❤️1❤️

24.6K 827 73
                                    

Kucağımdaki laptopu kapatarak koltuğa bıraktım ve arkama yaslanarak derin bir nefes aldım, yaşadıklarımı düşündüm.. Kolay değildi yaşadıklarım 21 yaşında olan birine göre ağır şeyler yaşadım. Ne mi yaşadım? 19 yaşında bir mafya ile zoraki evlendim. Hemde Türkiye'nin en korkulan mafyası Toprak Kaya ile. Beni kaçırıp, evlenmeye zorunda bırakmıştı. Sözde beni seviyordu, ama hakkını yememek lazım bana bir kere bile el sürmemişti. Bana hep sen istemeden sana dokunmicam demişti öylede yapmıştı. Bir oğlu vardı biz evlendiğimizde 1 yaşındaydı. Çok tatlıydı birbirimizi çok sevmiştik oğlunun adı Aras'tı. Arasla gerçekten harika vakit geçiriyorduk. Bir gün şans eseri Arasla sahilde yürürken bankta oturan birine gözüm takılmıştı. Bu Topraktı, yani sevgili(!) mafya kocam. Bir kadınla birlikte oturup gülüşüyordu. Bunu kaldıramazdım Allah aşkına sevgilisi varsa neden benimle evlenmişti! Ayrıca Aras'a beni annesi olarak tanıtmıştı. Akşam eve gelince ona her şeyi anlattım ve her ne pahasına olursa olsun Aras'tan ayrılmak zorunda da kalsam ondan ayrılıcağımı, boşanıcağımı söylemiştim. Başta bu fikri kabullenmedi, beni kaçırdı, işkenceler etti hatta öldürmekle tehdit etti ama en sonunda o da kararımdan vazgeçmiceğimi anladı ve boşandık!. Artık Aras'ı sadece haftada bir kez görüyordum. Onu o kadar çok özlüyordum ki.. Ben evden ayrılırken arkamdan hıçkıra hıçkıra ağlaması.. Her ne kadar gerçek annesi olmasamda canımı yakıyordu onun ağlaması.. Annesi Aras'ı doğururken ölmüştü. Zaten Toprak'la evli bile değillermiş tek gecelik bir şeymiş. Aras'ın kokusu burnuma dolunca benim içim huzurla doluyordu. Onun o ela gözlerine bakmak, sarı saçlarıyla oynamak harika bir duyguydu.. Ama sadece haftada bir kere olmak şartıyla. Aras'ın hıçkıra hıçkıra ağlaması aklıma gelince kalbimde bir sızı oldu ve gözlerim doldu!. Kahretsin! Şimdi napıyordur acaba? Ona bakıcı tutmuştur heralde Toprak. Eğer tutmazsa ona kendi asla bakamazdı. Adam öldürmekten zamanı yoktur beyfendinin! Acaba bakıcıyla mutlu mudur? Nasıl bakıyordur ki ona bakıcı? Acaba bakıcı mısıra alerjisi olduğunu yiyince vücuduğunun kabardığını biliyor mudur? yada ayıcığı Teddy ile uyumazsa ağlayarak uyandığını, yada her gün egzersizlerini yaptırıyor mudur? Off! Kapı sesiyle gözyaşlarımı silip düşüncelerimi kafamdan attım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda karşımda Selin beliriverdi.

-E hala giyinmemişsin sen!

-Niye giyiniyim ki Selin?

-E bugün Hakan ve Arda ile buluşucaz!

-O benim tamamen aklımdan çıkmış. Bensiz gidin ya.

-Saçmalama kızım beni tek mi bırakıcaksın?

-Off tamam geç içeri ben hazırlanıp geliyorum.

-Çabuk ol Ece! Tamam deyip odama girip dolabımı açtım. Siyah kot şortumu ve beyaz 'Because I am happy' yazan tişörtümü çıkardım ve giyinmeye başladım. Arda ve Hakan bizim yakın arkadaşımızdı. Bir ara Selin; Hakan'ı, bende; Arda'yı seviyordum. Sevdiğimizi onlara söylemiştik ama onlar bizi sevmediklerini söylemişlerdi. Bizde arkadaş kalmıştık. Bir zaman sonra Selin'in sevgisi bitti, benimde hayatıma Toprak girdi zaten. Ama şu an galiba onlar bizden hoşlanıyordu. Üzerimi giyinip siyah deri ceketimi ve çantamı alıp odadan çıktım.

-E hadi be Ece ya! Yarım saat oldu.

-Tamam be geldik işte. Siyah spor ayakkabılarımı giyip evden çıktık ve otobüs durağına doğru yürümeye başladık.

-Kanka Ece Hakan bana dün ne dedi biliyor musun?

-Ne dedi? Bu arada durağa geldik ve beklemeye başladık.

-Yarın düzgün bir şeyler giyin, kısa giyme sana bakan erkeklerle uğraştırma beni! dedi. Selini süzdüğümde o da kot şortlu bir tulum ve içinede beyaz bir badi giymişti.

MAFYANIN OĞLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin