Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou mettre en ligne une autre image.
Ortama öyle derin bir sessizlik çöktü ki, istisnasız her ortamda çoğu zaman sırf canı öyle istediği için düşünmeden konuşan Siwoo bile bu sessizliği bozmaya cüret edemedi.
Birkaç sinir bozucu saniye boyunca Ning annesine, Siwoo Aeri'ye, Aeri Eun-ji'ye ve Eun-ji de Aeri'ye baktı. Eun-ji hariç herkes merakla onun bu olaya vereceği tepkiyi bekliyordu. Ning biraz korktuğunu inkar edemezdi: çünkü başlangıçta annesinin tepkisinden emindiyse bile şimdi kadının yüzündeki ifade tereddüt etmesine sebep olmuştu. Aeri'ninse dünya umurunda değildi. Nasılsa Eun-ji ters bir tepki verse bile bunun hesabını Ning ödeyecekti. Onun dert edeceği hiçbir şey yoktu.
Ama yine de içinden bir parça kadının ağzından çıkacak olan ilk kelimeyi deli gibi merak ediyordu.
Fakat sessizliği bozan kişi başkası oldu.
"Ablamın sevgilisi Aeri miymiş?" diye sordu Siwoo şaşkınlıkla.
Ning onun sorusuna cevap vermeyerek, "Anne?" dedi. "Aeri'yi içeri davet etmeyecek misin?"
Aeri gerilmeden edemedi. Ning de onun gibi kesik kesik soluyordu. Saniyeler sonra Eun-ji'nin beklentiyle baktığı yüzü nihayet şaşkınlıktan farklı bir duyguyla parladığında Aeri'nin içi öyle rahatladı ki, bir an bu baştan sona sahte olay ona bile gerçekmiş gibi hissettirdi.
Sonra bu düşünceyi aklından hemen kovdu.
"Aeri!" diye cıyakladı Eun-ji ve öne atılıp ona sıkıca sarıldı. "Gözlerime inanamıyorum! Siz ikiniz, ha? Bunca zamandır? Tanrı aşkına... beni nasıl mutlu ettiğinizi anlatamam!"
Bingo. Ning iç rahatlığıyla tuttuğu nefesi bıraktı.
"Annem sanki piyangoyu kazanmış..."
"Hadi, hadi içeri gel kızım," diyen Eun-ji, kapıyı biraz daha geniş açarak eliyle yolu gösterdi. "Ne güzel bir haber bu! Utanmasam havalara uçacağım!"
"Annem sanki şu an çok sakin..."
Aeri ne diyeceğini bilemedi. "Teşekkür ederim, Eun-ji teyze," diye mırıldanarak içeri geçti ve geçerken Ning'e kısa bir bakış attı. İnandı mı dersin?
Ning gözlerini kırpıştırıp, Birazdan emin oluruz, diye karşılık verdi.
Üçü masaya otururlarken Eun-ji yere göğe sığamayarak mutfak tezgahından içi çeşit çeşit yemeklerle dolu tabakları kaptıktan sonra onlara katıldı. Masadaki yerini almasının ardından oturduğu yerde bile kıpır kıpırdı ve gözlerinden parıltılar saçıyordu.
