Bölüm 1

21.5K 502 48
                                    


Bu benim yazdığım ilk hikaye olduğu için yazım hataları olabilir. Lütfen beni bu tür hatalar yüzünden mazur görün. İyi okumalar.


1. Bölüm


Eve girdiğimde yorgunluktan bitmiş bir şekildeydim.

" Masal sen misin?" diye bir soruyla salona yöneldim ve biricik(!) ev arkadaşım Sevda ile karşılaştım.

" Elbette benim. Evin anahtarı başka kimde var Allah aşkına?" diye sitem edince Sevda pek umurunda olmayan bir tavırla "Sana da bir şey denmiyor. Ne var yani cevap versen ölür müsün sanki ?" diye bir soru yöneltince bugün daha fazla konuşamayacağım için "Ben odamdayım. Biraz ders çalışacağım."dedim ve solandan çıkıp hızlıca odama girdim.

Benim güzel sakin odam. Buraya yani Ankara'ya 3 yıl önce geldiğimde o kadar çok korkmuştum ki insanlarla tek kelime bile konuşamıyordum. Beni değiştiren ve şu andaki halim gibi olmasını sağlayan 1 yıl yurtta kalma durumumdu. 1 yıl yurtta kaldıktan sonra Sevda ile karar verip bir eve çıkmıştık. Sevda ile 2 yıldır aynı evde yaşıyorduk ama onun hakkında pek bir şey bildiğim söylenemezdi. Onun da benim hakkımda bir şey bildiğini zannetmiyordum. Sevda tuhaf bir kızdı. Onu yurtta arada görürdüm. Pek arkadaş çevresi yoktu ya da ben görmüyordum. Daha sona ben ev arkadaşı ararken benim yanıma geldi ve" Ben seninle ev arkadaşı olurum" dedi. İlk başta onu kırmamak için bir düşüneyim dedim ama kesinlikle böyle bir şey yapmazdım. Kızı hiç tanımıyordum bir kere. Huyu nasıldır, iyi midir, kötü müdür?

Ama hayat bu işte. Başka bir kız bu ev arkadaşlığına talip olmayınca mecburen onunla eve çıkmayı kabul ettim. İlk zamanlar çok tuhaftı. Ben onunla konuşmak tanımak için elimden gelen her şeyi yapıyordum ama onun beni tanımak ya da kendini tanıtmak amaçlı hiçbir çabası yoktu. En sonunda ben de bu durumdan vazgeçtim ve ev daha huzurlu bir hale geldi. Zaten ben çoğunlukla evde bile olmuyordum. Sabah erken saatlerde okula gidiyordum. Okuldan sonra ise bir cafe de part time olarak garsonluk yapıyordum. Akşamda eve geldiğimde hemen odama gidip ders çalışıyor, sonra kitap okuyup uyuyordum. Sevda'yı sadece mutfağa gittiğimde ya da eve geldiğimde salonda görüyordum. Bugünde bu rutini bozmamıştık.

Odama girer girmez üstümü çıkarıp bir duş aldım ve hemen pijamalarımı giydim. Bugün işte çok yorulmuştum. kafe bugün aşırı doluydu. Tamam, bahşişler iyiydi ama şimdi yorgunluğum çıkıyordu. Uykum gelmişti. Bu saatte uyuyamazdım. Yarın çok önemli bir sınavım vardı. Onun için bende mutfağa gidip bir kahve yapmaya karar verdim. Mutfağa giderken koridorda Sevda ile karşılaştım. O kadar çok süslenmişti ki bir an onu tanıyamadım.

"Hayrola nereye böyle?" diye imalı bir şekilde sordum ama Sevda elbette beni umursamadı.

"Arkadaşlarla buluşacağız. Sende gel derdim ama oraları seni kesmez." dedi. Ben de pek bozuntuya vermeden "Haklısın sana iyi eğlenceler." dedim ve mutfağa giderek kahvemi hazırladım.

Telefonuma çaldığında neredeyse kesintisiz 2 saattir ders çalışıyordum. Beynim formüller ve ezberlerle dolup taşmıştı. Bende bunu fırsat bilerek ara verdim ve telefonu elime aldığımda Bahar'ın yani en yakın arkadaşımın aradığını gördüm.

"Naber ders kuşu?" diye bir cırlamayla telefonu kulağımdan uzaklaştırmam bir oldu. Cidden bu kızın sesi ne kadar da cırtlaktı ya.

" Kulağımı sesinle patlatmasaydın iyiydi. Asıl sende bir şeyler var. Ne oldu bakalım?" dedim. Keşke demez olsaydım.

" Bugün Volkan bana çıkma teklif etti!" diye bağırmasıyla telefonu Bahar'ın yüzüne kapattım. Bu neydi yaa? Kızdaki sesi alıp işkence niyetine kullanabilirlerdi resmen. Telefonum tekrar çaldı ve isme bakmadan açtım.

" Aşk olsun Masal! İnsan en yakın arkadaşının yüzüne telefonu öyle çat diye kapatır mı ya? Bu resmen arkadaşlık suçu! Sana hemen küsmem gerekiyor."Diye bir sitem üzerine " Canım benim o kadar bağırırsan herkes o telefonu yüzüne kapatır bir kere. Onu bunu boş ver bana ayrıntıları sessiz bir biçimde anlat hemen!" dedim. Bu sözümle Bahar biraz önceki telefon mevzusunu kapattı ve hemen Volkan'ın ona çıkma teklifini anlatmaya başladı.

Bahar tam tamına 2 yıldır Volkan'a aşıktı. Ama Volkan bildiğin okulun çapkın çetesindeydi. Okulda çıkmadıkları kız bırakmamışlardı. O azınlıkta biz de vardık ama Bahar artık bu azınlıkta değildi.

Bahar'ın kesintisiz yarım saat konuşmasından sonra artık iyice patlama durumuna gelmiştim. Kısacık bir olayı bu kadar uzun süre nasıl anlatabiliyor şaşkınlıkla dinliyordum.

Sonuç olarak Volkan üniversitede Bahar'ı bulmuş. Sonra beraber kahve içmeye gitmişler. Orada Volkan Bahar'ın güzel bir kız olduğunu söylemiş ve çıkma teklifi etmiş. Bahar'ın bu kadar uzattığı konu buydu. Yazık garibim oğlana o kadar aşıktı ki Volkan'ın ondan hoşlanıp hoşlanmaması umurunda bile değildi.

"Bahar emin misin canım? Çocuk sana hoşlandığını bile söylememiş."Dedim. Bu sözü söylememle Bahar'ın suskunlaşması bir oldu.

" Biliyorum. Masal ona ne kadar aşık olduğumu sen biliyorsun. Belki beni sonradan sever. Bu fırsatı değerlendirmem lazım." Dedi.

"Sen bilirsin canım ama sakın emin olmadan kalbini ona daha fazla kaptırma. Sonra canın çok yanar."Dedim

"Biliyor musun Masal? Sen benim en en yakın arkadaşımsın ve ben seni çok seviyorum."dedi. Telefonda iyice duygusallaşmıştık ve bu duygusallık bu kadar yeterdi.

" Ben de seni seviyorum canım. Hadi lafa tuttun beni! Benim yarın önemli bir sınavım var. Ona çalışmam lazım. Senin aşk hayatını tartışamam şimdi." Dedim ve telefonu yine yüzüne kapattım. Kapatmasam bir yarım saat daha konuşurdu ve şu anda bu işkenceye daha fazla kafam dayanamazdı.


Okuduğunuz için teşekkürler...

 Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.





BAY EGO YIĞINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin