8. BÖLÜM

576 43 10
                                        

BANA KIRGIN OLDUĞUN İÇİN SANA KIRGINDIM .

Dün aldığı haberden beri rahat uyuyamıyordu bile annesinin sevincinden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dün aldığı haberden beri rahat uyuyamıyordu bile annesinin sevincinden . Onu sanki asırlardır görmüyordu ...

Bu eve geldiğinden beri huzursuz ve üzgündü , annesini ve eski hayatını özlüyordu.  Yaşadığı şeyleri daha sindiremeden bu eve gelip o adamı hergün görmek onun için daha da büyük bir ızdırap haline gelmişti. Hogır ve Mizgin Xanım onu yemek sofrasında dahi istemiyorlardı sadece karnında ki bebek için susuyorlardı.  Hogırın ağabeyi yani Goyrenın kocası Mahir ise Goyre ile tam destek Gazelin yanındaydılar  tabii bu durum Hogır , Mizgin Xanım ve Zilanın hoşuna gitmiyordu.  Dün Zilan sofraya dahi gelmemişti ...

Tüm suç toplanıp Gazelin kollarına bırakılmış ve onu o kocaman yükün altında bırakıp gitmişlerdi. Kızcağız ortalıkta görünmek istemediği için odasına sığındığı zaman da Mizgin Xanım gelip ona dadanıyordu .

Gazel elinde ki tarakla öylece düşünürken kapısı çaldı , Gazel dalmışlığın verdiği etkiyle korkup irkilsede hemen kendini toparlamıştı . Ayağa kalkıp elindeki tarağı komidinin üstüne indirdi .

"Were ( gel)"

Gazelin düz iyi diksiyonlu bir türkçesi yoktu ama çok iyi kürtçe ve Zazaca bilirdi , malesef ki okuma yazması da yok ama olmasını çok isterdi ...

Kapı yavaşça açıldı ve içeriye yüzünde kocaman bir gülümseme ile Goyre girdi . Yüzünde ki bu kocaman sıcak tebessüm insanın içinde ki negatif enerjiyi siliecek ve insanın içini ısıtacak türdendi .

İçeriye tam girip kapıyı arkasından kapattı ve kendisine meraklı gözlerle bakan Gazelin yanına geldi .

"Ne oldu ? "

Bu soru Goyrenın daha büyük bir şekilde tebessüm etmesine yol açarken bu defa Gazel daha çok şaşırmıştı .

Goyre elini göğüslerinin içine bir anda koyduğunda Gazelin gözleri kocaman açılmıştı . Hemen utançla gözlerini elleriyle kapatsa da yanaklarının kızardığını saklayamamıştı .

"Goyre ne yapıyorsun Al-"

"Aç gözlerini aç "

Goyrenın şen şakrak sesi kulaklarına doluşunca ilk tereddüt etse de daha sonra gözlerinin üzerinde olan ellerini yavaşça indirmişti . Goyre bir kaç saniye önce göğüslerinin arasından çıkartmış olduğu telefonu Gazele doğru sallayınca Gazel şaşkınlıkla kala kaldı .

Bu da neyin nesiydi böyle ?

Bu telefon ne için di ?

"Bu ne ?"

"Telefon telefon.  Bejno getirdi , seninle görüşemeyecek ama annenle daha iyi konuş diye sana telefon getirmiş"

Goyrenın kısık sesle söyledikleri Gazelin gözlerinin kocaman olmasına neden olmuşlardı .

...

**"Annenin Sesi"** 

Gazel, Goyre'nın uzattığı telefonu titreyen elleriyle aldı. Ekranında *"Aranıyor..."* yazısı yanıp sönüyordu. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki, kulaklarında çınlıyordu sanki. Bir an tereddüt etti—ya duyarsa? Ya o kötü adam, bu gizli görüşmeyi fark ederse? 

"Alo?"

Annesinin sesi, günlerdir özlediği o sıcaklıkla odanın içine yayıldı. Gazel'in nefesi kesildi, gözleri aniden doldu. "Anne..." diye fısıldadı, sesi kırık bir çığlık gibi. "Daye... Ezım Gazel "

"Kızım!" Annesinin sesi hem sevinçle titriyordu hem de korkuyla. "Seni duyabiliyorum! Nasılsın? O... O sana bir şey yapıyor mu?" 

Gazel, dudaklarını ısırarak başını salladı, sonra annesinin onu göremediğini hatırlayıp cevap verdi: **"İyiyim, merak etme anne . Sen nasılsın iyimisin yeni evdemisin ?"  Hem Meryem ananın hem Gazelin kalbinde ağır patlamalar oldu... Kader ikisini ap ayrı yerlere yollamış bir birinden kopartmıştı

Goyre, kapının yanında dikilmiş, koridordaki ayak seslerini dinliyordu. Aniden irkildi: "Gazel, çabuk ol! Biri geliyor!" 

Gazel'in gözleri dehşetle açıldı. "Anne, gitmem lazım! seni yine arayacağım "

"Sen benim canımsın, ciğerimsin! Seni kurtaracağım, söz veriyorum—"

Telefonu Goyre'nın eline tutuşturduğu anda, kapı gıcırdadı. Gazel, yatağın kenarına çömelmiş, ellerini dizlerinin üzerinde sıkıca kenetlemişti. Yüzündeki gözyaşlarını silmeye fırsat bulamadan... 

Kara gölge kapıda belirdi.
 

Kapının demir menteşelerinden gelen çatırtı, Gazel'in omurgasına buz gibi bir sancı sapladı. Parmakları, hâlâ annesinin sesinin sıcaklığını taşıyan telefonu öyle sıkı kavramıştı ki ekran çatırdadı. Goyre, bir duvar resmi kadar hareketsiz duruyordu; geniş lacivert eteğinin kıvrımları arasında saklanan ellerinin titremesi, yalnızca Gazel'in fark edebileceği kadar inceydi. 

"Ağlıyor musun yine?"

Kocasının sesi, tıpkı bu evin duvarları gibi rutubetli ve ağırdı. Kapı eşiğinde devleşen silueti, loş petrol lambasının ışığını yutarak içeri adım attı. Siyah ayakkabılarının tahtalara basışı, Gazel'in kalp atışlarıyla aynı ritmi tutturmuş gibiydi: *Tok... tok... tok...* 

Goyre, bir kedi çevikliğiyle öne atıldı."Abi! Gazelin  başı ağrıyordu, ona nane çayı demledim de—"

Adamın n eli, Goyre'nın kolunu birden kavradı. Gazel, parmaklarının beyaz ten üzerinde bıraktığı kırmızı izleri görmemek için gözlerini kapadı. *Lütfen... Lütfen telefonu fark etmesin...* 

"Senin bu odada işin ne?"  Kocanın nefesi, Goyre'nın yüzüne keskin bir rakı ve tütün kokusuyla çarptı. "Ben sana bu odaya gelmeyeceksin bununla konuşmayacaksın demedim mi ? Kime güveniyorsun kocana mı ?"

Goyrenın gözleri stemsizce doldu.  Bu eve geldiği günden beri kimse onu istemiyordu , sürekli hayvan muamelesi görüyordu ... Bu defa kalbi fena hırpalanmıştı

Gazel, eteğinin altına sakladığı ellerinin terini hissediyordu. Tam kalkıp araya girecekken, aşağı kattan gelen bir patırtı herkesi irkiltti. 

Kırılan bir tabak, belki de bir sürahi... Kocasının yüzündeki öfke, geçici bir meraka dönüştü. "O cahil karı yine bir şey devirdi!" Evet Hogır evde ki tüm çalışanlara böyle hitap ederdi çünkü hepsinden nefret ederdi .  homurdanarak döndü. Kapıyı  çarparken, duvardaki çerçeveler titredi. 

Sessizlik çöktüğünde, Goyre'nın soluk alışı bir yel değirmeni gibi hızlı ve düzensizdi. Eteğinin kıvrımından çıkardığı telefonu, Gazel'in yastığının altına usulca kaydırdı. Parmak uçları, Gazelin donmuş elleriyle bir an temas etti; ikisinin de teni aynı derecede ürpermişti. 

"Yarın, gece yine geleceğim," diye fısıldadı Goyre, dudakları Gazel'in kulağına değecek kadar yakın. "Annen... bir şeyler planlıyor olmalı. Bu telefonu sakın—"

Dışarıda bir dal kırılma sesiyle irkildiler. Pencerenin dışında, güneş ışınlarının ve gündüzün  aydınlattığı incir ağacının dalları boştu. Ya da öyle görünüyordu 

Gazel, yastığın altındaki metal soğukluğa dokundu. "O gün..."diye mırıldandı, sesi kırık bir cam parçası kadar keskin. "Bejno o gün bana yardım etmediği için şimdi vicdanını susturmak için bana yardım ediyor ... Biliyorum"

Goyre'nın gözleri genişledi. Ağzını açacak oldu ki...  Kocası Mahirin onun adını seslenmesiyle hemen toparlandı.  

--- 

GAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin