Bölüm 52

48.3K 2.2K 330
                                    

Facebook Grubu: Pembe Kalem Hikayeleri

İnstagram: pembekalemhikayeleri

                  

***

Bu bölümü, güzel yorumlarıyla beni gülümseten tüm okurlarıma ithaf ediyorum.

Multimedyadaki bölüm şarkısı; Nev - Aşk

Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, keyifli okumalar ❤️

*****

Arda ile beraber karaoke kısmından çıkarken burada biraz da onunla vakit geçirmenin iyi olacağına karar vermiştim, vakit nasılsa daha erkendi.

Onun dayanamayacağını düşünerek yüzüme masum bakışlarımı takınıp "Aşkım biz burada biraz daha kalsak mı? Ben hiç eğlenemedim daha" diye söze girip onun önüne geçtim.

"Burası pek bizim eğleneceğimiz bir yer değil. Madem saatin daha erken olduğunu düşünüyorsun, o zaman başka yerlere gidebiliriz"

Ama saat burada kalmak için erkendi!

"Şimdi ben ne kadar inat edersem edeyim, sen beni buradan yine çıkaracaksın zannedersem. İyi o zaman seni yormadan çıkıyorum", sağ olsun Miray bugün beni o kadar çok yormuştu ki hiç inat edecek halim yoktu.

Kulüpten çıkıp dışarıdaki araba otoparkına doğru yürümeye başlamıştık, arabayı valeye vermeyi tercih etmemişti. Ben yürümeye devam ederken o durmuş olacak ki bir anda elimden tutup beni durdurmasıyla ben de durdum.

"Ne oldu, niye durduk?"

Merakla bir cevap beklerken o gayet sakin bir şekilde "Arabaya geldik" deyip yanımızdaki Ferrarinin şoför kapısına doğru yürüdü. Şaşkınlıkla bir Arda'ya bir de arabaya bakıyordum; hayallerimin arabasını almıştı resmen!

Ben tepki vermeden arabaya bakmaya devam edince, Arda arabaya binmeyip merakla bana baktı. "Hadi binsene arabaya"

"Aşkım arabayı bu gece ben kullansam, sorun etmezsin değil mi?", sonuçta ben de uslu bir kız olup kulüpten çıkmıştım, bir ödülü hak edebilirdim.

"Arabayı mı kullanmak istiyorsun? Sen ciddi misin?"

Galiba geçen hafta arabayla neredeyse bariyerlere çarpma tehlikesi atlattım diye tereddüt ediyordu ama o da 100 km hızla giderken 'sen kemerini takmayı mı unuttun?' demeseydi. Hayır bir anda panikle ellerimin kemere gitmesi benim suçum değildi ki!

"Ya ne olur bak zaten bu saatte çok trafikte yoktur hem söz biner binmez kemerimi bağlarım, ne olur izin ver", bugün bu arabayı kullanmazsam gece uyuyamazdım valla.

"Tek şartla izin veririm. Eğer benim evime gidersek ve bu gece benimle kalırsan; bu arabayı kullanabilirsin"

"Ahlaksız teklif diyorsun yani? Tamam ya kabul ama babama ne derim bilemiyorum", adam zaten sana kıl oluyor be adam, bir de evinde kaldığımı öğrenirse seni vurur!

"Sen karar ver bebeğim; arabayı kullanırsan bonus olarak benimle bir gece de alırsın ama yok ben eve gideyim dersen hem arabayı kullanamazsın hem de tek başına uyursun"

"Tamam kabul ettim dedim ya" deyip yanına gittiğimde yüzümdeki büyük gülümsemeyle anahtarı almak için elimi uzattım, kazanan kendisi olsa da tereddütle anahtarı elime bırakıp diğer kapıya geçti. İkimiz de arabaya bindiğimizde sonunda kalkışa hazır olmuştuk; uçak kullansam ancak bu kadar heyecanlanabilirdim. Büyük araba hayalim kanlı canlı karşımda duruyordu ya; nasıl heyecanlanmazdım!

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin