35. BÖLÜM

490 41 10
                                        



📖 Keyifli okumalar... 📖




Herkes hazırlanmış son rutuşlarını yapıyorlardı. Yeşim Hanımağa ve
Kazım Ağa aldıkları gerdanlık ve bilezikleri kontrol ediyorlardı.

Suat sözünde durmuş elbiseyi tam
zamanında yetiştirmişti. Tek sorun, fermuarını bir türlü kapatamıyordu. Midesini tutması için ilaç içmiş hafif makyajını yapıp elbisesini giymişti.

Boy aynasından sırtına bakınca yarısının açık olduğunu gördü. Oflayıp sinirle yatağa oturdu. Kapı çalınca 'gir' dedi fakat kim olduğuna bakmadı.

Yere bakarken omuzlarından tutulup
sırtı dikleştirildi ve fermuar çekildi. Kimin yaptığına bakmak için döndüğünde Adar'ı görmeyi pek
beklemiyordu.

Adar- Sırtın açıkken kimseyi odaya alma. Kadınlardan birini çağır onlar halleder.

Karşısında ki adamın bu kadar sakin konuşması garip gelmişti bir anlığına. Sonra aklına sabah kahvaltıda Şerwan'ın söyledikleri geldi. Gerçekten çocuklarına böyle birşey yapmışlar mıydı? Annesi kadar kötü insanların olması canını sıkıyordu.

Adar odadan çıkmak için yürümeye başlamıştı ki ikinci adımında koluna tutunan, kendisine göre küçük, eller ile durdu. Bedenini tamamen çevirip Arin'in önünde durdu.

Elini çekip yüzüne baktı. Keşke önce ne söyleyeceğini düşünseydi.

Arin- Şeyy... Ben teşekkür ederim...
Hem benimle geldiğin için hemde kapattığın için.

Adar- Sorun değil. Eşlik görevim. Hazırsan çıkalım hadi.

Gitmek için yeltenmişti ki tekrar kolundan tutulup durduruldu.

Arin- Sabah Şerwan abinin dedikleri doğru muydu? Hanımağa... Seni zorladı mı?.. Benimle yatman için?

Adar sakince derin bir nefes aldı ve sakince verdi. Gözünü odanın içinde gezdirip tekrar önündeki harelere baktı.

Adar- Hayır. Şimdi inelim.

Arin- Yalan söylüyorsun. İnanmıyorum sana.

Eğilip Arin ile aynı boya geldi. Yüzleri yakın olsa da ikisinde de inat vardı. Ne Adar geri çekiliyordu nede Arin.

Adar- Neye inanmak istiyorsan ona inan. Seni buna ikna etmek için uğraşmıycam. Eğer bana teşekkür etmek istiyorsan yanımdan fazla ayrılma yeter.

Doğrulup yatağın üstünde ki çantayı alıp Arin'e verdi belinden ilerletirken Arin ona döndü.

Arin- Ayakkabımı giymeyi unuttum.

Söylediklerini anlamak için bir süre bekledi. Anlayınca elini alnına vurup güldü. Neye güldüğünü bilmese de
gülüyordu. Elini indirip ayakkabılarının nerde olduğunu sordu. Arin koltuğun yanındaki kutuyu gösterdi. Adar Arin'i koltuğa oturtup kutudan ayakkabıları çıkardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle Olsun İstemedim Ki!? (Bxİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin