46. BÖLÜM

355 33 15
                                        




📖 Keyifli okumalar... 📖





Cengiz, dosyayı masaya bıraktı. Ellerini yüzünde gezdirdi, dudaklarının arasından çıkan kelimelerse tereddütlüydü.

Cengiz- Ağam... şey... hani... Yenge’ye yazan Efsun meselesini düşündünüz mü, ne yapacağız?

Sesinde, hem korku hem de cevapsızlığın ağırlığı vardı.

Dosyanın içindekilerden çok zihninde dolaşan sorular yordu onu. Efsun’un adı geçtikçe içini bir boşluk kaplıyor, aradan geçen zamanla birlikte onda kalmış bütün duyguların uçup gittiğini fark ediyordu. Kardeşi Bengi'yi ve ailesini de başka bir eve geçirmişti. Eşi sürekli kavga ediyordu ikisiyle.

Tam o sırada kapı çalındı. Adar, oturduğu yerde dikleşti.

Adar- Gel.

Kapı açıldı ve Ahmet telaşla içeri daldı. Adamın gözleri kızarmış, soluğu kesik kesikti. Koca cüssesi titrerken neredeyse ağlamaklı bir hâlde yaklaştı.

Adar- Ne oldu lan?!

Ahmet- Ağam... Allah’ın adını verdim, aşağı in iki dakika! Küçük ağam burnumuzdan getiriyor her şeyi! Ne etsek kusur buluyor, bağırıyor, çağırıyor... Şimdi de başladı ağlamaya–

Ahmet’in sözü, kulakları yırtarcasına gelen bir haykırışla bölündü.

Arin- ADAAAR!!

Üçü, yerlerinde sıçradılar. Ellerini farkında olmadan önlerinde kenetleyip beklediler. Adar, tereddütsüz odadan fırladı. Koridoru dolduran adımlar da öfkenin gölgesi vardı. Karşısına çıkan Arin’in bakışlarıysa ateş gibiydi; her adımıyla öfkesini daha çok hissettiriyordu.

Adar, olduğu yerde çakılıp kaldı. Arin tam önünde durduğu adamın yüzüne baktı.

Arin- Bana erik al.

İlk başta duyduklarını anlamadı. Jeton köşeli olacak ki bir süre sonra anladı eşinin isteğini.

Adar- Tamam delalê min. Söyle adamlara gidip getirsinler.
(Canım/canım benim)

Arin- Sen bu bebeği sevmiyor musun ulan?!

Adar- Seviyorum pitika min–
(Bebeğim/benim bebeğim)

Arin- Lan niye çalışanları gönderiyorsun o zaman? Gidip kendin alsana! Şu çocuğun üzerinde bi hakkın olsun! Bi emeğin olsun! Git kendin al! Çalışanların aldıkları güzel olmuyor hem.

Sinirle yüksek sesle konuşsa da son cümlesini sesini alçaltarak söylemişti.

Adar eşinin bu ani tavırları ile şaşırsa da hemen koşmaya başlamıştı. Ahmet ve Cengiz de arkasından geliyorlardı. Yanına iki araç koruma alıp çıkmıştı konaktan. Cengiz ve Ahmet'i ise eşinin yanında bırakmıştı. Arin her an birinin üzerine atlaya bilirdi. Yanlış anlaşılmasın sevgiden değil, sinirden ve kıskançlıktan.

Arin'in kendisi dahil kimse bu durumu çözemese de Adar'a karşı büyük bir kıskançlık vardı içinde. Küçük bir kız dahi yanına gelse sinirden kuduruyordu. Adar da bu sinriden nasibini fazlasıyla alıyordu.

Arin odasına gidip üzerine değiştirdi. Pantolon karnını acıtmaya başlayınca hepsini bir köşe topladı. Altındaki pantolonu da çıkarıp en üste attı.

Böyle Olsun İstemedim Ki!? (Bxİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin