bir: uyku problemi yaşayan insanlar

1.5K 90 29
                                    

Ben neden bu kitabı böyle basit yazıyorum? Neyse işte ilk bölüm karşınızda. Multi Carmen, ve şey alttaki uzun saçlı kız diğer bölümde bahsedilen ufak Carmen. Pekala bölüm çok hızlı geçiştirildi ve bana o kadar iyi gelmiyor ama neyse şey görüşürüz? Bölüm şarkısı Lana Del Rey Once Upon A Dream.

"Macbeth uykuyu öldürdü."
Macbeth// William Sheakspeare.

Melez Kampı çoğu melezin kurtarıcısıdır, derler. İnsanlar -ya da melezler- gerçek ailelerini bulup hayatlarının sonsuza kadar mutlu kısmına geçiş yapabildikleri yerdi. Ufak Tanrılar'ın çocukları da kabul gördükten sonra bazı melezler için kurtuluş ya da korunma anlamına da geliyordu.

Fakat Carmen için hiçbir anlamı olmayan bir grup kendini beğenmiş kişinin kontrolü altındaki bir yerdi. İnsanlarla ilişkileri her zaman için iyiydi fakat burası sanki bedava mutluluk haplarına sahip insanlarla kaynıyordu. Kimsenin derdi tasası yok, herkes dünyadan bir haber, mutlu şarkılar söyleyip, mutlu alıştırmalar yapan bir grup ergenin yuvasıydı.

Gaia ile savaştan sonra herkes etrafı Sünger Bob'un gözleriyle görüp, günışığının gözlerine girerek uyanmalarını izlerdi. Hypnos kulübesine böyle bir şansı yoktu elbette, kulübe sakinleri genelde yıldızların görkemli ışıltısı altında geceye gözlerini açardı fakat Carmen için durum biraz farklıydı, uyku problemleri yüzünden her zamanki gibi yeşil gözlerini tavana dikip, boş boş nefes alıp veriyordu.

Kaç gündür uyumamıştı bir, iki? Uykusuzluğun getirdiği kızarmış gözlerle etrafı izliyor, kulübedekilerin horlayışını ve sayıklamalarını dinliyordu. Savaştan önce bazı kardeşlerinin de onun gibi uyku problemleri çektiğini biliyordu fakat çoğu kardeşi 2 Titan Savaşı'nda ölmüştü, tam gözü önünde hem de.

Gri renk battaniyesini üzerinden attı ve ne kadar ses çıktığını umursamadan ayağa kalktı. Çıtırdayan ateşin karşısında oturmakta olan silüeti yeni yeni fark etmişti. Bağdaş kurup yere oturan adamın kim olduğunu ilk görüşten anladı. Bu, arada bir gördüğü rüyalara giren babasıydı. Genç kız hafifçe güldü ve adamın tam karşısına geçti.

"Ne o, benimle görüşmeye mi geldin?" dedi Carmen. Hypnos küçük bir gülümseme kondurdu ağzına.

"Bazen biz bile hata yaparız, sevgili çocuğum." dedi Hypnos ve babacan bir tavırla kıza baktı.

Genç kız yeşil gözlerini inatla adama dikti. Hypnos ise kızı kadar delici gözlerini ona çevirdi genelde yumuşak bakışlara sahip adam asi kızına öğüt verecek gibi duruyordu. Carmen, huysuz bir şekilde babasının yanına gitti ve onun tam karşısına kuş tüyü yastıklara oturdu.

"Bazı çocuklarım uyku problemi çeker, hatta ben bile bazen uyuyamam." dedi adam ve ellerini kendine doğrultu. Kız hafifçe gülümsedi, huysuz halinden eser kalmamış gibiydi. "Fakat benim ve çocuklarımım şanssız tarafı eğer melezlikle ilgili rüya görüyorsa en saf halleriyle görüyor oldukları. Blake öldüğü zaman.." dedi Hypnos ve anlayışlı bir tavırla kızına baktı. Gözleri isminden bahsedildiği zaman olduğu gibi donuklaştı. "Onu rüyanda gördün ve şey ona değer verdiğini biliyorum. Asla onun gibi bir dost bulamayacağını da."

"Baba bunu tekrar yapamam hele başka bir Thanatos meleziyle asla olmaz." dedi kız ve yeşil gözlerini babasına dikti. Adam babacan ifadesinden istifade ederek kıza kaşlarını çattı.

Carmen, annesini dinlediği zamanlarda hep Hypnos'tan bahsettiğini hatırlıyordu. Daha beş yaşındayken onunla ilgilenmek yerine uyumayı seçmişti. Uyandığı zaman da hep babasından bahsederdi. Küçükken ondan hep nefret ederdi ve ona yardım eli uzatan her zaman Blake olurdu.

Hypnotic | nico di angeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin