2.15

698K 8.5K 1.9K
                                    

Eskişehir'e döndüğümde evime dönmüş gibi hissedeceğimi sanıyordum. Yol boyunca midemdeki ateşi buna bağlamıştım. Babam arabasını evimin önünde durdurduğu sırada, arabadan hızla inip kapıya doğru koşmanın hayalini bundan altı yedi ay önce kurmuştum. Bir şeylerin ters gittiğini fark etmem neredeyse üç günümü aldı.

Eskişehir'de olduğum için mutluydum ya da öyle sanıyordum. Eski arkadaşlarımın hepsi tatile çıkmıştı. Neşe de henüz dönmemişti. Sadece annem ve ben vardık. Bu mutlu olmam için yeterliydi ama eksik hissediyordum.

Eskiden tek bir evim vardı.

Şimdi ise ikiye bölünmüş gibiydi ve bir yarım diğer evde kalmıştı. Evin içinde huysuz bir kız olarak gezdiğimi fark edip bir ara anneannemin köydeki evine kaçtım ama annem orada da çok uzun süre kalmama izin vermedi.

Bu dengesiz halim neredeyse iki hafta sürdü. Çocuk bakma işime başlayınca ve Neşe nihayet tatilini bitirip Eskişehir'e döndüğünde kendimi biraz toparladım. İnternette yaptığım araştırmaya göre, anne ve babası ayrı olan çocukların bu gibi durumları oluyormuş. Bunu yeni öğrenmemin sebebi daha önce babası olmayan bir kız olmamdan kaynaklanıyordu. İkisinin ayrı olmasının sorunları benim tanıdık olduklarımdan daha farklıydı.

Diğer eve alışma sorunumu aşmaya çalışırken, beni yeni bir sıkıntı bekliyordu. Hem de kollarını açarak. Meriç'ten ayrı olmam ve onun buna kayıtsız kalması...

Tüm uyarılarıma rağmen iletişim becerilerini geliştirme gayreti göstermediğinden iletişim kopukluğu yaşıyorduk. Telefonlarımı her zaman yanıtlamıyordu. Genelde dört aramadan ikisine dönerken daha çok kendi müsait olduğunda arıyordu. Ömer olmasa doğru düzgün haber bile alamayacaktım. Birlikte tatile çıkmışlardı.

Meriç'in şehrinde Meriç ile birlikteyken ona hayrandım. Onun gözlerinin içinde mantığım buharlaşıyor, duygularım katı bir cisme dönüşüp göğsümde ağırlık yapıyordu. Sıcak ve soğuk hava dalgası çarpıştığında benliğim sarsıntıdan sağlam çıkamıyordu. Ondan uzakta... Benim şehrimde ise her şey daha farklıydı. Mantığım yerli yerindeydi. Onun için gözümü kararttığım her an düşününce delice geliyordu. Daha yeni fark ediyordum. Melehan'da başka biri vardı. Başka biri oluyordum.

Belki de yer değil de hisler önemliydi. Hayatımda ilk kez birine karşı böyle hissediyordum ve bu bana hayal edemediğim şeyler yaptırıyordu.

"Kayla, bak ne buldum?"

Düşüncelerimden beni ayıran ufaklığa dönüp gözlerimi kırpıştırdıktan sonra avucunun içindeki taşa baktım.

"Çok güzel,"diye hayranlıkla baktığımda ifademden tatmin olarak avucunu sıkıca kapadı.

"Kolye yapacağım, bana yardım eder misin?"

"Ederim, tabii ki!"

Bukleli saçlarıyla oynarken "Ne zaman eve döneceğiz?"diye sordu ve ben daha cevabını vermeden yeni bir soru yöneltti.

"Biraz daha vaktimiz varsa taş arayabilir miyim?"

Kolumdaki saati kontrol ettim.

"Yarım saat kadar daha durabiliriz. Sonra annen gelecek."

Yerinden zıplayıp "Oley!"diye bağırdıktan sonra aşağı inip az önce taşı bulduğu yere koştu. "Beni sakın bırakma!"deyip çimlerin arasına eğildi.

Gözümü ondan ayırmadığımdan birinin arkama yaslandığını fark etmemiştim. Neden öyle dediğini Meriç kulağıma "Ufaklık olmasa izlendiğinden bihabersin."dediğinde anladım. Yanıma oturup kolunu belime doladığında şaşkınlıktan bir tepki veremedim.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin