Evet yine ne olduğu belli olmayan bir bölüm, canım sıkıldığı için başlamıştım zaten o kadar güzel bir hikaye beklemiyordum yine de umarım batırmam
Seungmin, odasında yatakta kıvrılmış uzanıyordu. 2 gündür ondan hiç fotoğraf istememişti bu yüzden bir rahatlık hissediyordu, 'keşke her zaman bu kadar rahat ve huzurlu olsaydım' diye düşündü kendi kendine, aslında zaten yaklaşık bir buçuk ay önce rahat bir hayatı vardı,
abisiyle her gün kavga etse de -ki genellikle işin sonunda jisoo ikisinide azarlayıp odalarına gönderirdi- hayat neşesi vardı. Şimdi ise herkes hala o neşenin yerinde olduğunu sanıyordu ama seungminin yaptığı şey sadece o kalp kırıklığını gülümseyerek, şakalar yaparak ve arkadaş grubunun en eğlencelisi olarak saklıyordu.
Felix bazı şeyleri farketmişti sonuçta yıllardır arkadaşlardı ama seugmin bu konudan ona bahsederse işlerin daha da karışacağıdan korkuyordu çünkü felix, seungmini ezdirmemek için herşeyi yapar gerekirse herkesi ayağa kaldırırdı ve panik yaratırdı ama yine de onun üzülmesine müsaade etmezdi.
Arkadaşının ona ne kadar değer verdiğini hatırlayınca gülümsedi, felix'e sahip olduğu için şanslı hissediyordu.
Tam uykuya dalacakken telefonu gelen bir mesajla titredi, yazan kişinin fekşx olduğunu düşünüp mesaja baktı, ama mesaj atan kişi oydu, hayatını cehenneme çevirip hiçbirşey olmamış gibi davranan kişi...
+90...
Ablamı ziyarete gelecekmişsiniz
Aslında seni benden daha çok sevmesini hep kıskanmışımdır
Sende ne buluyor anlamıyorum
Ama senin benden daha iyi olmadığını biliyorum, fahişenin tekisin
Eminim şuan altıma almak istesem sürünerek yanıma gelirsin
Her neyse
Sakın kaçmaya çalışma, geleceksin
Ve orda sana istediğini vereceğim aptal orospu
+90...(orospu çocu-öhöm) çevrimdışı
Seungmin, son mesajda ne demek istediğini anlayınca gözleri korkuyla büyüdü.
Her zaman fotoğraf istemişti fakat bu sefer ona ellerini sürecekti ve seungmin bunu düşündükçe midesi bulandı.
Onun ellerini üstünde hissetmek, dudaklarını teninde hissetmek... bunlar eskiden hayalini kurduğu seylerdi ama şimdi bir kabustan fazlası değildi...
Oraya gitmeyeceğini felix'e zaten söylemişti ama minho'nun isteği açıktı ve eğer reddederse sonuçlarının ne olacağını çok iyi biliyordu
Belki de hasta olduğumu söyleyip kurtulabilirim diye düşündü, yalan söylemek ve rol yapmak konusunda başarılıydı ve bunu kullanabilirdi.
Bu düşüncelerinden guruldayan karnı ile sıyrıldı ve yataktan kalkıp odasından çıktı, mutfağa gittiğinde ablasının en sevdiği yemeği yaptığını görünce ona arkadan sarıldı, tabi jisoo hemen çekil üstümden koca bebek diye şakacı bir şekilde söylenmeye başlayınca ablasının yanağına bir öpücük kondurup geri çekildi
-abim nerde
-odasından çıkmadı bugün hiç
-bir bakayım ben ona
-aslında iyi olur bende enişelendim acaba birşey mi oldu diye ama beni odasına almayıp yanlız kalmak istediğini söyledi. belki seni alır
Seungmin jisoo'yu başıyla onaylayıp abisinin odasına gitti.
Kapıyı iki kez tıklattı ama içerken hiç ses gelmedi
-abi, benim seungmin kapıyı açar mısın
-...
-abi lütfen şu kapıyı açar mısın
-...
-taehyung bana cevap ver bari korkutuyorsun
Birkaç denemenin ardından sonunda taehyung kapıyı açmıştı. Seungmin, abisinin uykusuzluktan gözaltlarının morardığını ve yüzünün solduğunu görünce endişeyle ona baktı
-abi bu halin ne!
-...
-Bana me olduğunu söyleyecek misin
-...
-ABİ BANA NE OLDUĞUNU SÖYLE! NEDEN BU HALDESİN?!
-jungkook...
-jungkook'a birşey mü oldu yoksa?
-hayır, olan benim kalbime, duygularıma ve umutlarıma oldu...
-açık konuşur musun lütfen
-jungkook... iki hafta önce buraya geldikten sonra yakın olduk neredeyse her zaman vakit geçirip konuşuyorduk. Ama dün sabah bana, jimin'i sevdiğini ve benimde jiminle yakın arkadaş olduğumu bildiği için aralarını yapmamı istedi...
Kısacası beni jimin'e ulaşmak için bir araç olarak kullandı
Taehyung, son söylediğinden sonra hıçkıra hıçkıra ağlarken, seungmin ona sıkıca sarıldı ve hicbirşey söylemeden sadece ağlamasına izin verdi...
Abisi icin durumun ne kadar zor olduğunu anlayabiliyordu çünkü jungkook'a olan sevgisini en iyi o biliyordu.
Abisinin gecelerce bazen uyumayıp sadece jungkook'u düşündüğünü, adı geçtiğinde gözlerinin parladığını ve onu gorunce ne yapacağından emin olamayan tereddütlü hallerini biliyordu.
Ve şimdi bu kadar sevdiği adam tarafından sadece amacına ulaşmak icin kullanılan bir araç olmak çok ağır geliyordu...
Taehyung dakikalarca kardeşinin kollarında ağladıktan sonra konuştu
-sen ve jisoo, yaslanacak tek dayanağımsınız seungmin
Deyip kardeşine daha sıkı sarıldı.
tabi kapıda onları dinleyip kardeşinin intikamını almayı planlayan jisoo'dan haberleri yoktu
YOU ARE READING
Siktir git minho ~2min
RandomFelix; Bu piçi niye getirdiniz lan buraya bir posta daha mı dayak istiyor Minho; Eniştene karşı ayıp oluyor yanlız Felix; Ne eniştesinden bahsediyorsun lan Seungmin; Lixie... biz birlikteyiz *felix bayılır*
