Rogers And Stark

Rogers And Stark / Yirmi Dokuz

Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun!

Oy veren, yorum yapan herkese teşekkürler!

Medyasız bir bölümü herkes el sallasın lütfen, aksiyonlu ve bol erkekli bir bölüme selam. Size bir iyi, bir de kötü haberim var.

İyi haber; çocukların başı sonunda beladan kurtuluyor.

Kötü haber; final çok yakında.

))))))))))):

Evet.

Neyse; bizim çaklıt sağ olsun verdi gazı verdi gazı, yeni bir seriye başladım. KOD ADI adında bir seri, ilk kitabı Suikastçi; Skylar Frost'un Hikayesi olan kitabın ilk bölümü yayımda. Natasha Romanoff Fan Fiction severler, profilimden bulabilirsiniz.

Seri, dört kitaptan oluşuyor ve her kitapta bir İntikamcı karakteri olacak, bu yüzden serinin kendisi Marvel Fan Fiction adı altında yayımlanacak.

Rogers And Stark 2 çıkarken aynı ilgiyi yeni serinin ilk kitabına da gösterirseniz bu üniversite hazırlığında olan genci mutlu edersiniz...

Okumadan önce oy vermeyin unutmayın ^^

İyi okumalar ^^

Birileri ilk kez Blake'e sarılıyordu.

Ve ilk kez, Blake'in kanından olmayan kardeşleri oluyordu.

Hunter ve Ryan'ın dediğine göre, ikisinin gözü önünde Colletti kendisini vurmuştu. Ama Blake o esnada eskiden oyuncakların etiketlendiği bir odada birkaç ajan tarafından sorguya çekilmişti.

Sonrasında Blake diğer çocukların yanına götürüleceği sırada tam teçhizatlı bir ameliyathanenin önünden geçiyorlardı ve Blake o esnada duymuştu her şeyi.

Colletti, teklifini kabul etmeyen çocukların beyinlerine bir tür çip yerleştiriyor ve onların hafızalarının çoğunluğunu silip sadece kendisi için çalıştığı anılar yaratıyordu. Blake, bunu duyunca elbette delirmişti, o kadar küfürü odaya gelene kadar boşuna mı etmişti?

Steve orada olsa bile durdurmazdı çocuğu, sal küfrü gitsin Jordan derdi bile.

Blake, yutkundu ve odanın içinde dört dönen eski oda arkadaşına baktı.

"Kendine bakmışsın," dedi ardından, Drew duraksadı ve ona döndü. "beni mi bekledin piç."

"Siz gittikten sonra okuldaki spor derslerinde çok değişiklik oldu ve müdür nedense hemen hemen sağlık sorunu olmayan tüm erkekleri boks derslerine yazdırdı. Karşı gelenleri atılmakla tehdit etti."

Hunter tısladı.

Blake ise sinirle kaşlarını çattı, ellerini yumruk yaptı.

"Buradan çıkmamız gerekiyor." dedi Blake, gözlerini Hunter'a çevirmişti. Hunter ona bakmadan başını yavaşça aşağı yukarı salladı, ama ne yapacağını bilmiyordu. Düşünüyordu hala.

O sırada camdan kapının önünde yeniden ajanlar belirdi, birisi silahını doğrulturken iki kişiden biri kapıyı açtı ve diğeri kapının eşiğine geldi.

"Jason?" diye sorarcasına çocuklara baktı.

Adının seslenmesiyle üst ranzadan atlayan kahve saçlı cılız bir çocuk, diğer çocukların arasından çıktı. "Benim?" diye sorarcasına cevapladı o da.