Rogers And Stark

Rogers And Stark / Yirmi

Oy ve yorumlar için teşekkür ederim.

Biliyorsunuz ki okullar açıldı ve Wattpad de eskisi kadar aktif olmayacak artık. Ben de lise son sınıfım ve iyi bir üniversite için çalışmam gerekiyor.

*Hedef; İzmir*

Söyleyeceğim şu ki, Rogers And Stark gelmeye devam edecek. Ama eskisi kadar sık ve her on oy geldiği anda değil. Belki birkaç gün daha geç. Zaten hikayenin yüzde ellisini geçtik, finale bir yüzde elliden az kaldı.

Bu arada söylemek istediğim bir şey daha var ki, Hunter Hodan olarak kullandığım Julian Serrano ve Ryan Alien olarak kullandığım Ruggero Pasquarelli kişileri bana medya açısından sıkıntı çıkardı. Hayalimdeki karakterleri tam yansıtmasalar bile bu bir hayran hikaye olduğu için karakter koymayı düşünmüştüm ve aklıma ilk gelen onlardı.

Ve ben de onları değiştirmek zorunda kaldım.

Yeni Hunter Hodan Grant Gustin ve yeni Ryan Alien Wynston Shannon olacak. Ryan'ın karakteri pek tanınan değil ama gözünüz çabuk alışır, merak etmeyin.

Ayrıca bu bölüm her ne kadar eğlenceli gelse de aslında her şeyin çoktan başladığını belli eden bir bölüm ve diğer bölümden itibaren artık yüzünüzün bir süre güleceğini sanmıyorum.

Bölüm müziği olarak bar kısmında şarkıcıların isimlerini verdim, The Veronicas, Cult To Follow, Royal Republic ve Natalia Kills gibi. Ama, bir kısımda şu Set It Off'tan Wolf In Sheep's Clothing şarkısını hazır tutun. O şarkıyla birlikte okuyunca gayet güzel oluyor.

Eğer gözükürse, multi medya yukarıda.

Okumadan önce oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

Hunter'ın kızıl kızının içinde keyiften başka hiçbir şey havada uçuşmuyordu.

Gecenin ışıkları, arabanın kırmızılığında birbirine yakışıyor, kırmızı araba geceye meydan okuyan bir rekabet doğuruyordu. Caddeleri her taraftan gelen ışıklar aydınlatırken, kırmızı Jaguar caddeden saptı ve tenhalaşmaya başlayan sokaklardan birine girdi.

"Yirmi metre sonra sağa dönün."

Kısık radyo sesinin arasında GPS'ten gelen kadının sesine karşılık Crystal oturduğu yolcu koltuğunda kıpırdanarak kaşlarını çattı ve elinde tuttuğu telefonunun haritasında doğruluğunu kontrol etti.

"Yirmi değil, on beş metre."

"Crystal, bebeğim biraz rahatla. GPS ne dediğini biliyor."

"Benim sinirlerimi tepeme çıkarma Hunter, yirmi metre sonra ki sokak yine caddeye yönlendiriyor, ondan önce ki sağa gireceğiz."

"Bırak da GPS ne diyorsa oraya gireyim, sen de telefonu bırak elinden."

Crystal kaşlarını çattı iyice, elindeki telefonunun tuş kilidine bastı ve telefon kapandı. "Sen o yellozu mu dinliyorsun yoksa sevgilini mi?"

Hunter şaşkınlıkla Crystal'a baktı. "Kim o yelloz?"

Ryan arkadan atıldı. "Arabada yelloz mu var?"

Dylan ise Blake'in de izlediği telefondaki oyundan kafasını kaldırmadan Ryan'ın kolunu yumrukladı. "Buradaki tek yelloz benim."

"Kesin şunu," dedi Hunter sırıtmasının arasında. "GPS'i alalı daha bir ay olmadı ve ne diyorsa da çıktı. Sevgilimin rahatlamaya ihtiyacı var sadece."