"Aslında ben Istanbul'dayım." der demez "Ne!" diye bağırdı.Bir şey söylemeyip devam etmesini bekledim.Zaten onunda pek beklettiği söylenemezdi En nihayetinde..

"Sen ne ara gittin de geri geldin! Hadi geldin,neden haber vermiyorsun! Daha özlememiş olabiliriz,şunun şurasında gideli kaç gün oldu;ama yine de haber vermeliydin bize!" dediği şeylere bir an gülesim gelsede ciddiyetimi korudum.Yoksa daha fazla bağırır,azarlardı.

"Daha yeni ya," diye başladım yalana "Bugün geldim,benim annemin teyzesinin kızı nişan yapmışta ona geldim.Burası da pek bilmediğim semt şimdi...Ama bir cahillik edip çıktım,gezeyim diye."

"Tamam," dedi rahatlamış sesi " Şimdi nerdesin?"

"Uzay boşluğunda süzülüyorum işte!" diye sertçe söylendim."Kayboldum,nerde olduğumu bilmiyorum diyorum Doğu!"

"Tamam ya! Akıl mı bıraktın sanki!?"

"Ee ne yapacağız?" diye kuşkuyla sordum.Kulağımda ki telefondan uzun bir oksijen vakumlama sesi geldiğinde sıkıntıyla arkamda ki kırmızı apartman duvarına yaslandım.Feci şekilde ıslanmış,lağım farelerin taş çıkarmaya başlamıştım.

"Evet ya!" diye ansızın bağırdığında irkilerek duvardan ayrıldım.

"Ne bağırıyorsun Allah aşkına!" diye bağırmayı da es geçmemiştim.

"Buldum Hayal!"

"Ne bu gizem alla sen,söylede rahata kavuşalım yani!"

"WhatsApp'tan konum at." Tabi ya! Nasıl aklıma gelmemişti bu benim.

"Ah evet ya! Tamam,kapat sen atayım hemen." dedim ama onun kapatmasını beklmeden ben kapattım.Birkaç saniye sonra konumu attığım zaman rahatladığımı hissetmiştim.Tekrar arkamdaki duvara yaslanıp,ıslanmaya devam ettim.

Her yağmur damlası bedenimle buluştuğunda garip bir duygu sarıyordu etrafımı.Normalde yağmuru sevdiğim çok söylenemezdi.Sadece ılık damlalar...Bu,ılık değil aksine titretecek kadar soğuk bir yağmurdu.Bunun saatin epey geç olması ile ilişkisi var mı bilmem ama soğuktu işte.Bedenimde bıraktığı etki ise..

Sıcaklık.

Evet,fiziki olarak soğuk gelsede psikolojik olarak duygularımı ısıtıyordu.

Hem sevip,hemde nefret ettiriyordu işte.Kitaplarda okuduğum bir şey gibiydi.

Aşk...

Hem sevip,hem de nefret ettiren duygu.Sanırım bende yağmura aşık olmuştum.

Bir taraftan temizleyip,bir taraftan pisleten yağmura.

Aynı;cenneti gösterirken cehennemi yaşatan aşk gibi.

Şimdiye kadar sevdiğim,belkide hoşlandığım çok erkek olmuştu.Ama hiçbirine aşk sıfatını yakıştıramadım.

Çünkü ben aşık olduğum kişiyi son nefesimi verirken öğrenecektim..

Aklıma son ana kadar akın eden kişi benim 'aşık' olduğum kişi olacaktı.

Başımı tekrar yukarı kaldırdım.Soğuk damlalar ağır ağır yüzümde yer bulurken düşünmeyi bıraktım.Çünkü şu hayatta bildiğim tek şey varsa o da bana düşünmenin iyi gelmediğiydi.Düşünmekten başımın ağrıdığı zamanlar bile olurdu bazen.Bu yüzden en iyisi gözlerimi kapatırken zihnimi de kilitlememdi.

.....

Aradan geçen uzun zamandan sonra korna sesiyle açtım gözlerimi.

Siyah spor araba yolda durmuş ve korna çalıyordu hâlâ.Bu Doğu'nun geçen ay beğenerek aldığı arabasıydı.Camları kapalı,plakası olduğum yerden gözükmezken bile o araba olduğuna emindim.Çünkü hemen şoför kapısında 'Dikkat inşaat muhendisi var!" yazan çıkartma vardı.

Hayal'im-Askıda-Место, где живут истории. Откройте их для себя