Bölüm 40

43.8K 2.4K 189
                                    




İnstagram: pembekalemhikayeleri

**



Medya: Lale ve Gökhan

Keyifli okumalar ❤️

****

Söylene söylene babamın verdiği adresteki dairenin önüne çıkınca kapıyı heyecanla çalıp beklemeye başladım. Kapıyı bir anda sarışın bir kadın açtı, iki saniye kadınla bakıştıktan sonra kadın "Ay sen Ece olmalısın" deyip bana sanki beni boğacakmış gibi sarıldı.

Yoksa benim bir de üvey annem mi vardı?



******

Kadın en sonunda çok sıktığını fark edince kollarımdan hızlıca ayrıldı;

"Çok özür dilerim, ben seni bir anda görünce heyecanlandım. Babana ne kadar çok benziyorsun; kopyası gibisin"

Zoraki gülümsemeye çalıştım. "Şey teşekkür ederim de içeri girsem hiç fena olmayacak"

"Çok pardon, ben bir anda seni görünce böyle şeyapamadım", kadın hala kapıda durup bana yol vermiyordu!

"Ben hala kapıdayım"

"Ay çok özür dilerim. Hadi geç içeri baban da birazdan gelir şimdi"

Sonunda kadın önümden çekilince içeri girmiştim; aslında tatlı kadındı ama üvey annem olursa şansı yoktu. Asla sevemezdim.!

Salona ilerleyince gözlerim babamı aramıştı ama babam ortalarda yoktu. Kadına dönüp "Babam nerede?" diye sordum.

"Bize pizza ve dondurma almaya gönderdim, umarım seviyorsundur"

"Pizza ve dondurmayı kim sevmez. Bu arada siz kimsiniz, babamın eşi misiniz?". Sonunda sorup, rahatlamıştım.

Kadın sorumla birlikte gülmeye başladı. "Babanın eşi mi? Gerçi suç ben de ahtapot gibi sarılıp kendimi tanıtmayı unuttum. Ece'cim ben babanın kuzeni Nisan ama sen bana kısaca hala diyebilirsin"

Bir anda içim rahatlamıştı. Anneme kızgın olabilirdim ama üzerine kuma gelmesini de istemezdim.

"Ben tanıştığıma çok memnun oldum"

"Ben de emin ol ben de, baban senelerdir senden o kadar bahsetti ki artık bir buçuk yaşından sonraki halini tanımak cidden iyi olacak", bu kadını gerçekten sevmiştim.

Halamla biraz sohbet ettikten sonra açılan kapının sesiyle babamın geldiğini anlamıştık, beraber salona giderek onu karşıladık.

"Ece kızım evine hoş geldin. Kusura bakma; seni ben karşılamak isterdim ama halan 'kızı karşılamak mı?', 'aç bırakmak mı?' diye iki seçenek sununca aç bırakmamayı tercih ettim"

"En doğru tercihi yapmışsın babacım", babacım demem onu o kadar gülümsetmişti ki sabaha kadar ona babacım diyebilirdim.

"Aşkınızı birazdan yaşarsınız. Ben şu pizzaları alabilir miyim lütfen?"

Nisan halam babamın elindeki tüm poşetleri alıp mutfak olduğunu sandığım odaya doğru yürümeye başladı.

"Nisan sen ne obur bir şeysin ya! Hayır bu iştahla bu kiloda nasıl kalıyorsun anlamıyorum"

"Günde iki saat sporla Gökhan'cım, sen de o göbeğini eritsen hiç fena olmaz artık ayaklarını göremeyeceksin"

Nisan halama hemen itiraz ettim. "Hayır ya babamın göbeği yok ki! Hem olsa bile yakışır ona"

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin