Zaman parmaklarımın arasından akıp gidiyordu.. 6 ay olmuştu Korhan gideli.. Haftada bir anca konuşabiliyorduk.... Beni her aradığında onunda sesindeki özlemi hissedebiliyordum..Bir kaç kez görüntülü konuşma fırsatını yakalamıştık.. Ama konuşamamış ben onu,o beni izler halde dakikaları geçirmiştik.ikimizde gözlerimizi birbirimizden alamamıştık.. Sanki anlık kokusu dolmuştu ciğerlerime.. Aramızdaki mesafeye rağmen barut kokusu bir rüzgar gibi esip geçmişti önümden.. Aynı duyguyu Korhan'ında hissettiğini biliyordum.. Beni gördüğünde derince bir nefes almıştı.... Yüzü solgundu, uzayan kirli sakalları çöken yanaklarını saklayamamıştı ve sanki günlerdir uyumamış gibi gözaltlarında mor halkalar oluşmuştu. Ayların yorgunluğu vardı üzerinde yine de beni görünce gözlerinin ışığı parlamış dudağının kenarı hafif kıvrılmıştı. Bu haliyle bile etkileyiciydi.. Kameradan görünür mü bilmiyorum ama artık çillerimi saklamıyordum. Çünkü onun izlemeyi sevdiğini biliyordum.. O çillerimi izlerken ben o gözlerdeki aşkı izlemeyi seviyordum.. Etrafı kalabalık olduğu için bazen sadece dudaklarını oynatarak seni seviyorum dediğinde tüm engelleri aşıp ona koşarak sarılmak istiyordum.. Gelmeliydi artık gelmeli ve bu hasreti bitirmeli.. Göğsümün üzerindeki ağırlığı almalı onun yerine üzerime kokusunu bırakmalıydı.. Üstüm başım o koksun istiyordum.. Alnına dökülen bir kaç tutam saçında oyalanmak, kirli sakallarında parmaklarımı gezdirmek tam göğsünde kalp atışlarını dinleyerek uyumak istiyordum. Doyamadığım dudaklarında hasretim dinsin istiyordum..
Son konuşmamızda az kaldı demişti.. Kaç gün ederdi.. 1 hafta? 1 ay mı?
Okullar çoktan açılmış hatta ilk sınavlar yaklaşmıştı.. Bu sene sondu..Riske atmamak için Hakanla tüm derslere giriyor bazende kütüphaneye gidip ders çalışıyorduk..Korhan bir konuşmamızda ben artık ayrı kalmak istemiyorum okul bitince evlenelim demişti.. Yani evlilik teklifini yüzüksüz ve telefonda almıştım.. Çokta önemli değildi zaten.. Onun kollarında sabaha uyanma fikri gayet cazip bir tekilfti benim için..
Semih bu sene dersime girmiyordu.. Bir kaç ayda çok değişmişti.. Şimdiden baba ağırlığı çökmüştü üzerine.. Bana olan bakışlarında bir değişiklik olmasa da artık Aylin'e değer veriyordu. Bunu eşi olduğu için mi yoksa Çocuğuna hamile olduğu için mi yaptığını bilmesemde Aylin'in gözleri son günlerde hep mutlulukla parıldıyordu.. Semra teyze torun hazırlıklarını çoktan tamamlamış Aylin'i el üstünde tutuyordu.. Ahmet amca ağır baba hallerinde olsa da onu da torun heyecanı sarmıştı.. Sena okulu bitirmiş ve aldığı güzel puanla Trabzon'a atanmıştı.. Ne diyelim darısı seneye bizim başımıza..
......
-Kızım hani son sene lay lay lom geçiyordu.. Lan 3 yılır çalışmadığım kadar çok çalışıyorum bu nasıl iş..
Elimde duran kalemi kitabın ortasına bıraktım.. Bu sene kalem tutmaktan parmaklarım nasır tutmuştu resmen..
-Haklısın yaa.. Bu mezun olanları bulup hesap sormak lazım.. Önceden derse girsek yetiyordu.. Şimdi birde üzerine tekrar geçiyoruz.
-Ben sıkıldım ve acıktım kalk hadi bir yerlerde yemek yiyelim..
Kitabın kapağını kapatıp cebimden çıkardığım lastikle saçımı bağladım.. Halim perişandı sabah evden çıkarken ellerimle tarayıp çıkmıştım..
-Valla hiç hayır demeyeceğim benimde şekerim düştü.. Belki de tansiyonum emin değilim.. Ama bedenim isyanlarda...
Hakan'la masanın üzerinde duran kitaplarımızı toplayıp çantalara yerleştirdik.. Kütüphaneden çıkıp okulun karşısında bir kafeye girdik.. Siparişlerimizi verdikten sonra Hakan lavaboya diye kalkmıştı masadan.. Bende elim çenemde buğulanan camdan dışarı izliyordum.. Havalar bozmaya başlamış,Ankara yine griye boyanmıştı. Dışarıda hafif bir rüzgar ağaçların dallarıyla savaş halindeydi.. Akşam saati yaklaştığından sokaklar biraz daha kalabalıktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Kırıkları
Teen FictionBen seni seviyorum...kardeşimden farksız o hem 5 yaş küçük...ufaklıkla ne işim olur... Dizlerimin üzerinde eğilip kapıya biraz daha yaklaştım.. -Bin gönlüm olsa birini vermem.. Benim gözüm sadece seni görür... Hem görmedin mi erkek çocuğundan farks...
