Bölümü @sutlulatte0 ithaf ediyorummm💐🧚🏼♂️💐
---------------------
"Ya onlar meyve meyve! Gül bitki.."
Erhan gülüp bana baktı.
"Tamam da bunu ben söylemiyorum ki. Bilim!"
Gözleirmi devirip ona bakmaya devam ettim. Neymiş efendim elma, şeftali ve ahududu gül ailesi üyesiymiş. Saçmalığa bak kardeşim!
"Domatesin meyve olduğunu da kabul etmiyorum ayrıca" kocaman bir kahkaha atınca gözlerimi devirip diğer tarafa döndüm.
"Tatlı çocuksun ha."
"Sağ ol kardeşim" Erhan'a evli olduğumu söylemiştim. Yüzüğü görünce sormuştu kimle evli olduğumu bende söylemiştim.
Arkadaşça yaklaşıyordu. Zaten kendinin de çok aşık olduğu bir kadın varmış. Bir ara ikimizde aşık olduğumuz insanlardan bahsetmiştik sadece. O da kızı istemeye birkaç gün sonra gidecekmiş. İyi çocuktu. Düğününe gidilir.
"Gülüm?" oldukça sert çıkan sesi duyunca gülümseyerek diğer tarafıma döndüm Ömer ikimize çatık kaşları ile bakıyordu. Ayağa kalkıp Erhan'a döndüm.
"Hadi ben kaçar. Numaram var istediğinde yaz"
"Tamam tamam"
Ömer'in elinden tuttum ve odasına doğru ilerledik. İçeriye girip sandalyesine otursa da konuşmamıştı. Kaşlarımı çattım. Toplantı mı kötü geçmişti acaba?
"Ömer? İyi misin?" delici bakışlarını masasan bana çevirmişti.
"Kimdi o?" kaşlarımı çatıp masasına ilerledim. Yanına gidip masaya oturdum. Onun tam önüne doğru olmasa da biraz
"Arkadaşım?"
"Ne zamandan beri şirketten bir açlışanımla arkadaşsın?" kafamı arkadaki saate çevirip geri ona döndüm.
"Yaklaşık bir buçuk saattir.. Neden ki?"
"Bir buçuk saatre baya samimi olmuşsunuz? Kahkahalarınız koridorun öbür ucundan duyuluyordu da" sinirli soluğu ile sırttım.
"Ha sen beni kıskandın?"
"Kehribar.."
"Yaa sen beni mi kıskandın ya~" eğilip yanaklarını ellerim arasına alıp sıktım. Yüzünde hala memnuniyetsiz bir ifade vardı.
"Gülme. Sinirlendim" o böyle dese de kıkıramamı durduramamıştım.
"Senin sinirini yerim.. Adam iki gün sonra sözleniyormuş Ömer.."
Çocuk gibi omuzlarını silkince daha çok gülmüştüm.
"Başkasına öyle güzel gülme"
"Peki özür dilerim aşkım"
Kafasını kaldırıp bana baktı. Dudaklarını ısırırken ayağa kalktı. Elinin birini arkaya atıp belgeleri itti. Ardından beni masaya yatırdı.
"Aşkım ha.." gözleirmin içine bakarken gülümsedim. Kafasını iki yana salladı.
"Bugün ne kadar hoş olmuşsun öyle"
Eli vücudumda gezmeye başlarken sırıttım.
"Sağ ol tatlım"
Eli siyah pantolonumun kemerine gitti ve açtı. Fermuarı da indirip pantolonu baksırımla beraber çıkardı.
Beni iyice masanın kanrına çekti ve bacaklarımı bana doğru itti.
"Dur.. Kapıyı kilitlemedik"
Oflayıp elini kenardaki telefona attı. "Sakın kimse girmesin içeriye" o kıza ne kadar güvenilirdi bilmiyorum ama neyse.
Gelince tekrar bacaklarımı tuttu. Bu kez bana itmek yerine iki tatafa açtı. Ellerimi ayak bileklerime atıp tuttum.
Eğilip dudaklarını deliğime bastırdı. Daha sonra sağ taraftaki kilitli bir çekmeceyi açtı. İçinden çıkardığı kayganlaştırıcıyı deliğime sürüp beklemeden parmaklarını içime itti.
Aynı anda iki parmağını bir iterken inleyerek kafamı geriye attım. Çok iyiydi..
Parmaklarını hareket ettirirken içimde bükmesiyle birlikte doğrulmaya çalıştım. Dirseklerim üzerinde durup ona bakarken parmaklarını bükerek içimde çeviriyordu.
Parmaklarını düzeltip farklı bir hareket yapmaya başladı. Parmaklarını içimde açıp kapatıyordu. Gerisin geri masaya yatarken titrek bir nefes aldım.
Ömer parmaklarını çekip ayağa kalktı. Kemerini çözüp baksırıyla birlikte indirdi biraz. Kayganlaştırıcıdan kendi aletine de sürüp sıvazladı.
Aletinin ucunu girişime sokup geri çıkardı. Birkaç dakika boyunca bu hareketi yapması ile kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Düzgün yap şunu!"
Cıklayıp hareketine devam etti.
"Bir daha başkasının sana tatlı demesine izin verme.. Ne olursa olsun"
Aletinin başını da artık içime girdirmiyordu. Sadece aletini deliğime ve çevresine sürtüyordu. Bir de deliğime baskı yapıyordu ama girmeden kendini geri çekiyordu. Sorusuna karşılık kafamı salladım.
Ben sinirli bir nefes alırken o bana bakıp kafasını iki yana sallamıştı. Aletini tutup deliğime vurması ile yüksek sesle inlemiştim. Sert bie şekilde vurup bana baktı.
"Sesli söyle"
"Tamam izin vermem- AHHH"
Lafımı tamamlamama izin vermeden kendini içime köklemesiyle bağırmıştım. Umarım yalıtımı vardır odanın.
Dibimi bulup biraz bekledi. Alıştığıma karar verince hareket etmeye başlamıştı.
Vakit kaybetmeden içimde hızlı hızlı hareket etmeye başladı. Bacaklarımı tutup birleştirdi ve bir omzuna aldı.
Biraz daha üstüme abanıp hareketlerine öyle devam etti. Vuruşları hızlıydı. En güzeli..
Biraz daha üzerime eğilip dudaklarıma kapandı. Daha fazla dayanamayıp elimi aletime atmıştım.
Kasıklarının kalçama çarpmasından dolayı çıkan ses inanılmazdı. İnleyerek elime doğru boşalmıştım.
Ömer hareketlerine devam ederken elimi tuttu ve kendine doğru çekti. Elimd bulaşan sıvıyı yalarken memnun bir ses çıkardı ve boğukça inleyerek içime boşaldı.
Bir süre nefeslendikten sonra beni bebek gibi temizledi. Kıyafetlerimi geri giydirip kendi de giyindi.
Sandalyesine oturunca bende yan bir şekilde kucağına oturdum. Direkt göğsüne sokulup yanağımı sürttüm. Bu 'beni sev' hareketimdi.
Ömer de harekrti bildiği için elinin birini kalçama birini belime atıp okşamaya başladı. Saçlarımın arasında da öpücüklerini hissediyordum.
Bu hareketlerle mayışıp uyumam çok uzun sürmedi.
🍇🌕
