TERLİĞİMİ VER/Texting

3.6

bolumu votelermsnsnsns yorumda yaparmsnsnns

________

Nazlı'yı zar zor sakinleştirip eve getirmiştik ve şimdi mutfakta Rüzgar ile birlikte akşam yemeği hazırlıyordular.Konuşulanlara göre Rüzgar'ın mutfak becerileri benim becerilerimden daha beterdi.

En son mutfağa Rüzgar ne yapıyor diye bakmaya gittiğimde Nazlı'nın 'En kolay iş'diyerek verdiği salatayı yapmak için marul doğramaya çalışıyordu.

Marul doğramak en fazla ne kadar zor olabilirdi değil mi?Rüzgar için odun kırmakla eş değerdi.

Evin mutfağı bir tık dar olduğu için hepimiz birden gidip yemek hazırlamaya yardımcı olamıyorduk,bu nedenle sıra sıra mutfağa giriliyordu.

Barlas ile yan yana oturmuş sosyal medya hesaplarımızda geziniyorduk.Postlarımdaki yorumları okurken yukardan bir bildirim düşmesiyle kimin yazdığına baktım.

Eylül: Herkes seni konuşuyor sanıyorsun ya... Aslında sadece dalga geçiyorlar. Sen hâlâ o zavallı liseli kızsın.

Eylül: Unutma Lina, senin yerin onların yanında değil. Rol yapmayı bırak, çünkü herkes gerçeğini biliyor.

Eylül: Sen kimsin de ünlü bir şarkıcıyla yan yana oluyorsun? Hiç yakışmıyor Lina, hâlâ o ezik halini üzerinden atamadın.

Mesajları çatık kaşlarımla okurken görüldü atıp bırakıcaktım fakat Barlas telefonu elimden alıp kamerayı açtı ve kolunu omzuma dolayıp kendine çekip yanağımı öptü."Gülümse."diyip fotoğrafı çekip Eylül'e attı ve bir şeyler yazıp telefonu tekrar kucağıma bıraktı.

Şaşkın şaşkın Barlas'a bakarken bana dönüp boynuma bir öpücük kondurdu.Telefonu açıp ne yazdığına baktım.

Lina:Fotoğraf.

Lina:Sanırım magazinleri kaldırtmam gerekicek çünkü herkesin sevgilimi konuşma fikri hoşuma gitmedi.

Fotoğrafa baktığımda çok tatlı çıktığımızı gördüm.Yüzümdeki gülümseme ile Barlas'a dönüp bu seferde ben onu öptüm.

Nazlı ve Rüzgar'ın yine bitmeyen tartışmaları eşliğinde akşam yemeğimizi yiyip odalara dağılmıştık.Sabah erken yola çıkmıştık ve hepimiz yorgunduk.

Yol boyu uyudun.

Odaların hepsinde şömine vardı. Yan tarafta rahat bir koltuk yer alıyor, üzerinde yumuşak yastıklarla oldukça rahat görünüyordu. Yuvarlak örgü halı, ahşap zeminin doğal tonuyla uyum sağlıyordu.

Herkes sevgilisi ile beraber uyuduğu için mutluyduk.Barlas odada üstünü değiştirirken bende banyoya geçip pijamalarımı giydim.

Pijamalarım,şimşek McQueen'li bir pijama altı ve Barlas'ın sweatshirt'ü.Yanımda Barlas ve üstümde Barlas'ın kokusunun olduğu bir sweatshirt mü?

Double Barlas kokusu demektirrr.

Yatağa geçtiğimizde Barlas'ın göğsüne yerleşip gözlerimi kapattım.Uykuya dalacakken aklıma annemin yazdıkları gelince."Uyudun mu?"diye mırıldandım.

Kollarını belimde daha da sıkılaştırıp konuştu."Uyumadım güzelim efendim?"Gözlerim hala kapalıyken uykulu uykulu konuşmaya başladım."Annem yazdı da.Haberleri görmüşler yüz yüze tanışmak istiyorlar.Ama hem senin hem benim işlerim var ve buraya gelmezler,işlerimiz sebebiylede biz gidemeyiz.Yani çok istersek gideriz ama ben seni ailemle tanıştırma konusunda pek emin değilim.Yanlış anlama senden dolayı değil tabii ki ama,"biraz duraksadığımda Barlas bir elini saçıma atıp oynamaya başladı.

"Sorun değil güzelim,az çok nasıl insanlar olduklarını biliyorum.Tanışmak istiyorsalar gideriz tanışırız.Şimdi olmasa illa bir gün tanışacağız sonuçta değil mi?"Dediklerini düşünüp esnedikten sonra"Haklısın aşkım."dedim.Gözlerim hala kapalıydı ve bedenim yavaş yavaş uykuya çekiliyordu.

Barlas güldükten sonra başımın üstüne bir öpücük kondurdu.Son kez mırıldanıp uykunun beni içine çekmesine izin verdim."Seviyorum seni."

_______

İki günü tamamlayıp eve dönmeyi plânladığımız dağ evi tatilimiz bir buçuk günde bitiyordu.Çünkü Nehir'in çok acil bir ameliyatı çıkmıştı ve bir an önce hastaneye gitmesi gerekiyordu.

Bilirsiniz hayat siz plan yaparken sizin için farklı şeyler düşünürdü.

O yüzden valizlerimizi çok dağıtmadığımız için kolay bir şekilde toparlayıp evide biraz düzelttikten sonra evden çıkmış dağ evinin yakınlarında bir kahvaltıcıya gelmiştik.

"Nazlı'm ne zaman barışacaksın benimle?"Ve evet Nazlı da dün ki böcek faciasından sonra Rüzgar'a kök söktürmeye devam ediyordu.

Nazlı sinsice gülümseyerek direği masada elide çenesinde Rüzgar'a dönmüştü."Barışmak mı istiyorsun?"diye kısık sesle sorduğunda Rüzgar hızla başını salladı.Nazlı bu sefer de elini Rüzgar'ın omzuna yaslayıp Rüzgar'ın dibine girdi."O böceği yemeden barışmıyorum seninle!"diye bir anda bağırmasıyla hepimiz kahkaha atmış Rüzgar ise gözlerini kapatmıştı."Nazlı ya!"Nazlı omuz silkerek kahvaltısını yapmaya devam etti.

Masanın üstünden telefonumu alarak
anneme yazdım.

Lina:İşlerimizi halledip gelicez.
Görüldü.

Hepimizi yemeğimizi yedikten sonra eve dönmek için arabalara binip yola çıkmıştık.Normal şartlarda bugün izinliydim fakat şimdi eve dönüyorduk bu yüzden baş hemşire ile konuşup hastaneye gideceğimi belirtmiştim.

Evet evdede yatabilirdim fakat gidip çalışmak daha iyi gelecekti.

_______

Erken bir saatte kalktığımız için yine erken bir saatte eve varmıştık.Barlas beni bırakıp eve gitmek istemişti fakat onu zorla eve çıkartıp bugün bende kalması için ikna etmiştim.

Şimdi ise işe gitmek için hazırlanıyordum.Altıma siyah ispanyol paça bir tayt üstüme ise açık gri bir kazak giymiştim.Üşendiğim için makyaj yapmamaya karar verip parfümümü sıkıp odadan çıktım.

Ayağa kalkmış deri ceketini giyen Barlas ile kaşlarım çatılmıştı.Çatık kaşlarımı görünce tebessüm ederek konuştu."Kaçmıyorum güzelim,çocuklar çağırdı stüdyo da halledilmesi gereken işler vardı onların yanına gidiyorum."dediğinde bende çatık kaşlarımı düzeltip gülümseyerek başımı salladım.

"Senide hastaneye bırakırım kaç gibi çıkarsın?"Kolumdaki saate baktığımda 11 buçuk olduğunu gördüm.Kısa bir hesap yaptıktan sonra Barlas'a döndüm."Yedi gibi çıkarım ben."O da gözlerini kısıp tahminimce bir hesap yaptıktan sonra başını sallamıştı."Gelir seni alırım o zaman."diyerek elimi tutmuş birlikte evden çıkmıştık.

____________