30. Bölüm

3.5K 294 19
                                    

Tünaydın! Bir öğle sürprizimiz de burada... Yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar:))


30.Bölüm

Evdeyim... Elimde kahvem yağan yağmuru yarı gören gözlerle izliyorum yalnız başıma.

Burcu biraz evvel okuluna gitti.

Onun yanında kalıyor olmamdan aldığı güç o güven gerçekten çok şaşırtıcı.
3 gün önce stresle, gözleri dalıp giden o değildi sanki.

Ona nasıl bu kadar güven verdim ben... Hiçbir fikrim yok!
Zaten bunun bir önemi de yok, önemli olan tek şey... Bu güvenin bana yüklediği fazladan sorumluluk!

Gerçekten bunun altından kalkabilir miyim ben?
Zaten çelişkiler içerisinde duygularımı kontrol etmekte güçlük çekerken rüzgârın önünde olduğumu hissediyorum.

Oradan oraya savrulmak üzereyim. Sadece... Tutunabildiğim asla değişmeyeceğine güvendiğim tek bir dal var... O da içimi yakıp geçen o intikam duygusu!

Ve şimdi intikam isteğimin bir şekilde Burcu'ya zararı dokunabileceği ihtimalini düşünmek zorundayım.

Zorundayım ama bu beni durduracak mı? Tabii ki Hayır!

Hiç olmazsa Okan hastaneden çıkmadan bu konuda yol kat etmek istiyorum.

Zaten bu gün Yaşar'a verdiğim son gün, ses çıkacak mı ondan merakla bekliyorum. Eğer çıkmazsa... Belki de hiç uğraşmadan Hakan'ın karşısına çıkmalı ve silahı alnına dayamalıyım. Duygu'yu gerçekten öldüren o değilse bile... Sonuç olarak o adam etrafına pislik saçan biri! Onun için vicdan azabı çekecek değilim.

Ki aslında eminim... Duygu'ya ondan başkası zarar vermiş olamaz.

Sonunda bu düşüncelere bir son vererek derin bir nefes alıyor ve pencerenin önünden çekilerek şöyle bir salonda gezdiriyorum gözlerimi.

Yüzümde küçük de olsa bir gülümseme var.

Sevdim burayı, Burcu'yla yaşamayı... Hiçbir zorluk çekmeden alıştım.

Neden alışmayayım ki? Orası da benim evim değildi, burası da benim değil.

Hiçbir yere ait olamamanın verdiği o huzursuz duyguyu da çoktan gömdüm içimde bir yerlere.

Hem burada huzurluyum... Akşamları annemle ev de karşılaşmamak için dışarı da öylesine dolaşmak, vakit geçirmeye çalışmak yok artık.

Eve gitmekle olan sorunum tamamen bitti.

Ve şimdi bu huzurun tadını çıkarmanın zamanı. O yüzden elime ne zamandır okumak istediğim kitabı alıyorum ama telefon çalıyor tam o sırada.

Hızla telefonumu alıyorum elime! Kahretsin... Tuttuğum nefesi yavaşça veriyorum çünkü arayan Yaşar değil!

__ Hocam?

__ Öykü! Kızım nasılsın, uğramıyorsun ne zamandır?
__ Evet, biliyorum... Biraz ihmal ettim sizi ama en yakın zamanda uğrayacağım.

__ Hımm, pekâlâ! Ama benim seni arama nedenim başka... Biliyorsun değil mi?

Hiçbir şey söylemiyorum bu soru karşısında. Evet, biliyorum. Ama içimde... Hiçbir şey kalmadı! Eskiden umduğum şeyler şimdi saçma geliyor düşününce.

__ Sınava girmedin değil mi?

__ Hayır...

Onu hayal kırıklılığına uğratmaktan nefret ediyorum. Benimle, dertlerimle öyle çok uğraşmışlığı vardır ki Ahmet Hocanın...

Aşkın SeanslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin