31

8.5K 893 196
                                        

Selam

Özleştik mi sizle

Bence özleştik

Bu aralar fazlasıyla aktifim

Sizi sevdiğimden hep

Unutmadan nasılız iyi miyiz?

Başlayalım hadiii

<3

~

Güneş Akkan

Gözlerimi önümde olan kızımdan ayırmıyordum huzursuz olsada sakinleşmiş serumunun bitmesini bekliyordum. Üstümdeki hırkayla önümü kapattım biraz daha aline bakıyordum dikkatle. Kılıç yoktu bekle diyip gitmişti. Dudaklarımı birbirine bastırdım. O Hemşireye söylediği hala kulaklarımdaydı duraksamıştım öylece kalmıştım. Sonrasında hemşire gitmişti. Biraz rahatlamış olsamda arkasından çıkıp gitmişti. Adım sesi duymam ile başımı kaldırdım kılıç elinde lacivert sweet ile durmuş bana bakıyordu. Elindeki sweeti uzattığında kaşlarımı çattım ona baktım.

"Rahatsız oluyordun belki biraz rahat hareket etmeni sağlar," dediğinde başımı salladım. "Perdeyi çekiyorum sen giy seslenirsin." Dedi elime verdi sweeti.

Perdeyi çekti silüeti gözüküyordu hemen perde bitiminde bekliyordu bi koruma gibi. Yavaşça kalktım üstümdeki hırkayı çıkardım sweeti giydim tek hamlede. Burnuma onun kokusu geldiğinde derince iç çektim. Şortum dahil gözükmüyordu tek sweet varmış gibi duruyordu. Hırkayı aldım koydum köşeye saçlarımı çıkardım. Bileğimdeki toka ile bağladım. At kuyruğu yaptım saçımı.

"Gelebilirsin," kurumuş dudaklarımı dilim ile ıslattım. O esnada içeri girdi gözleri üstümde gezdi hemen gözlerime baktı. "Teşekkür ederim eve geçince veririm." Dedim net bi şekilde geçip alinin küçük ayaklarının olduğu kısma oturdum.

"Sende kalsın," dediğinde bir kaç adım atmış  alinin yanına gelmişti. "Hani demiştim ya sana, alinin benim için anlamını sonra anlatacağım diye," durmuştu bir kaç saniye yerimde kıpırdandım. "Rüyamda gördüm alin diye sesleniyordum. Senin kucağındaydı yanıma doğru geliyordunuz." tüylerim dikken diken olmuştu söyledikleriyle beraber. "Ama bebek değildi en az bi buçuk yaşındaydı rüyamda yürüyordu." Dedi gülümseyerek kılıç.

"Anladım," ne diyeceğimi bilemez bi şekilde. "Alin isminden memnun bence." Dedim saçma bi şekilde tebessüm edip aline baktım elimi alnına götürdüm. Ateşi yoktu. "Teşekkür ederim bizi getirdin." Dedim yüzüne bakmazken.

"Siz canımdan ötesiniz güneş." Dudağımı ısırdım. "Teşekkür edilecek bir şey yok sen de alin de canımdan daha önemlisiniz." Dedi kılıç.

"O yüzden iki ay yoktun?" Kafamı çevirdim yüzüne baktım bana bakıyordu. "Canından öte insanları bırakır mısın sen böyle kılıç?" Dedim merakla.

"Alin iyi olduktan sonra konuşalım?"dedi kılıç gözlerinde küçük bi parıldama gördüm. "Şu an önceliğimiz o sonra güneş." Dedi kılıç.

"Hazırlıksız yakalandın ondan susuyorsun şu an bence," ellimi kaldırdım işaret parmağımı ona doğru doğrulttum. "Mümkünse kimseyi canından öte tutma bırakıp gidiyorsun." Dedim güldüm aklıma gelen detayla konuştum. "Gülce sevgilin? Niye yanında değilsin? Hoş değil böyle yan yana olmamız bence git sen." Dedim küçük bi tebessüm ile birlikte.

"Kimse sevgilim değil," dedi hafif geriledi cebindeki telefonunu çıkardı. "İlerisi için bi sevgilim olacaksa bi ilişkim olacaksa seninle olsun istiyorum." Söylediği kelimeler ile ne diyeceğimi bilememiştim. Kalbim hızla çarpmaya başladığında kendimi toparlamam gerekiyordu. "Alo kerem?" Dediğini duymam ile hızla kafamı kaldırdım kılıça baktım.

Güneş Tutulması  | Yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin