Gök yüzünde kopan kızılca kıyamet geceyi yakıp kavuruyor, Kopan fırtına pencereleri savururken bahçe kapısının gıcırdamasına ön ayak oluyordu. Bu karanlık dehlizde Yıldızların olmadığı bir gecede ay tüm şehvetiyle melunun üzerine doğmuştu.
Saclarina bulaşan balçak kötü kokusunu rüzgarla dans ettirirken, kanli gözleri acıma duygusunu elinden almış öfkeyle kavruluyordu.Sanki herşey bir anda durmuş ve tiz bir fısıltı evreni sarmıştı " seni almaya geldim Arberuh"
*****Ürpertici ve yaşanmış bir olaydan ele alinan bu hikayeye hazırmısınız?
