Şirketten bir maile mi ne bakması gerektiği için çalışma odasındaydı. Koca evde çalışma odası olmasına şaşırmıyordum yani.
Bugün hava biraz daha sıcaktı. Dışarıda salıncakta oturuyordum bende. O kadar sevmiştim ki bu salıncağı sürekli buraya oturuyordum.
Salıncak gerçekten büyüktü ayrıca. Ömer ile yan yana yattığımızda sığıyorduk onun boyu biraz daha uzun kalıyordu sadece. Bu salıncak biraz yatak gibiydi de. Tavana bağlı ve yerden yüksekteydi. Yuvarlak olduğu için kıvrılıp yatıyordum çok iyi ya!
Yavaş yavaş sallanıyor olması da uykumu getiriyordu. İki kez burada uyuyakalmıştım hatta. Ki zaten buraya geleli daha beş gün olmuştu. Birkaç gün daha kalıp gidecektik sanırım.
Buna üzülüyordum ama bir şey diyemezdim de. Balayı gibi olmamıştı ama olsun. Neticede sevdiğim adam ile birlikteydim.
"Ne düşünüyorsun?"
Korkuyla sıçrayıp soluma döndüm. Sıçramamdan dolayı salıncak biraz daha hızlı sallanmaya başlamıştı.
"Ya Ömer korktum ama"
"Kusura bakma Kehribar'ım" eğilip dudağımın kenarından öptü.
Gülümseyerek olduğum yerde oturdum. Ayaklarımı salıncaktan sarkıttım biraz. Bana yakın olan bedenine yaklaştım ve beline sarıldım. Kafamı karnına gömerken güldüğünü duymuştum.
"Kedi gibisin resmen!" saçlarımı sevmeye başlarken mırıldanmıştı. Kafamı karnına sürtünce daha çok güldü.
"Sana bir sürprizim var bu arada" kafamı hemen geriye çekip alttan alttan ona bakmaya başladım.
"Ne sürprizi?"
"Gülüm sürprizler söylenmez ama.." dudaklarımı büzüp üzgün bir ifade takındım yüzüme.
"Lütfen söyle.. Ömer~"
"Balayı yapmadık diye üzülmüş olabilirsin ama.. Ben şu an bi tatil ayarlıyorum.. Yurtdışı tatili.."
Ömer'i tutup yatağa çektim. Onu devirip üstüne çıktım ve yüzünün her yerini öpmeye başladım. Gülerek öpücüklerimin tadını çıkarıyordu.
"Bunun imkansız hayalim olduğunu biliyor muydun?"
"Biliyordum ve zaten onun için ayarlıyorum bunu.. Banyoda kendi kendine konuşmayı bırakmalısın gülüm.. Ve artık imkansız değil"
Sıkı sıkı sarılıp önüme gelen yerini öpüyordum.
"Ya ben seni hak edecek ne yaptım ya!"
Yanaklarımı sıkıp dudaklarıma derin bir öpücük kondurdu. "Asıl ben ne yaptım senin gibi bir güzelliği hak edecek"
Aşk adam ya!
Ben koynunda yatıp onu severken bir anda eli eşofmanımın içinden kalçama kaymıştı. Kalçamı sıkarken beni tuttu ve altına aldı. Bir anda değişen hava ile sadece şaşırmakla kalmıştım.
Yalan. Üstümdeki adamdan fazlasıyla etkilenmiştim de..
Ömer salıncaktan inip kıyafetlerini çıkardı. Sıra bana gelince daha yavaş hareketlerle üstümdekileri çıkardı.
Yere eğilip beni salıncağın kenatına çekti iyice. Dizleri yere gelicek şekilde dururken dudaklarını kasıklarıma bastırdı. Titrek bir nefes alırken bu kez aletime yöneldi ve dudaklarını ucuna bastırdı.
Kendimi biraz kaldırıp yüzüne doğru itince gülerek dudaklarını araladı ve aletimi ağzına aldı. Beklemeden beni emerken inlememi bastırmıyordum bile.
Kimse yoktu burada. Sadece o ve ben vardık. Rahatça sevişebilirdik yani.
Elimi kafasına atıp biraz daha bastırırken bir parmağını deliğimde hissetmiştim. Aletimi yalarken etrafına yayılan sıvıyı parmaklarına buladu ve deliğime baskı uyguladı.
Bir parmağı yavaşça içime girerken kafasını biraz daha bastırdım. Parmağını hareket ettirmeye başlayınca kafasındaki elim gevşemişti.
Parmağının sayısı artarken ben de daha fazla dayanamayıp boşalmaya başlamıştım. Tüm sıvılarımı yutarken bana baktı ve güldü.
"Hemen nasıl da dağıldın.." o kadar boşaldık bi zahmet dağılalım ya!
Halim hoşuna gittiği için beni parmaklamaya sırıtarak devam ediyordu. Kafamı arkamda kalan yastığa biraz daha bastırdım.
Parmaklarını usulca içimden çıkarırken onu hemen girişimde hissetmiştim. Kafasını eğip aletine doğru tükürdü ve sıvazladı.
Yavaş yavaş içime girmeye başlarken bir anda geriye kaçmaya çalışmıştım. Acıdı ama! O hemen omzumdan tutup durdurmuştu beni.
Belkide dakikalar sonra içime girmişti. Canım acıyor diye hareket etmeden beklemişti. Zorlandığını görebiliyordum ama bekliyordu.
Biraz daha rahatlayınca muzip bir şekilde güldüm ve kalçamı yuvarladım. Duvarlarıma sürtünen aleti fazla iyi hissettiriyordu. Alıştıpımı anlayınca hemen hareket etmeye başlamıştı.
Geçen beni çıldırtan noktayı bu kez daha çabuk bulmuştu. Kafamı geriye atıp inlerken salıncağın sallandığını yeni fark ediyordum. Benim hareketimle o da ileri geri gidiyordu. Yataktan farklıydı ama. Baya baya gidiyordu.
Ömer'in hızı artarken salıncak daha da çok sallanıyordu. O da bunu fark etmiş olacak ki elini demir kısma uzatıp tutabildiği kadar tuttu.
Benim bacaklarımı iyice aralayıp daha da kenara çekmişti. Şimdi olduğu yerde duruyordu.
Kendi hareket etmek yerine tuttuğu salıncağı itmişti. Salıncağı itip kendine çekerek sallarken içime girip çıkmış oluyordu.
Ellerimi bacaklarıma sarıp tutarak inlemeye devam ettim. Özgürce inleyebiliyor olmak güzeldi.
Ömer salıncağı hareket ettirip beni kendine doğru yaklaştırdığında, kendini biraz sertçe öne itip daha da derine giriyordu. Elimin birini aletime atarken çekmeye başlamıştım.
Ben yavaş yavaş karnıma doğru boşalmaya başlarken Ömer salıncağı itip çekmeye devam ediyordu. Sende de ne kol kası varmış be!
Hareketleri biraz daha hızlanırken içime boşaldığını hissetmiştim. Derin derin nefesler alırken yavaşça içimden çıkmıştı.
İçimden çıkarken 'cup' diye bir ses çıkmıştı. Ben bu sese şaşırıp ona bakarken sırıttığını görmüştüm. Daha yeni sevişmemişiz gibi bu sesten utanıp arkamı dönmeye çalışmıştım.
Ömer beni tutup kalçama bir öpücük kondurdu ve beni kucağına aldı.
"Banyo yapalım da rahat uyu"
"Sen yanımda yatarsan ben her zaman rahat uyurum ki" şap diye yanağımdan öpmüştü.
"Lan seni yaradana kurban!"
🍇🌕
