Yarın gidecektik maalesef ki.. Ömer ile vakit geçirmek inanılmaz güzel bir şeydi. Beni o kadar mutlu ediyordu ki anlatamam! Yani içime sokup öyle sevesim geliyordu..
Aklıma gelen görüntü ile dudağımı ısırdım. Canım, kocamı çekmişti.
Akşam yemeğinin bulaşıklarını birlikte toplamıştık. En sonunda onun telefonu çalınca gitmişti. Bende az olan bulaşıkları makineye dizmiştim. Konuşması bitince de gelmemesini söylediğim için salondaydı.
Mutfaktan çıkıp salona geçtin. Ona doğru ilerleyip direkt kucağına oturmamla şaşırdı. Sonra gülerek elini belime götürdü ve okşamaya başladı.
Kucağında biraz daha kaydım. Tam aletinim üstüne yerleşince dudaklarındaki gülümseme küçüldü.
Burada olduğumuz süre boyunca iki kere falan iç çamaşırı giymiştim. Zaten sürekli çıkarıyordum o yüzden fazladan vakit kaybına gerek yoktu. Sanırım Ömer de giymemişti..
Bu bile benim aletimi sızlatmıştı. Yavaşça ona sürtünmeye başladım. Yüzündeki gülümseme tamamen silinmişti. Belimdeki elleri ile benim hareketlerimi daha sert yapmamı sağlıyordu.
Dudaklarına uzanıp bir öpüşmeyi başlattım. Sert hareketlerle kendine bastırırken iyice erekte olmuştu. Dudaklarımdan ayrılıp tişörtümü çıkardı ve direkt göğüslerime yöneldi.
İmleyerek kafasını bastırsam da orada çok oyalanmadan tekrar ayrıldı. Kucağından kalkıp altımdaki eşofmanı çıkardım. Kalçasını kaldırıp kendi eşofmanını çıkarırken bende eğilerek yardımcı olmuştum.
Hazır eğilmişken..
Bacaklarını aralayıp arasına girdim. Dizlerimin üstünde duruyordum. Alttan ona bir bakış atınca gözlerinin koyulaştığını gördüm. Ona biraz daha yaklaşıp kafamı kasıklarına sürttüm.
İçine titrek bir nefes çektiğini duyarken ben bu işi nasıl yapacağımı düşünüyordum. Önce boydan boya yalayıp ucuna geldim. Ağzıma almadan dudaklarımı etrafında gezdirerek yalıyordum.
Oturduğu koltukta biraz daha dikleşti. Başını ağzıma aldıktan sonra biraz dişlerimi geçirdim. Hemen tıslayarak elini kafama attı.
"Diş yok" yapma ya!
Sırıtarak dudaklarımı iyice aralayıp ağzıma alabildiğim kadarını aldım. Sığmayan kısmına da elimi atıp çekmeye başladım. Hareketlerim hızlanırken kafamdaki eli baskısını arttırıyordu.
Ellerimi çekince kafamı bastırdı ve daha çoğunu almamı sağladı. Refleksle kendimi geri çektim. Boğuluyodum lan!
Biraz daha işime devam ettim. Ağzımda seğirdiğini hissederken heyecanlanmıştım. Biraz sonra hissettiğim tuzlu şey yutkundum. Ağzıma dolan tüm sıvılarını yutmuştum.
Alttan ona bakarken beni ayağa kaldırdı. Eğildi ve ucunda damla olan aletimi ağzına aldı. Gelmeye yakın olan aletim bu hareketle kısa sürede boşalmıştı.
Nefes nefese ona bakarken beni tuttu ve koltuğun yan tarafında.. domalttı. Oturduğu yerden eğildi ve dudaklarını deliğime bastırdı.
Diliyle beni genişletmeye başlarken kalçamı ona itiyordum. Bunun bu kadar iyi hissettirmesi yasal mıydı?
Daha fazla dayanamayıp doğruldum. Tekrar kucağına doğru yöneldim. Yüzüne dönük şekilde oturmadan önce elimi aletine attı. Tutup kendime konumlandırırken yavaşça oturmaya başladım.
Birazını aldıktan sonra beklemek adına durdum. Ama o duramamış olacak ki kalçasını bana itti. Tamamı içime girerken belimden tutup oturmamı sağladı. Çığlığı tüm evde yankılanmıştı.
"Ömer!" hadi ama sürekli böyle bağıracak mıydım?
Biraz bekledikten sonra yavaş yavaş hareket etmeye başladım. Aletinin üstünde kalkıp iniyordum. Ellerimi omuzlarına koyup destek aldım. O ellerini belime koymuştu. Şu an bana yardım etmiyordu.
Aletinin bu konumda daha da derinlerime indiğini hissediyordum. Zıplamam hızlanırken ikimizde inliyorduk. Çok iyiydi gerçekten..
Bacaklarımın biraz yorulduğunu hissederken Ömer elini kalçama atmıştı. Kalçamdan tutarak kaldırıp indirmeye başladı. Şimdi büyük orada o beni hareket ettiriyordu.
"AHH"
Öyle bir noktaya vuruş yapıyordu ki çok iyiydi. Yani gerçekten anlatılmaz yaşanır..
Kalçamı bırakmadan beni biraz havada tutmaya başladı. Bacaklarımı istediğine göre kırıp öyle duemayı kolaylaştırdım. Elleri hala kalçamdaydı ve beni havada tutuyordu.
Aşağıdan kendini bana ittirmeye başladı. Öyle hızlı girip çıkmaya başlamıştı ki sadece tenimizin çarpıp çıkardığı o sesi duyuyordum. Yüksek sesle inleyerek kafamı geriye attım.
Gözlerimden yaş geldiğini hissederken Ömer'in göğsüne doğru boşaldım. Vuruşları yavaşlarken içime gömüldü ve o da boşalmıştı.
Nefes nefese durdum ve kollarımı boynuna dolayıp bekledim. Hala içimdeydi.. Biraz durduktan sonra yavaşça doğruldum ve içimden çıkmasını sağladım.
"Ama neden?"
"Yoruldum.." kıkırdayarak konuşmuştum.
"Tavşan gibi zıplarsan yorulursun tabi"
"Lan tavuk!" omzuna vurunca kıkırdamıştı.
🍇🌕
