Çabuk gelen oylar için teşekkür ederim!
Her on oyda yeni bölüm gelmeye devam ediyor, ilginiz için teşekkürler ^^
Bölüm müziği olarak Kesha'dan çalın işte bir şeyler. Taze sabahlarda ne dinlemek isterseniz işte. Yalnız bölümün sonlarına doğru aksiyonlu bir şeyle çalarsanız heyecan olur ^^
Diğer bölüm için Blake Jordan, Ryan Alien ve Hunter Hodan'ı temsil edecek karakterler bulmaya çalışacağım ama siz de artık az çok bu üç Northwood erkeğinin kişiliğini biliyorsunuz. Bana önerileriniz olursa mutlu olurum. ^^
Okumadan önce oy vermeyi unutmayın ^^
İyi okumalar ^^
Kuş cıvıltılarının, ormanlık alanın ortasındaki villanın açık olan her camından içeriye girdiği Stark villasının mutfağında, sabah kahvaltısı hazırlayan sarışın bir şey vardı.
Genç Rogers'ın masmavi gözleri ve at kuyruğu sarı saçları, mutfak penceresinden içeri giren aydınlıklarla doluydu. Bahçedeki yeşillikler, yeşillerini güneş ışıklarıyla birlikte mutfağa taşırken ılık esintiler açık pencereden içeri giriyordu. Dylan kahvaltıyı bahçedeki büyük masaya kurmak istedi. Çünkü evinde üç erkek vardı ve erkekler çok yerdi. Net.
Dylan önce pişen krepleri tabaklara aldı. Tabakları bahçedeki masaya götürüp tekrardan mutfağa döndü ve makineden çıkardığı kızarmış ekmekleri sepete almaya başladı. Arada yanan parmaklarına üflerken merdivenlerde adım sesleri salonu yankılatmaya başlamıştı bile.
"Kızarmış ekmek kokusu alıyorum, polisi aramadan hemen bir tane istiyorum." diye söylendi Alien. Üzerinde bir şey yoktu, altında ise bol gri bir eşofman vardı. Esmer tenindeki nemlikler ve şakaklarında kalmış birkaç su damlası, duş aldığını gösteriyordu.
"Günaydın Alien," diye şakıdı genç sarışın. Ekmek sepetine ekmekleri dizdikten sonra siyah mermer tezgaha oturan yarı çıplak Alien'a baktı. "lisenin sabah kahvaltıları mı, yoksa benim kahvaltım mı daha iyi karar verelim mi?"
Ryan, tezgahtaki yapay meyve tabağıyla oynarken omuz silkti. Kambur durduğu için karnı ve kasları katlanmıştı. "Okuldan başka yediğim her kahvaltı güzeldir."
Dylan duraksadı. "Benim kahvaltım özel değil yani."
Ryan başını hızla kaldırdı. "Sarışınlar özeldir Dylan, hayat felsefemi biliyorsun! Yani sonuç olarak kahvaltın da özel oluyor."
Dylan göz devirdi. "Dalga geçiyordum Alien. Üzerini giyin." diye geçiştirdi, Ryan'ın önünden geçip mutfak kapısından çıkarken.
Öte yandan, yatağında debelenen esmer bir şey vardı.
Crystal, başı yataktan sarkmış, yüz üstü bir şekilde üzerinden attığı çarşafı ayaklarıyla itelerken aşağıdan gelen kızarmış ekmek ve krep kokularına daha fazla dayanamayıp gözlerini araladı. Kahve saçlarıyla uyumlu koyu kahve gözleri ilk başta bir şey göremedi, yüzünü bir perde gibi örten karışık saçlarının birkaç tutamı dudaklarının arasındaydı ve geri kalanı da yüzünü kaşındırıyordu.
Giydiği gecelik ise gecelik olmaktan bıkmıştı sanki. Açık mavi geceliğinin askılarından biri omzundan düşmüştü, uç kısmı şortunun beline sıkışmıştı ve şortu da bacaklarından yukarıya çekilmişti.
Crystal çılgın bir uykuya sahipti. Dylan ile birlikte uyurken kız neler çekiyordu kim bilir.
Eliyle saçlarına hakim olurken doğruldu ve önce tek bacağını yere atıp ayaklandı, ama diğer ayak bileğine dolamış yeşil çarşafı onu tutunca yüz üstü yere yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rogers And Stark
FanfictionBiri sarışın, diğeri esmer. Biri güzel, diğeri çekici. Biri güçlü, diğeri süper zeki. Biri mantıklı, diğeri çılgın. Biri ağır başlı, diğeri atılgan. Biri ciddi, diğeri dalgacı. Birinin aklı başında, diğerinin aklı yastığının altında. Biri çalışkan...