22. BÖLÜM

838 43 8
                                        

Fazla kontrol etmeden atıyorum. Anlam bozukluğu olursa yazın lütfen.


📖 Keyifli okumalar...📖


Arin- Ağam... S-sen ne dersin? Hem böyle bişey olsa neden ayrılalım?

Başını ellerinin arasına alıp sorunun cevabını düşündü. Aslında düşünmesine gerek yoktu çünkü bilmiyordu. Bu soruya nasıl cevap vermesi gerektiğini de bilmiyordu. Adar hiçbir sorunun cevabını bilmiyordu...

Ellerini başından çekerken gözünden bir damla yaş o farkına varmadan aktı. Bu sefer de babası mı haklı çıkmıştı yani? Yıllar sonra o bebek gerçekten eşi mi olmuştu?

Adar- Mustafa Ağa sana bahsetmedi mi böyle bir şeyden?

Kafasını iki yana sallarken durdu bi anda. Bu duraksama Adar'ın da dikkatini çekmişti. Sertçe yutkundu, kesik nefeslerinin eşliğinde konuştu.

Arin- B-benim... Benim bir dayım vardı. Y-yani varmış. Bi kan davasına kurban gitmiş. Başkasını seçmişler ama d-dayım gönüllü olmuş. A-annem aşk acısına dayanamadı demişti... Konakta çok konuşulmaz böyle şeyler. Y-yani ölümler...

İkilinin buğulu gözleri aynı düşünce ile farklı yerlere dalmıştı. Kısa süre sonra kapı açıldı ve doktorla iki hemşire girdi odaya. Kendilerini toparlayıp dalgın duruşlarından sıyrılmaya çalıştılar. Adar oturduğu yerden kalkıp bir kaç adım geri gitti.

Doktor- Bakıyorum da hastamız uyanmış. Nasıl hissediyorsunuz?

Arin- İyiyim, teşekkür ederim.

Hafif bir tebessüm ile söylemişti bu cümleyi. Doktor yüzündeki gülümsemeyle beraber kağıda birşeyler yazıp kapattı ve ikiliye bakıp konuştu.

Doktor- Tam zamanında gelmişsiniz hastaneye. Biraz daha geç kalsanız havale geçirecekmişsiniz. Bir kaç gün dinlenin ve ağır iş yapmayın. Bir süre de stresten olabildiğince uzak durun.

Doktor biraz daha konuşup çıkabileceklerini söylemişti. Adar da onaylayınca hemşireler çıkışı yapmak için odadan ayrılmışlardı.

Arin- Kusura kalma Ağam. Seni de meşgul ettim.

Dalgınca kafasını sallamıştı sadece. Şu anda pekte umrunda gibi durmuyordu. Arin doğrulup bacaklarını yatağın öbür kısmına sarkıtmış ayakkabılarını giyecekken olmadıklarını görmüştü. Eee? Nasıl gidecekti şimdi konağa?

Adar kafasını sallayıp kendine gelmeye çalışırken yüzünü sıvazladı. Derin bir nefes alıp gömleğinin ilk iki düğmesini açtı. O sırada yere bakan Arin'i fark etti. Neden kalkmamıştı? Doktora bişey olmadığını da söylemişti oysaki.

Adar- Arin? De hayde kalk, noldu?

Nasıl konağa döneceğini düşünürken Adar'ın sesi ile çıktı hayal âleminden. Başını çevirip sıkkınlıkla konuştu.

Arin- Ayakkabılarım yok.

Ağlamaklı çıkan sesi Adar'ın komiğine gitmişti. Yüzünde dişlerini gösterecek bir sırıtma oluşurken bunu engelleyemiyordu. Yatağın öbür tarafına geçip beklemeden kucaklamıştı onu. Arin'den çıkan çığlığı takmadan çıktı odadan.

Böyle Olsun İstemedim Ki!? (Bxİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin