor musun?! Ama anneme 3 gün aralıksız yalvarmam sayesinde saçlarımın uçları mavi renkli. Öyle koyu mavi değil açık! Böyle gökyüzü gibi! Tabi bunun yüzünden de bir ceza puanı yedim. Hocalar durur mu? Durmaz.

Çok fazla konuşan bir tipim. Bazen de konuşmam o an ki ruh halime göre değişirim. Daha beni çözen olmadı mesela. Bir anda bahar bahçe isem bir an bak türkü bara dönmüşüm. Sinirlendiğim zaman ve utandığım zaman çok ama çook aşırı sakar olurum. Müthiş trip atarım. Bir Türk kızı olarak yani her zaman her daim her yerde herkese trip atma gibi bir huyumuz var kızlar lütfen bunu saklamayalım. Hepimiz biliyoruz böyle olduğunu.

Okulda müdür odasına sık sık çay içmeye giden biriyim. Bu da benim Belalı serseri serbest stilim. Olmadı daha karpuz kesecektik kızıyım. Bir şeye çabuk bağlanır, alışır ve alıştığım şeyden vazgeçemem. Arkadaş konusunda çok Seçici değilimdir ama bana gıcık gidelere de alttan aldığım söylenemez...

"Mavinin kaç tonu var biliyor musun?"

"Mavinin kaç tonu var biliyor musun?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~MAVİMSİ~ \\ NH \\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin