Böyle Olsun İstemedim Ki!? (Bxİ)

26. BÖLÜM

Dakikalar geçmiş, gelen kimse olmamıştı. Arin gittikçe geriliyor, vücudunun her yeri kasılıyordu.

Mustafa Ağa ne için geleceklerini düşünüp kendi kafasında senaryolar yazıyor, oğulları ise beklemekten bi hayli sıkılıyordu. En sonunda Arif dayanamamış konuşmuştu.

Arif- Ne zaman gelecek bunlar?

Mustafa Ağa daldığı düşüncelerden oğlunun sesi ile çıkmıştı. Bir süre etrafına bakıp olayı anlamaya çalışmıştı. Kendine gelince alnını ovuşturmuş ve derin bir nefes vermişti.

Mustafa Ağa- Bilmiyorum.

Kenan- Saruhan'ların burda ne işi var?

Herkes Arin'e bakmış fakat o sadece başını iki yana sallayıp omuz silkmişti. Yaklaşık 5 dakika sonra kapı çalınmış ve Şahan korumalarından biri konuşmuştu.

Koruma- Ağam Saruhan erkekleri geldi müsait misiniz?

Mustafa Ağa hariç odadaki erkekler (oğulları) ayağa kalktığında Arin de kalkmak için doğrulmuştu ki Serkan omzundan bastırıp tekrar oturmasını sağlamıştı.

Mustafa Ağa- Gelsinler.

Kapıda kısa bir sessizlik sonrası adım sesleri duyuldu. Kazım Ağa ve başı sargılı Adar önde diğer erkekler arkada odaya girmişlerdi.
(Mardin'de tanınan aşiretlerden oldukları için Mustafa Ağa ve Arin'i geniş odaya yerleştirdiler kafanızda soru oluşmasın diye yazdım)

Odada ki herkes Adar'ın başını fark etmişti. Arin'in Şahan konağına geldiği andaki hâli ve Adar'ın şuan ki hâli kafalarında farklı olasılıklar oluşmasına neden olmuştu.

Mustafa Ağa- Adar başına noldu oğlum?

Adar olayı nasıl açıklayacağını düşünürken Kazım Ağa'nın konuşması ile ölüm sessizliği düşmüştü odaya.

Kazım Ağa- Artık herşeye bir açıklık getirmenin zamanı geldi Mustafa Ağa. Daha fazla saklamanın bi anlamı yok.

Mustafa Ağa titrek bir nefes soluyup eliyle koltukları gösterdi. Kendi çocukları da Arin'in ve kendisinin yanına oturmuştu.

Serkan- Hayırdır inşallah. Sakladığınız şey neydir de bu kadar gerildiniz?

İki Ağa da birbirlerine bakıp onayladılar. Kazım Ağa yanında ki oğlu Adar'a dönüp konuştu.

Kazım Ağa- Hani sormuştun ya bana Arin ve ben beşik kertmesi miyim diye.

Adar konuşmadı sadece başı ile onaylayıp gelecek olanı bekledi.

Kazım Ağa- Evet sen Arin ile beşik KERTMESİYDİN.

Kazım Ağa son kelimeye baskı yaparak konuşmuştu. Adar şaşkınlıkla babasına bakarken Arin duyduğu cümle ile hızla babasına çevirmişti kafasını. Mustafa Ağa üzgün bir gülümseme sunmuştu Arin'e.

Adar- Neden öyle konuştun baba? Neden şimdi değilde eskiden öyleymiş gibi konuştun? Bak evlendik yine.

Kazım Ağa başını çevirip Mustafa Ağa'ya baktı. Durumu anlayan Mustafa Ağa da konuşmayı devraldı.

Mustafa Ağa- Saruhan ve Şahan aşiretlerinin eskiye dayanan büyük bir kan davası vardı. İki kadında birbirini öldürmüştü. Bizden bir kız annemi senin annen yüzünden kaybettim deyip sizden birini vurmuştu. Olay erkeklere sıçradı. Kadınlarla beraber erkeklerde vurulmaya başlamış. Böyle böyle devam etti bu. Aşiretlerin başına Kazım'la ben geçince son vermek istedik bu işe. Onun kızı yoktu. Tek kızını da doğumda kaybetmişti. Sonradan doğdu şimdiki kızı da. Bizde Arin ve Adar'ı beşik kertmesi yapalım kan davası bitsin dedik. Kaynım(Arin'in dayısı) eşini kaybedince toparlanamadı. Çocukların hayatlarını yakmayın Saruhan'lılar beni vursun bitsin bu dava dedi. Gülsüm kabul etmedi ilk başta sonradan kaynımın ne kadar kötü olduğunu anlayınca el mecbur kabul etti. Kaynım defnedilince bizde sizi ayırdık.

Kazım Ağa- Allah'ın hikmeti bu ya. Sizi tekrar birleştirdi. Adar'ım, oğlum. Bilirim seversin Efsun'u ama annenin içine doğdu yavrum seni üzer dedi. Rüyalarında görmeye başladı. Arin'i görünce bizde tekrar sizi birleştirelim dedik. Mustafa ilk evlisin diye kabul etmedi de töreler böyle be yavrum.

Herkes susmuş odada çıt çıkmıyordu. Adar ve Arin bilmeseler de aynı duyguyu paylaşıyorlardı.

Bunu bunca zaman sakladıkları için her ikiside büyüklerine kırgın ve kızgındı. Bilmeye en çok onların hakkı vardı.

Serkan boğazında ki yumruyu geçirmek için yutkunsa da geçmemişti. Boğazını temizleyip konuştu.

Serkan- Arin'i o yüzden mi her gün alıyorlardı?

Başını kaldırıp ikiliye baktı. İkiside aynı anda dalgınca başlarını salladı. Arin anlamazca baktı abisine. Boğazını temizledi. Bakışlar ona kaymıştı.

Arin- Beni her gün alıyorlar mıydı?

Yine bir baş sallama ile aldı cevabını.

Mustafa Ağa- Alışın diye yapmıştık.

Bu sefer o başını sallayıp, gözleri yere kilitlenmiş Adar'a baktı.

Arin- Başına noldu?

Adar kendisine sorulan soruyu duymamıştı. Dalgındı... Açıklamayı hak ettiğini düşünüyordu hâlâ. Omuzuna dokunan el ile irkildi ve gerçekliğe döndü. Babasına dönünce Arin'in ona sorduğu soruyu öğrendi. Başını çevirip Arin'in gözlerine baktı. Bakışlarını bir an bile çekmeden konuştu.

Adar- Efsun kafamda vazo parçaladı.

Arin'in gözleri büyümüş ağzı hafif açılmıştı. Efsun'un yaptığını tahmin etmişti ama bu kadar ileri gideceğini asla düşünmemişti. Başını sallayıp elleriyle oynamaya başladı.

Adar- Efsun'la boşandım.

Şahan'lılar- NEE?!

Adar başını salladı. Gözleri hâlâ Arin'in üzerindeydi. Her tepkisini izliyor ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu.

Arin mutlu olmuştu. Sonuçta kim evli biri ile olmak isterdi ki? Gülümsemesini engellemek için alt dudağını ısırdı ve başını eğdi. Fakat gülümseme yüzüne yapışmıştı artık, Adar da güldüğünü görmüştü zaten. Farkında değildi ama onunda yüzünde yan bir sırıtış oluşmuştu.

İkiliyi gören Kenan abisi Serkan'ı koluyla dürtüp başıyla işaret etti. Serkan gördüğü tablo ile bağırarak kalktı ayağa.

Serkan- LAN!!!

Kalkma girişimi pek başarılı olmamış ayağına dolanan pike ile yeri boylaması bir olmuştu.

Serkan yerde kalçasını tutarak sızlanırken kardeşleri onunla dalga geçmeyi de unutmamışlardı.

--SARUHAN KONAĞINDA--

Mustafa Ağa ve çocukları kendi konaklarına gitmişti. Adar'ın sızlanmaları ve Arin'in baş dönmeleri ile Saruhan konağına gelmişlerdi.

Kapıdan girdikleri gibi kadınların endişeli konuşmaları, meraklı soruları ile bu sefer Adar'ın başı dönmeye başlamıştı. Kazım Ağa oğlunun durumunu fark ettiğinde onu Arin ile beraber odaya göndermişti. Fakat Efsun yatağın pertini çıkardığı için Arin'in odasında yatacaklardı.

Adar karşı çıkmamıştı. Şuanda tek istediği uyumak ve baş ağrısından kurtulmak istiyordu.

-BÖLÜM SONU-

Kısa olduysa kusura bakmayın.

Anlaşılmayan yer varsa belirtin lütfen.