Rogers And Stark / On İki

912 70 3
                                    

Gelen oylar ve ilgili yorumlarınız için öncelikle Wade Wilson'a sonra da size teşekkür ederim ^^

Şaka canım, Wade'de kimmiş, size teşekkürler ^^

Deadpool'u bu kadar ilgiyle karşılayacağınızı bilseydim adam daha erken gelirdi tabii, niye demiyorsunuz? Hayvan gibi şiy yapıyorsunuz.

Her neyse, Adam Lambert, bu bölümün müziklerine ev sahipliği yapan kişi olur. Bu yüzden havalı bir şeyler açın. Ayrıca bu bölüm grubun ilerideki planlarını ortaya çıkarıyor, yani anlamadığınız kısımlar varsa yorumlara akın.

Her neyse, gözükecek mi bilmiyorum ama medya da Blake Jordan var.

Diğer bölüm Hunter Hodan ve ondan sonraki bölüm de Ryan Alien var. Bir bölüme bir resim geliyor sanırım, üç Northwood erkeğini birden koyamadım :/

Okumadan önce oy vermeyi unutmayın ^^

İyi okumalar ^^



Stark villasında sarı fırtınalarından birini mavi gözlerinde estiren ve yaklaşanı yakan sarışın bir 'hatun' vardı.

Wade'in tanımıyla.

Dönen bar koltuğunda hafifçe sağa sola yönelirken, sağ bacağının üzerine attığı sol ayağını hızla sallıyordu Dylan. Salondaki köşe takımının bir ucunda, bacaklarını bağdaş kurmuş oturan ve her iki yana sallanışında sırtındaki katanaları birbirine sürten Wade, namı diğer Deadpool vardı. Köşe takımının diğer ucundaki uzun kısımda Ryan telefonuyla oynuyor, Peter ise maskesinin altından kendisine bakıp bakmadığını bilmediği Wade'e arada bir bakıp Dylan'a dönüyordu.

Wade, Peter'ın kim olduğunu biliyordu ve açıkçası Wade'in çenesini tutamamasından endişe ediyordu.

Ve bir bakıma içi de rahattı hani; yanında sarışın bir volkan Wade'e patlamaya hazırken Wade'in düşündüğü onlarca şey arasında kendi sırrına yer kalmayacağını tercih etmek onu sakinleştiriyordu.

Gün batımının son ışıkları üst kattaki holün penceresinden büyük bir istekle girerken Crystal kısa bir şort ve geniş askılı beyaz bir atletle odasından çıktı. Giyinmesini bekleyen Blake ve Hunter ise, okul dönemlerindeki sessizlik ve umursamamazlıklarından arınmış, sanki kırk yıldır arkadaşlarmış gibi ne olacağını konuşuyorlardı.

"Hadi aşağı inelim."

Blake duraksadı. "Ne? Öylece mi?"

"Aşağıda patlaması an meselesi olan bir güneş varken üstelik?" diye de devam ettirdi Hunter. Blake, Hunter'ın Dylan hakkında kullandığı terime sinir oldu ama anlık sinirlerin zararı yoktu.

Crystal her ikisine de zararsız bir bakış attı. "Evet."

Blake, Hunter'a baktı. Hunter omuz silkip Crystal'ın merdivenlere inmesi için yol açarken fısıldadı. "Savaşa hazır ol."

"Daha çok gencim Hunter." diye karşılık verdi Blake. Hunter hafif sırıtsa da, aşağısı insana volkan sıcağı etkisi bırakıyordu. Dylan'ın mavi buzdan gözleri ve öfkesinin sarı sıcaklığı birleşince neler olacağını anlamamak zor değildi.

Crystal çıplak ayaklarından çıkan sesi umursamadan merdivenlerden indi. "Aç olan?"

Blake yutkunurken Hunter'ın sol eli titredi. Buna rağmen Ryan elini kaldırıp kendisini işaret etti. Ona eşlik eden de bilindik, Wade'di.

Rogers And StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin