Bölüm 34: Doğru Kader (Part 1)

2.7K 231 47
                                        

"Bakarım gözlerine toprakta yanarım, bakarım dudaklarına suda kavrulurum. Bir kere göz göze gelsek... Senin şehvetli kahvelerinde savrulur kül olurum."

Şarkı: Ece Seçkin - Olsun

Bana doğru gelen sert topa manşetle vurup yavaşlatırken file dibindeki Ateş abim topu bana doğru kaldırdı ama Alp benden önce davranıp topu sert bir şekilde karşıya çaktı.

Olduğum yerde öylece kalakalırken kaşlarımı çattım ve "O top benimdi!" dedim pek hoş olmayan bir tavırla. Alp buna gülerken gelip yanağımı öptü ve "Büyüyünce vurursun." dedi beni geçiştirerek.

Gözlerimi devirerek gülmek dışında bir şey yapmazken bu seferki gelen topu ben karşıladım. Ateş abim topu bana kaldırırken yanlışlıkla geriye attığı için vuramamıştım ve bu seferkini de Tuğran abim karşıya atmıştı. Onun attığı topu kimse karşılayamazken bu sefer ciddi ciddi somurtmaya başlamıştım çünkü hiçbir topa çakamamıştım. Birazcık vursam ne olurdu yani?

Oturduğu yerden hakemlik yapan babam "Elzem'inkiler on iki, Devran'ınkiler on dört." diye bağırdı.

Elzem'inkiler karşı tarafın ismiydi, Devran'ınkiler ise bizim takımın ismiydi. Böyle bir yaratıcı isim tabiki Arslan ve Alp'ten çıkmıştı. İlk başta biz ismimizi Devran'ınkiler koyduğumuzda Arslan 'siz hayırdır' deyip kendi takımlarının isimlerini kimseye sormadan Elzem'inkiler yapmıştı. Kimsede itiraz etmemişti zaten.

"Daha hiçbir şey bitmedi!" dedi annem karşı taraftan. "Hiçbir şey için geç değil evlatlarım!"

Karşı takım ellerini üst üste koyup motivasyon konuşması yaparken babama döndüm ve "Sende bize motivasyon konuşması yapacak mısın babacığım?" diye sordum en tatlı halimle. Babam nereden bulduğunu bilmediğim çekirdeğini çitlerken "Senin o baba diyen dillerini yerim." tebessüm ederken. Daha sonra ise aniden ciddileşip "Tabikide hayır, ben hakemim. Hakemler adil olmalı." diye devam ettirdi.

Gözlerimi Asil abime çevirdiğimde gözleriyle bizim sahayı işaret edip "Sizi tutuyorum." dedi. Bu sefer Bora abime döndüm. O da "Karşı tarafı tutuyorum." deyince Arslan "Adam işini biliyor abi." dedi sırıtarak. "Doğru yoldasın abi."

Ateş abim servisle maça başlarken Tuğkan abim manşetle anneme verdi. Annem topu Yaman abime kaldırırken Yaman abim topu Ateş abime doğru çaktı. Ateş abim hiç etkilenmeden topu karşılarken benim tarafa doğru gelmesiyle topu Tuğran abime kaldırdım ve Tuğran abim ise plase yapıp topu karşıya attı. Annem o plaseyi tutarken topun Arslan'a gitmesiyle Arslan topu havaya kaldırdı ama top biraz yamuk gittiği için Yaman abim parmak pasıyla topu karşıya göndermek yerine tüm gücüyle topu kurtarmak için manşetle vurdu topa.

Yaman abim son anda düşmekten kurtulurken "Allah belanı vermeye Ateş." dedi gökyüzüne bakarken. Anın heyecanıyla topa aşırı sert vurduğu için top gökyüzüne çıkmıştı. Hepimiz yukarı bakıyorduk ama gökyüzü karanlık olduğu için bir şey göremiyorduk.

"Nerde lan bu?" diye mırıldanan Ateş abim "Uzaya mı gönderdi-" diye devam edecekti ama kafasına hızla çarpan top buna engel oldu.

"Ateş!"

"Abim öldü ANNEEEEĞ!"

"Kurtulduk."

"Lan abim bayıldı!"

Hepimiz Ateş abimin başına toplanmıştık. Kafasına çarpan top yüzünden yere düşmüştü ve başını kumlara çarpmıştı.

Tedirgince Bora abimin Ateş abimi kontrol etmesini beklerken Asil abim "Bir tarafı açın, kapatmayalım. Nefes alsın." dedi bizi geri çekip. Asil abimi dinleyip kenarı geçer geçmez yabancı bir top gelip sanki mümkünmüş gibi yeniden Ateş abimin kafasına çarptı. Ateş abim babam ve Bora abim sayesinde düşmekten son anda kurtulurken bayılmıştı ama ben başımı çevirip yabancı topu atan kişiye baktım.

GÜNCE | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin